Lunapark

72 9 0
                                    

Selaaaaam nabersiniz?

Elimde bölümler var biraz atayım dedim.

Voteler misiniz canlarım❤️

Neyse gittim been;)

Sabah perdenin açık kalan kısmından güneşinin tam gözüme vuramasıyla uyandım. Yatağımdan kalkıp hemen karşımdaki çekyatta yatan birbirini adeta ahtapot gibi sarmış olan Liya ve Arya'yı görünce hafifçe kıkırdadım. Komidinin üstünden telefonumu alıp onlara yaklaştım. Hemen kamerayı açıp onların bu halinin fotoğrafını çektim. Telefonumu yatağımın üstüne fırlatıp sessizce odadan çıktım lavaboya girip yüzümü yıkadım. göz altlarım gerçekten şişmiş. Biraz olsun düzeltmek için çekmeceden göz altı kremimi alıp göz altlarıma sürdüm. Saçımı da tepeden dağınık bir topuz yapıp lavabodan çıktım. Annem erkenden babamın şirketinde bir toplantı olduğunu geceden söylemişti. Muhtemelen evde yoktu. Uzay'ın odasına sessizce girip yanına yattım. Saçlarını yavaşça okşadım. Uyku mahmurluğuyla bir şeyler mırıldandı.

-Baba sen misin?

Dediği şeyle karnıma aynı anda sanki milyon bıçak saplandı. Boğazıma oturan yumruyla zar zor yutkundum sol gözümden akan yaşı hemen elimle silip burnumu çektim.

-Benim ablacım seni merak ettim de ondan geldim. Hadi sen uyumaya devam et.
-Tamam abla iyi geceler.
-İyi geceler uyuzum.

Tekrar odaya çıkıp kızlara baktım. Hala aynı şekilde uyuyorlardı. Onları hiç uyandırmadan telefonumu alıp salona indim. Rehberden annemi bulup aradım.

-Anne?
-Efendim kuzum?
-Şey sen ne zaman geleceksin seni bekleyelim mi?
-Yok kızım ben yedim zaten öğlen oldu sen dışarıdan bir şeyler söyle. Ha bide kızım önemli bir konu var?
-Söyle anne?
-Kızım bizim kafeyi satıyoruz. Babanla aynı bölümden mezunuz zaten babanın hisselerini üstüme aldım artık şirkette çalışacağım.
-Ama kafe ...
-Biliyorum kızım orayı çok seviyorsun ama babanın işlerinin başına geçmek zorundaydım.
-Peki anne sen öyle diyorsan.
-Hadi bir şeyler yiyin sonra dışarı çıkın biraz kafanızı dağıtırsınız.
-Tamam anne sen bizi merak etme!
-Hadi öptüm. Görüşürüz.
-Görüşürüz.

Telefonu kapatıp yemek için bir şeyler sipariş ettim. Siparişler gelene kadar telefonumda oyalanıp durdum. Siparişler gelince masayı hazırlayıp odama çıktım. Kızlar hala ama hala uyuyorlardı.

-Kızlar!
-Hadi kalkın!
-Liya!
-Arya!
-Pişt. Hadi kalkın!
-Kime diyom aloooo!
-Ne bağırıyorsun bas bas kulağımın dibinde!
-Sabah sabah kulağımın içine ettin!
-Hadi kalkın saat 12oldu.
-Ne!
-Oha!
-Hadi aşağıda bekliyorum.

Kızların yanından ayrılıp Uzay'ın odasına geçtim. Geldiğimde Uzay yatağın içinde telefonundan oyun oynuyordu. Onada aşağı inmesini söyleyip mutfağa geçtim. Masadaki yerime oturup telefonuma bakındım. Daha yaz gelmeden tatil storyleri atmaya başlamışlardı. Gözlerimi devirerek telefonu kapattım. O sırada 3'ü birden kapıdan girince gözleri şaşkınlıkla açıldı.

-Lahmacun! Dediler 3'ü bir ağızdan.
-Hadi gelin daha da soğumasınlar.
-Geldik.
-Soğumasın bu bebişler.

Hep beraber yemeğimizi yiyip sofrayı toparladık. Annemin dediğine uyup dışarı çıkacaktık. Ne kadar istemesemde Uzay'ın iyiliği için çıkmalıydım. Odama çıkıp altıma siyah mom jeanımı giydim. Üstüme ise mor crop top giydim. En son üstüme siyah ince uzun hırkamı geçirip saçımı yapmaya geçtim. Saçımın yarısını üstten toplayıp küçük bir topuz yaptım. Yüzümün her yeri kızarık ve morarmış olduğu için yüzümü fondötene ve kapatıcıya boğdum. Makyajımıda yaptıktan sonra her zaman ki sıktığım dalin spreyimi sıkıp aynada kendime baktım. O anda aynanın kenarında duran kutuyla içime ağırlık çöktü.  Geçen hafta Ege'nin bana hediye olarak aldığı kolye. Kutusundan çıkarmaya kıyamamıştım çünkü o kadar güzel bir kolyeydi ki.

Gece Mavisi🦋Where stories live. Discover now