Tutamazsın Ellerimden

9.2K 140 19
                                    


Ağlamaya başladığım sırada Yağız kapının önüne geldi ve kapıyı tıklattı. "Lütfen sakin ol. Bana kapıyı açar mısın? Bak konuşalım, ayrılmamıza falan gerek yok... Nunu yapan kişiler senin ailene veya Ferhat'a zarar vermek için yapmadılar. Onların esas derdi benimle..." dedi.

O anda hıçkırıklarıma bir ara verip konuşmaya zorladım kendimi.

" Biliyorum bunların hepsini biliyorum... Zaten sorun da bu ya, ben bu dünyaya ait birisi değilim. Onlar sana zarar vermek için benim oğluma zarar bile verebilirler. Bu sadece bir uyarıydı. Ben sana bunu söylemeye çalışıyorum. Biz ikimiz zaten bir geleceğe sahip değiliz. Çok üzücü bir gerçek ama ben bunu en başından görmeliydim. Hatayı ben yaptım. Sana göre çok daha tecrübe sahibi olan benim... Nen bu işe en başından dur demeliydim... " dedim.

O anda sesi kesildi.

Söylediğim bütün sözlerin onun kalbine bir mızrak gibi saplandığına emindim.

Gerçekten de en başından beri bir hata olarak görüp görmediğimi merak ediyor olmalıydı. Aslında öyle bir düşüncem yoktu sadece şu anda böyle bir düşünce oluşmuştu. Hata yaptığımı düşünüyorum doğru, çünkü evladıma herhangi bir zarar gelecek bile olsa kendimi çok suçlu hissederdim. Özellikle böyle bir konuda zaten hatayı ilk başlangıçta arabadan inerek yaptım. Bu dünyaya ait olmadığımı bilmem gerekirdi. Onun uyarılarına uymam gerekirdi... Ama ben onu dinlemedim ve şimdi doğru olanı yapmalı ve evime dönmeli, eski hayatıma dönmeli, bir şekilde yaşamaya devam etmeliyim... Yağız'la olan güzel günleri hafızamda tutarak iyi anılarımdan biri sayarak hayatıma devam etmek zorundayım...

"Öyle şey olur mu..." diye yanıt verdi. "Biz Hata falan yapmadık, bunu kafandan çıkar... Bütün bu olanlar ciddi sorunlar ben de biliyorum. Bizim geleceğimiz için de... Çok zor olduğunu biliyorum ama imkansız değil. Sen benim bu konular üzerine düşünmediğimi zannediyorsun. Ben düşündüm, birçok defa düşündüm... Ayrılık emin ol çözüm değil. Sen geri döndüğün zaman ne olacak? Ferhat zaten benimle artık konuşmaz. Bu olayın şüphesi bile yeter... Ortada fotoğraf falan varsa zaten çok zor duruma düşersin. Ben burada ne olurum biliyor musun? Seni düşünürken, sen iyi misin diye meraktan deliye dönerim! Endişeden çıldırırım! Bak... Neyse... Çık gel konuşalım. Geri dönmene, beni terk etmene gerek yok. Hatta istersen hep burada kal. Ferhat'ı ben ararım. Onunla konuşurum gerekirse. Bütün olanları mantıklı bir şekilde anlatırım. Bir güvenlik sorunumuz olduğundan bahsederim. Onu da korumayı alırız. Sen merak etme... " dedi.

Ancak bu sözler hiçbir şekilde durumu değiştirmeye yetmiyordu. Bende bunun farkındayım işte... O anda bu odada ağlıyor olmak bile gerçekten çok tehlikeli benim için. Çünkü telefonumu kapattım ve Selçuk özellikle ne yapar, nerelerdedir diye düşünüyorum. Belki de şu anda beni aramaya çıkmıştır. Ama tabii ki beni burada bulamaz. O anda aklıma başka bir sorun geldi. Ben buradan nasıl gidecektim ki? Beni zaten Yağız bırakmak zorundaydı. Bir şekilde onu beni bırakmaya ikna etmek zorundayım. Eğer inat ederse ve beni burada tutmak isterse daha büyük bir soruna neden olacaktı. Buna asla izin veremezdim. Gerekirse onu oyalamak pahasına olursa olsun kendimi bıraktırmam gerekiyordu.

"Yağız bak lütfen... Bu böyle olmaz." dedim kapının arkasından.

Artık o anda ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Bir şekilde konuşmak zorundayım, kendimi konuşmaya zorladım. " Bak lütfen... Beni buradan götürmen lazım. Çok hızlı bir şekilde. Hatta sen beni götürme. Bana sadece taksi çağır veya buraya en yakın güvenli yere bir taksi çağır... Ben kendim giderim ya da en yakın otobüs terminaline bırak ben oradan da giderim ama gitmem lazım Yağız... Beni anlıyor musun? Ben gitmek zorundayım. Burada kaldığım her an benim ailem için bir tehlike söz konusu. Birileri çıkarıp fotoğrafları falan gösterirse o zaman ne olacak? O zaman hiç birimiz durumu düzeltemeyiz. Sen de ben de çok iyi biliyoruz ki zaten bizim bir geleceğimiz yok. Sen daha çok gençsin, belki güzel bir kadın bulur beni terk edersin.. O zaman ben ne yapacağım? Oğlum bana düşman olur... Ferhat bir daha seninle de konuşmaz. Bunu çok iyi biliyorsun. Bizim bir geleceğimiz yok. Beni buradan götürmen lazım. Sadece götür tek isteğim bu bak, o şu anda delirmiş vaziyettedir. Benimle konuşurken Ferhat yanındaydı büyük ihtimalle. Ondan bahsetmemi bile istemiyorsun ama ben evli bir kadınım. Bu gerçekleri bile görmek istemiyorsun. Bundan rahatsız oluyorsun ama daha boşanmadım... Ortaya çıkacak rezilliği düşünebiliyor musun? Ben seninle her şeyi göze alırım ama işin içerisine Ferhat girdiği anda işler değişir... O zaman hiçbir şeyi göze alamam işte... Oğluma zarar gelmesini göze alamam beni anlıyor musun? "

YASAK DÖVME(+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin