Sakurajima

37.7K 288 48
                                    


Erkekliğinin o iri başı, kadınlığımın girişinde baskı oluşturmaya başladığı anda gözlerim fal taşı gibi açıldı. İç güdüsel bir şekilde kendimi geri çekmek istedim ama aynı anda bu hisse karşı da koyuyordum. Onun olmak istiyorum, canımı yaksa da onu içime almak, hissetmek istiyorum... Şansıma Yağız zaten beni yatağa mıhlamış vaziyetteydi... Hareket edemedim onun ağırlığı altında ufacık kalmıştım.

"Ah... Yağız... Yavaş ol... Çok büyük..."

Sözlerim onda tam da beklediğim etkiyi yapmıştı. Gözleri iyice koyulaştı. Bana bakarken gözlerindeki o tutkuyu sonuna kadar görebiliyorum... Öyle bir bakış ki dünyaları yakar... En çok da benim içimi, kalbimi sıcaktan kavuruyor. Beni deli ediyor. Ona ait olacağım anın hayalini kurarken, en güzel hayalimden bile daha güzel bir şekilde bana sahip olması... Bu anları paha biçilemez kılıyordu.

Diğer eliyle kalçamı iyice kavramıştı. Kendimi kasmamak için ne kadar zorlasam da bu pek mümkün değildi. Ne zamandan beri seks yapmadım ve onun aleti benim minik kadınlığımın karşısında devasa kalıyordu...

"Gözlerime bak... Gözlerini bir an bile benden ayırma... Merak etme... Yavaş olacağım..."

"Ah..." diye inledim kendini bana doğru bastırmaya başladığı anda. Gerçekten sanki içim yarılıyor gibi hissediyordum. Kendisini bana biraz daha bastırdığı zaman artık başı tamamen içimdeydi ve ben tuttuğum nefesi verdiğim zaman ciğerlerimdeki tüm havanın odaya yayıldığını hissettim. O kadar derinden ve hızlı nefes almaya başlamıştım ki göğsüm deli gibi inip kalkıyordu. Yağız erkekliğini eliyle tutmayı bıraktı ve iki eliyle de kalçalarımdan kavradi. O sırada istem dışı bir şekilde gözlerimi kapattığımı onun dudaklarından dökülen haz dolu sözcüklerden sonra anladım.

"Bana bak... Gözlerime... Kapatma gözlerini..."

Ağzım tamamen açık bir şekilde gözlerimi açtım ve onun o güzel gözlerine baktım. Daha çok içime girdiği anda onun da yüzündeki her ifade değişiyordu. Kendini kasmaya başladığı anda aşırı bir zevk aldığını anladım ve yüzümde bir gülümseme oluştu. O anda biraz daha sert bir şekilde içime girdiğinde ise istemsiz bir şekilde inledim. Ağzım tamamen açık, resmen çığlık atmaya başlamıştım ama gözlerimi kapatmamak, bana sahip olduğu her an gözlerimi görmesi için kendimi zorlamaya devam ettim. Ben onun oluyordum, o benim oluyordu...

"Ah... Yavaş... Offf... İkiye ayırıyorsun beni sanki... Ohhh..."

O anda yüzündeki gülümseme çok başka bir hal aldı. Zevkle karışık bir tatmin duygusu yaşıyordu. Ben de öyle... Ikimiz de deli gibi zevk alıyoruz... Bunu hissetmek bile paha biçilemez ama normalde tek taraflı bir zevk alma durumu olurdu eski deneyimlerimde. Ya ben zevk alırdım partnerim almazdı, ya da ben almazdım ama o zevk alsın diye sahte sesler çıkarmak zorunda kalırdım. O nedenle şu anda yaşadıklarım çok sıra dışı, çok özel...

"Çok güzelsin... Ah..."

O da inlerken içime daha çok girdiğini hissettim. Gerçekten de vücudum ikiye ayrılıyor gibiydi. Acıyla karışık yaşadığım bu zevk öyle ender bir şeydi ki... Zamanla onun büyüklüğüne alışırım diye düşünüyorum. O yüzden şu anda aldığım tüm zevkin keyfini çıkarmaya çalışıyordum.

Kalçalarımı tutan elleri daha sert bir şekilde beni tutarken parmakları etime geçmeye başlamıştı. Daha derinlerime işlerken kendini daha fazla dayanamadım. Kasıkları, kasıklarıma değdiği anda tamamen içimde olduğunu hissettim. İçimi öyle bir doldurmuştu ki, kadınlığımın duvarlarını zorluyordu sanki.

"Iııhhh... Yağız... Aşkım... Ah... Ahhh!"

O anda bir titreşim tüm vücudumu esir aldı. Sanki vücudum sarsılırken ev de sallanmaya başlamıştı. Öyle bir histi ki bulutların üzerine çıktım, oralarda gezmeye başladım sanki... Attığım çığlıkların şiddetinden duvarlar titriyor, camlar kırılacak gibi oluyordu sanki.

O hisse alışmak bile birkaç saniyemi aldı. Ne kadar süre boşaldım bilmiyorum ama boşalmam bittiğinde Yağız içimde hafifçe hareket etmeye başlamıştı ve ben daha kendime gelemeden yeniden zevk almaya başlamıştım. Bu kadar farklı ve yoğun bir hissi bu kadar ard arda yaşamak... Gerçekten de hayal bile etmedim böyle olacağını. Şimdi ise bana bunu yaşatıyordu. O daha da çok zevk alsın diye kendimi biraz daha sıkmaya başladım ve kadınlığımın duvarlarını darlaştırmak için kaslarımı hareket ettirmeye başladım. Ancak zaten o kadar büyüktü ki buna gerek bile yoktu. Oldukça dar hissediyor olmalıydı içimde.

"Ahh... Çok darsın..." diye inlediginde kendimi biraz daha kastım.

"Sen... Büyüksün... Offf... Ah... Hem de çok... Ihhh..."

Inlemelerimiz odayı doldurmaya başladığı zaman temposunu da arttırdı. Aynı anda bana doğru eğildi ve güzel dudakları benim dudaklarıma değdi. O anda eridim ve dillerimiz dans etmeye başlarken iyice hızlanmaya başladı. Acı artık yavaş yavaş gitmeye ve yerini saf zevke bırakmaya başlamıştı.

O anda yeniden kadınlığım alev alev yanarken hayatımda hiç olmadığım kadar ıslak olduğumu fark ettim. Zaten başka türlü içimde bu kadar rahat hareket edemezdi. Hafifçe dudağımı ısırdığı zaman ben de derin bir inleme ile ona karşılık verdim. Gerçekten böyle bir anı yaşadığıma inanmak bile zordu. Zevkten ölmek üzereyken, onun altındayım ve bana sahip oluyor. Aynı bana bakarken söylediği sözler aklıma geldi ve daha tutkulu bir şekilde onu öpmeye başladım. Kollarımı onun boynuna sardım ve onu iyice kendime çektim.

"Ah... Hepsini... İçimde... İstiyorum... Ah... Daha... Ahh... Sert... Olabilirsin... Ohhh... Ihhh...."

Bu sözlerim sanki bir bombayı patlattı. Bir anda içime öyle sert bir şekilde girdi ki bedenim geriye doğru gitti. Başım yatağın başına çarparken sanki deprem oluyor gibiydi. O kadar hızlı ve sert bir şekilde içime girip çıkmaya, bana sahip olmaya başladı ki... Sanki beni parçalamak istiyordu... Bir nevi bunu başarıyordu da...

Kendimden geçmeye başladığım zaman gözlerim tamamen kapalı bir şekilde ona teslim olmuştum artık. Kendimi kasmaya başladığım zaman yeniden boşalmaya yaklaştığımı hissettim. Daha önce hiç bu kadar kısa sürede boşalmadım. Hatta gecede iki kere boşaldığım bile olmamıştı. Onun güçlü kolları ve sert erkekliğinin altında deli gibi inlerken ikinci defa böyle bir zevk yaşamak... Her anlamda tarifsiz bir duygu bu...

O anda gök kuşağının her rengini gördüm sanırım. Saçlarımdan tutup daha sert bir şekilde beni öperken dudağımı biraz daha sert bir şekilde ısırdı. O sırada ben de dilimle onun dişlerini okşarken kendimi uzaklaştırmak yerine daha da kendimi ona bastırdım.

Bana acı ya da zevk vermesi önemli değildi. Beni böyle sahiplenmesi, benim olması, onun olmam... Bunların hepsini aynı anda yaşamam...

Bir an durdu ve hafifçe doğrulup gözlerime baktı. İçime tamamen girmişti. Bacaklarım tamamen açık bir şekilde beni yatağa mıhlamıştı...

"Ah... Neden durdun..." diye inledim.

Kalçalarımdaki ellerini aldı ve karnımı okşamaya başladı. O sırada kendini içimde tutarak daha da yukarıya doğru çekmeye başladı ve karnımı okşarken onun erkekliğinin ufak bir izi karnımda belli olmaya başladı.

"Bak..." dedi nefes nefese. "Burana kadar girdim..." o sırada eliyle daha yukarıya çıktı ve göğüslerimi okşayıp uçlarını hafifçe sıkıp tam kalbimin üzerine getirdi. "Buranda da ben varım... Her yerindeyim..."

Gülümsedim. Yeniden beni inletmeye başladığı anda kendimden geçerken ben de onun kulaklarına doğru inledim.

"Her yerimde ol... Ahh... Ahhh! Her yerimde!"

O anda erkekliğinin şişmeye başladığını hissettim. Boşalmaya başladığını hissediyorum. Kendini geri çekmek istedi ama onu sıkıca kendime doğru bastırdım.

"İçime... Ah... Çıkma... İçime boşal..." diye inledim.

İçime sıcak yaşam tohumlarını akıtmaya başladığı zaman ikimiz de zevkten deli gibi inliyorduk. Üzerime yığılıp kalınca nefesini tenimde hissettim.

"Seni çok seviyorum..." diye fısıldadı.

"Ben de aşkım... Çok seviyorum.." 

YASAK DÖVME(+18)Where stories live. Discover now