Sırdaş

37.5K 366 108
                                    

Araba hızla giderken bir an Yağız'a baktım. Gözleri ile bir anlığına da olsa bacaklarıma baktığını yakalamıştım.

"Ne oldu?" dedim gülümseyerek. 

"Yok bir şey..." 

"Gözlerini kaçırıyorsun..."

"Yola bakmam gerekiyor. Yoksa... Tercihim farklı olurdu."

"Ne olurdu tercihin?" dedim hınzır bir şekilde ona bakarak. Hala yola bakıyor ve iki eliyle direksiyonu tutuyordu. Oldukça hızlı gidiyoruz... Kontrolü kaybetmemesi çok önemli. Bu gizli kaçamakta en istemediğim şey bir kazaya kurban gitmek... O zaman hiçbir şey bizi bu durumdan kurtaramaz. Kimseye açıklayamam olanları.

"Boşver..." dedi. Onun da yüzünde bir gülümseme oluştu birden. 

"Söyle işte... Ne olurdu tercihin. Yol yerine nereye bakardın..."

"Bacaklarına gözüm takılıyor. Ne yapayım." dedi. O anda gülmemek için kendimi zor tuttum. O da aynı durumdaydı. Gerçekten de bacaklarımı beğendiğini söylemesi... Çok güzel... Kocam bunu bana hiç söylemedi. Ona birkaç defa kasıtlı olarak benim neremi en çok sevdiğini sorduğum zaman bile bana söylemekten özellikle kaçınır. Evlilikten sonra aşkın ateşi sönüyor gerçekten. Ancak öyle olmayan arkadaşlarım da var tabi... Kader galiba...

"Sizin yaşınızdakiler hep böyle. Açıkta bir şey görseler hemen bakarlar."

"Açıkta değil ki. Tayt güzel durmuş o yüzden gözüm takılıyor. Bacakların güzelliği yani aslında..."

"Herkeste güzel durur. Tayt işte."

"Hayır... Herkeste güzel durmuyor."

O anda ağzım kulaklarıma varmıştı galiba. Yüzümün kızardığını hissedebiliyorum. Allah'ım ben ne yapıyorum böyle. 

"Ne farkı var peki... Benim yani..." O anda istemsiz bir şekilde saçlarımla oynamaya başladığımı fark ettim. Bağladığım saçlarım bir miktar açılmaya başladı bu yüzden.

"Yani ne bileyim... Şimdi mesela... Yanlış anlama yani kötü bir şey demiyorum burada ama bazı kızlar var onlara yakışmıyor. Bacakları... Çok kalın. Yani spor yaparken falan görüyorsun da pek bakasın gelmez."

"Benimki kalın değil yani?"

"Değil... En azından bence."

"Hmmm... Demek ki her güzel gördüğün bacağa bakıyorsun. Mahallede başka spor yapan kadınlar da mı var?"

"Yok be ne bakacağım... Denk gelince görüyorum. Mahalleden bahsetmiyorum ki işte spor salonuna gelen kadınlara falan ister istemez bakıyorsun fark ediyorsun yani."

"Yakışmayan giymesin... Senin göz zevkini bozmasın." dedim gülerek.

"Yok ya ne giyerse giysinler bana ne... Eskidendi onlar. Şimdi herkes herşeyin farkında. Neyse... Çok detaya girmeyeyim. En yakın arkadaşımı ele vermek istemiyorum." dedi bir anlığına bana bakarak. O birkaç dakika boyunca unuttum ancak gerçekten de Yağız, Ferhat'ın en yakın arkadaşı. Aslında ondan, Ferhat'la ilgili bir şeyler de öğrenebilirim.

"Söyle ya... Ne olacak ki. Hem bak artık biz sırdaşız."

"Sırdaş mı?" dedi bana bakarak. Şaşırmış bir ifadesi vardı.

"Evet... Bak sen ne dedin kimseye söyleme... Ben de seni gizlice buluşmak için çağırdım. Normalde söylemem diyorsun. Yani başkasına... Demek ki biz artık bir sır paylaşıyoruz..."

"Tamam da bu olmaz ki sonuçta sen... Yani... Ferhat'ın annesisin..." Söylerken boğazının düğümlendiğini hissettim. O anda fark ettim. Bana karşı kesinlikle özel hisler besliyor. Çünkü öyle olmasa ikilemde kalmaz.

YASAK DÖVME(+18)जहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें