Yol Ayrımı

17.3K 244 24
                                    


Arabaya binip kapıyı kapattığım zaman çığlık atmamak için kendimi zor tutuyordum. Yağız bu durumun gayet farkında olarak gaza bastı ve hızlı bir şekilde malikaneden dışarı çıktık. Dümdüz bir şekilde yola bakmaya devam ettim. Bir heyecan uğruna kendi ailemi nasıl da tehlikeye attım böyle...

"Nereye gitmeyi planlıyorsun?" diye sordum Yağız'a dönerek.

"Amcam söyledi işte. En güvenli yol bu."

"Ailemi durduk yere riske attım. İnanamıyorum... Ferhat'a bir zarar verirlerse kendimi de seni de asla affetmeyeceğim."

O sırada Yağız bana dönerek sinirli bir şekilde bana baktı. Elleri direksiyonu iyice sıkmıştı.

"Beni mi suçluyorsun şimdi? Ben mi riske attım bizi? Sana o kadar dedim arabada kal gelme diye. Sorunlara neden olan benim yani?"

"Evet! Neden ben varken gittin ki! Yalnız git!"

"Offf... İçim sıkıldı biliyor musun? Ne yapalım istiyorsun şu anda eve gitmen ne kadar tehlikeli bu durumun farkındasın değil mi? Sen eve gidersen kendi aileni riske atmış olacaksın. Şu anda ne Ferhat ne de bir başkası tehlikede!"

Sesi yükseldi ancak haklıydı. Şu anda hiç kimse benim ailem hakkında bir şey bilmiyordu ama öyle ya da böyle bir şekilde cinayete karıştım. Bunların olacağını hiç düşünmüyordum ancak ne yazık ki hepsi oldu. O sırada elimi göğsümün üzerine koydum. Dövmeme... Yağız için yaptırdığım dövmeye.

"Bak..." dedi yavaş bir şekilde nefes alarak. Kendini sakinleştirmeye çalıştığı her halinden belliydi. "Merak etme tamam mı bunları halledeceğiz ondan sonra da hayatından çıkacağım. Bir daha sorun olmayacak kimse sana. Sen de bir daha bu çevrede görünmeyeceksin o yüzden hiçbir sorunla karşı karşıya kalmayacaksın."

O anda yolu izlemeye devam ettim. Ne diyeceğimi bilemiyordum gerçekten.

" Hayır... " dedim sessiz bir şekilde.

"Ne dedin anlamadım?" dedi. Duymamıştı ne dediğimi.

"Hayır. Bunu istemiyorum."

"Ne istiyorsun o zaman?" diye sordu Yağız. O anda araba daha da hizlanmaya başlamıştı.

"Bilmiyorum Yağız ama... Bir anlık öfke patlaması yaşadım tamam mı çünkü Ferhat benim her şeyim... Ona zarar geleceğini düşünmek bile şu anda içimi yakıyor! Ama... Senden uzak durmak da istemiyorum."

"Tamam da Emine ne diyeceksin ailene? Şimdi ne olacak yani? Gidelim hadi Bodrum'a ama sonra ne olacak? Bunlar oyun değil. Orada olanları görmedin mi? Sen bu işler için çok saf ve iyi kalıyorsun bunları senin iyiliğin için söylüyorum."

"Kendi iyiliğimi ben düşünürüm merak etme..." dedim gergin bir tonda. "Ben seni yalnız bırakmak için seninle bu yola çıkmadım. Korkum kendim için değil Ferhat içindi. O yüzden aşırı bir tepki verdim yoksa bana bir şey yapmaları falan umurumda değil bundan biraz bile korkmuyorum."

"Biliyorum ama sana diyorum ki ne diyeceksin? Mesela şimdi gideceğiz ve sen geri eve döndüğün zaman sana soracaklar nerede olduğunu. Ne diyeceksin o zaman?"

"Boşanma davası açarım döndüğüm zaman."

"Ne?" dedi Yağız. O sırada bana döndü. Gözleri şaşkınlık ile bakıyordu bana. Bu sözü benden hiçbir şekilde beklemediğine emindim.

"Bana şiddet uyguladı derim... Ne bileyim bir avukat bulalım onunla konuşalım. Ondan sonra boşanma davası açarız. Bir ara kafamı toplamaya gittim o yüzden derim. Şimdi arayayım hatta Ferhat'ı..." dedim telefonumu çıkarırken.

YASAK DÖVME(+18)Where stories live. Discover now