Tam Kalbimin Üzerine...

28.6K 356 82
                                    


"Ben çıkıyorum anne."

"Tamam oğlum dikkatli git." dedim ve kapıyı Ferhat'ın arkasından kapattım. Evde yalnız kaldığım zaman sadece televizyonun sesi geliyordu. Bu şekilde daha huzurlu hissediyorum. Bazen o kadar insanın çevremde olması çok bunaltıyor beni.

Ev işlerini yapmaya devam ederken aklımdan yine hiç çıkmıyordu. Yağız... Acaba şu anda ne yapıyor. O günden beri görüşme şansı bulamadık. Gerçi bulsak ne olacak... Mesajlaşıyoruz gerçi ama... Yine de kafamda soru işaretleri olsa da bana zaman vermişti. Ben mesaj atmadığım zaman kesinlikle mesaj atmıyor ve beni rahatsız etmek istemiyor. Çok düşünceli biri... Gerçekten de bir adam olmuştu. Bir erkek olmuştu.

Çantamın içinden anahtarı çıkarıp tekrar baktım. Parlak metal göz kamaştırıcı bir şekilde yansırken düşünmeden duramıyorum. Oraya gitmeli miyim... Şu anda istesem giderim ama ne için gideceğim ki... Güzel bir yer gerçekten. Çok da hoşuma gitti. Şu anda Yağız orada değildir gerçi... Aman... Düşünceler beni boğuyor.

Rahatlamak için dışarı çıkmam lazım. Üzerimi giyinip kendimi dışarı attım. Arabama bindiğim zaman hala aklım çantamdaki o anahtarlarda kalmıştı... Orada bir yerlerde ikinci bir ev var... Benim evim...

'Bizim evimiz...' Yağız'ın sesi o anda beynimin içinde yankılandı sanki.

Bizim. Güzel bir kelime. Yine de tüm olanlar biraz fazla hızlı bir trende yolculuk yapıyormuşum gibi bir hissiyat veriyor bana. Belki de biraz geri çekilmeli ve düşünmeliyim.

Sehir merkezine yaklaştıkça içimdeki alışveriş canavarı yeniden ortaya çıktı. Aslında sadece bir şeyler almayı düşünmüyorum. Yağız da aklımda. Acaba onun beğeneceği türden neler alabilirim... O anda aklıma dövme ile ilgili söylediği sözler geldi. Normalde çok kanı hızlı akan biri değilim. Ancak bir anda aklıma deli bir fikir geldi. Ve ilerideki o tabela gözüme çarptı.

Dövmeci...

Zaten benden etkileniyor. Burası kesin ama etrafında çok fena kadınlar olduğuna eminim. Çünkü bir anda öyle bir hayata adım atan bir adam... Onu artık gerçek bir erkek olarak görmeye başladığımı o anda fark ettim. Oğlumun arkadaşı değil... Gerçek bir erkek...

Arabayı park ettikten sonra motoru durdurup birkaç saniye o sessizlikte bekledim. Deli miyim ben... Hem ne dövmesi yaptıracağım ki... Yağız... Acaba onun isminin ilk harfini mi yaptırsam... Hayır... Eşim ya da oğlum görürse... Olmaz...

Hemen gitmeliyim buradan. O dükkandan içeri girip ne yapacağım ki... Ne yapacağımı bilmiyorum. Hem nereme dövme yaptırmalıyım? Çok görünen bir yer olmaz buna kesinlikle eminim. Görünmeyen bir yer olması lazım. Dövmeci kadın mı erkek mi... Eğer erkekse yapamam... Utanırım.

O ana kadar aklıma gelmedi ama Yağız da sanırım dövmecinin erkek olduğunu öğrense sinirlenir. Onun öyle bir tarafı olduğunu bilmiyorum ama hissediyorum galiba. Korumacı bir yanı var bana karşı. Ancak şu anda hala net olarak adını koyacak bir durumumuz yok. O yüzden böyle yanlarını da hemen görmem zor tabi. Yine de... Karar vermek için bana zaman vermesi ve sabırlı olması hoşuma gitti.

Ona kararımı nasıl bildireceğim de önemli bir konu. Sadece bir mesaj yazıp ben karar verdim demek istemiyorum. Beni öylesine güzel bir sürpriz ile karşıladı ki ben de ona bir sürpriz yapmak istiyorum...

O anda arabadan dışarı çıktım.

Dövmeyi gördüğü anda kararımı öğrenecek...

Peki ya değişirse? Ona güvenip güvenmeme konusunda kalbimi dinlemeye karar verdim. Çünkü bu işin hiçbir tarafı mantığıma uygun değil. Son derece tehlikeli ve belki de ne olduğunu bile bilmediği bir işin içine girdi Yağız. Onunla birlikte ben de girmek üzereyim tabi ki de.

Nefesimi tuttum ve hızlıca dükkana doğru yürümeye başladım. Daha önce de burası dikkatimi çekti. Ancak hiç gelmedim. Camdan vitrininde bir sürü eşya vardı. Kuru kafalar, zincirler ve tabi ki dövmeli insan fotoğrafları. Ne yapacağım ki hem... Ne yapsam yakışır? Yağız'ın ne hoşuna gider... Bunları düşünürken içeri girdim. İçeride kısa siyah saçlı bir kadın karşıladı beni. Derin bir nefes aldım. Erkek olmadığı için mutlu oldum. Aslında fark etmez ama nedense o anda aklıma Yağız geldi ve bu dövmenin onu mutlu etmekten ziyade sinirlendirmesi.... En istemediğim şey...

"Hoşgeldiniz..." dedi kadın. O sırada eşyaları düzeltmekle meşguldü.

"Hoşbulduk... Ben... Dövme yaptırmak istiyorum ama kararsızım." dedim.

"Anlıyorum. Çok karşılaştığım bir durum. Buyurun geçin. Ben size kataloğu getireyim."

Oturup beklemeye başladım. Bana kalın bir kitap getirdi. Açtığım zaman içinde bir sürü dövme örneğinin bulunduğunu gördüm. Her çeşit vardı. Kelebek, kaplan, eyfel, kadın... Her figür vardı hemen hemen.

" Dövmeler genelde bir duygu ya da hatıra için yapılır. Siz de ölümsüzleştirmek istediğiniz bir anınız ya da duygunuz varsa öyle karar verebilirsiniz. Ya da aklınızda başka bir şey varsa onu da yapabilirim. Önce kağıda yapıyorum. Siz onaylarsanız öyle devam ediyorum. "

" Teşekkür ederim. Aslında tam ne bir duygu ne de bir hatıra... Karışık bir konu. Biri için yaptıracağım. Onun için özel olmasını istiyorum."

"Kimse için yaptırmayın. Yanlış anlamayın ben size dövme yapın ya da yapmayın demem. Ancak sonradan pişman olmanızı istemem. Eğer sizin içinizden geçiyorsa yapmalısınız. Aksi takdirde silme işlemi oldukça acılı oluyor ve çoğu zaman iz bırakıyor ne yazık ki. "

" Anladım... Hayır ben sildirmek isteyeceğimi sanmıyorum... " dedim ve kataloğun sayfalarını çevirmeye devam ettim. O kadar fazla sayıda dövme vardı ki... Aklımda Yağız için anlamlı bir tane vardı ama... Hem onun ismini yazamıyor olmak canımı sıksa da ona yakın bir şey ya da onu temsil eden bir şey olsun istiyorum.

O anda kafamda şimşekler çaktı. Bir anda değişti... Bir kelebek gibi. Kozasından çıktı... Ancak bir kelebek bu kadar hızlı ve kararlı bir değişim geçirir.

"Kelebek yaptırmak istiyorum..." dedim.

"Tamam... Şu bölümde bir sürü var. Özel bir desen de yapabilirim."

"Aklımda bir fikir var ama..."

"Evet?" diye sordu bana bakarak.

"Kelebeğin desenine bir isim gizleyebilir misiniz? Ancak bakanın hemen anlamasını istemiyorum. Desen gibi görünsün ama bakmasını bilen kişi görsün."

"Tabi ki yaparız. Hangi isim?"

"Yağız." dedim gülümseyerek. O anda içimde gerçekten de kelebekler uçuşuyordu.

"Tamam... Durun ben çizeyim kağıda..."

Çizmeye başladığı zaman çok heyecanlıydım. Hayatımdaki en çılgın kararlardan birini vermek üzereyim. Hatta en çılgın karar bu olabilir...

Çizmeyi bitirdiği zaman gözlerime inanamadım. Kelebeğin kanatları aynı desen gibiydi ancak eğer belli bir açıdan bakarsan ancak göreceğin şekilde Yağız ismi vardı. Bilmeyenin görmesi imkansız...

"Hangi bölgeye istiyorsunuz?" dedi.

O anda düşündüm. Madem bir çılgınlık yapıyorum... Hem de herkesin görmemesi gereken bir yerde, anlamlı bir yerde olmalı.

"Sol göğsümün üzerinde. Kalbimin tam üzeri..."

"Çok şanslı bir beyefendi bu kişi. Tabi ki gelin boyutuna bakalım. Önce taslak olarak gazlı kalem ile göstereceğim."

Arka odaya geçtik ve üzerimi çıkardım. Sutyenimi de çıkarınca ilk defa tanımadığım bir kadının karşısında böyle çıplak kaldığımı fark ettim. Ancak kesinlikle vücuduma bakmıyor dövmeci kadın. Çok profesyonel gerçekten.

Ve yaptı. Taslağı gördüm ve onayladım. Daha sonra gazlı kalemle yaptığı şekli sildi ve dövmeyi yapmaya başladı. Gözlerimi kapadım. Acıyor... Ancak aynı zamanda heyecanlandırıyor beni.

Yağız gördüğü zaman neler hissedecek acaba... 

YASAK DÖVME(+18)Where stories live. Discover now