Tutkunun Ortasında

37.2K 254 18
                                    

Kendimi resmen kaybetmiş bir haldeydim. Gözlerimi açtığım zaman onun güzel gözleri bana bakıyor ve vücudunun ağırlığını tam olarak üzerime verirken onu böyle hissetmek tek kelime ile harika... Başka bir şey düşünemez oldum zaten. Kalbim o kadar hızlı atıyordu ki bir an ölüyorum zannettim. Göğsüm inip çıkarken onun güzel dudakları, dili... Tadı... Tadım... Tadımız... Her şey birbirine karışırken biz bir oluyorduk. Bunu hissetmenin ne kadar da mucizevi bir şey olduğunu uzun zaman sonra onunla yaşadım...

"Ne oldu..." dedi. Gözleri gözlerime bakarken resmen içi ışık saçıyordu.

"Mutluyum... Daha önce böyle bir şeyi yaşamadım. Pek çok anlamda... Ilkimsin..." dedim. Benim de yüzümde kocaman bir gülümseme vardı.

O anda yanıma doğru uzandı ve elleri kalçalarımı oksamaya başlamıştı. O anda bana öyle bakması... Tarifsizdi.

"Hep mutlu ol... Daha önce mutlu olmadığın her anı telafi edeceğim. Daha önce ne olduysa oldu. Senin hayatında da benimkinde de... Artık başka bir hayat var... Başka bir gelecek..." diğer eliyle de saçlarımı oksamaya başladığı zaman içim geçmeye başlamıştı bile. Öyle güzel hisler içindeydim ki hiç bitmesin istediğim anlardan biriydi bu an...

" Sen ol ben hep mutlu olurum merak etme... " dedim ve saçlarımı okşayan ellerimi tutup öptüm. Hala benim sularımın parıltısı parmaklarından belli oluyordu. O anda bacaklarımın arasındaki ateş yeniden harlandı sanki...

Uzandım ve onu öpmeye başladım. Yavaşça onun üzerini çıkarırken aynı anda dudaklarım onun ateşli dudaklarını öpmeye başlamıştı bile. O sırada pantolonu üzerinden erkekliğine dokununca ne kadar da büyük ve sert olduğunu hissettim. Parmaklarım kumaşın üzerinde kayarken sanki onun erkekliği bir kalp gibi atıyordu. O kadar sert olmuştu ki. Bu sertliği benim yaptığımı bilmek istemsiz bir şekilde dudaklarıma bir gülümseme getirdi. Zaten gülüyordum ama bu başkaydı. Onu etkilemek... Benim için inanılmaz bir haz ve zevkti...

Onu yatağa doğru iterken üzerine doğru hamle yaptım. O da bir yandan benim üzerimi çıkarmaya başladığı zaman sadece hırıltılarımız ve hızlı nefeslerimizi duymaya başladım. O kadar derinden ve hızlı nefes almaya başladık ki odadaki oksijen bir anda yarıya indi sanki. Kafam güzel olmuştu bir anda. Onun çıplak tenine değen parmaklarım sanki alev alev yanıyordu, elektriğe dokunur gibi bir anda vücudumu enerji sardı.

İkimiz de birbirimizi tamamen çıplak hale getirirken onun vücuduna vuran her ışık zerresi gözümü resmen kamaştırmaya başlamıştı. Sanki vücudu bir elmas gibi parlıyor, teni soluk alıp veriyordu.

Ona bakarken gözlerim de aynı oranda kamaşıyor olmalıydı. O kadar güzeldi ki. Ona bakmak bir sanat eserini izlemek gibiydi. Nefes kesici ve çok güzeldi... Bu deneyimi anlatacak kelimelerin icat edildiğini düşünmüyorum.

Ikimiz de tamamen çıplak kaldığımız zaman onu deli gibi öpmeye başladım. Aynı anda bacaklarımı iyice açıp onun üzerine otururken bacaklarımın arasındaki sertliği hissettim. Elimi yavaşça önce boynuna sonra da göbeğine indirirken Yağız'ın nefes alışlarının değişimini her saniye hissediyordum. Göğsü inip kalkarken bile farklı oluyordu. Ona böyle farklı hissettirmek o kadar güzeldi ki. Gözleri göğüslerime kaydığı anda ben de onun gözlerine baktım. Dudaklarını yalamaya başlamıştı. Bana çok lezzetli bir tür meyveymişim gibi bakıyordu. Ve böyle hissetmek çok hoşuma gitmişti. Şu anda kendimi çok değerli ve arzulanan bir kadın olarak hissetmek... Paha biçilemez bir duyguydu benim için.

Yavaşça dudaklarını öperken aşağılara doğru kaymaya başladım. Dudaklarım önce boynunu, oradan da göğüslerini bulduğu zaman inlemelerin daha belirgin bir hale gelmişti. Elleriyle saçlarımı okşarken aynı anda vücudumu keşfediyordu. O kadar güzel dokunuyordu ki buna kayıtsız kalmak imkansızdı.

Göğüs uçlarını dişlerimle hafifçe ısırmaya başladığım zaman bir anda vücudunun elektriklenir gibi titrediğini hissettim. Bu o kadar çok hoşuma gitmişti ki. Ona bunu hep yapmak istiyordum.

Gözlerine bakarak dilimle göğüs uçlarının etrafında daireler çizmeye başladım ve dudaklarım onlardan bir anlığına ayrıldı.

"Bunu çok sevdim..." diye fısıldadım aynı anda göğüs ucuna bir ısırık daha verirken. "Hep yapacağım sana bunu... Cezalandırmak istersem seni daha sert ısırırım... Belki de koparırım..."

O anda biraz daha sert ısırdım ve resmen elektriklenir gibi titredi tekrar. Vücudu bir anda düz bir hale geliyordu. Sanki robot gibi bir refleks geliştirmiş gibi davranması çok hoşuma gitmişti.

" Offf... Çok fena yaptın beni... " diye inledi. Haklıydı. Gerçekten de erkekliği o kadar sert olmuştu ki... Bir anda yukarı doğru kalkıyor ve kasıklarıma değiyor, hemen ardından iniyordu ve Yağız'ın karnına çarpıyordu. Ama o zaman bile çok sert durumdaydı.

Erkekliğini elime aldım ve sertliğini, sıcaklığını hissettiğim zaman avuçlarım yandı sanki. Göğüs uçlarını bir kere daha hafifçe ısırıp yaladıktan sonra göbeğine doğru inmeye başladım. Aynı anda erkekliğini oksamaya devam ederken resmen avucumun içinde kalp gibi atışını hissediyordum.

"Ahhh Yağız... Çok harika... Çok sert... Çok büyüksün..." diye fısıldarken yavaşça göbeğinden kasıklarına doğru burnumu sürterek inmeye başladım. Aynı anda dilimle de tenine dokunuyor ve salyalarımın bıraktığı izin onun güzel teninde parlamasına şahit oluyordum.

O anda beni tuttu. Yağız'a baktım. Gözlerim onun gözlerine kilitlenmiş durumdayken aynı anda dudağım tenini hiç terk etmedi. Gözlerimdeki soru işaretini görmüş olmalıydı. Neden beni durdurdu şimdi...

"Zorunda değilsin... İstemezsen yapma... Kendini zorunda hissetme." diye fısıldadı. O anda içimde sanki bir yangın başladı. O kadar düşünceli bir insandı ki... O bana yaptı diye ona yapmak zorunda olmadığımı söylemeye çalışıyordu. Onun bu tarz incelikleri her zaman hoşuma giderdi ama bir erkeğin en savunmasız anında, bir kadın ona böyle bir şey yaparken tutup bunu demesinin ne kadar zor ve karakter gerektiren bir durum olduğunu da çok iyi biliyordum.

Onun beni böyle düşünmesi... Hayatım boyunca yaptığım en iyi kararlardan birinin ona bir şekilde duygularım konusunda açık olmak olduğunu o anda anladım. Gerçekten birbirimize sahip olmamıza ramak kala, benimle ilgili böylesine bir tutkusu olduğunu gözlerinden okumama rağmen bana bunu söylemesi... Ruhumu incitmek istememesi ve böyle nazik olması gerçekten paha biçilemez bir duygu. Daha önce hiçbir erkeğin böyle olacağını düşünmedim. Hep kendimi bir şekilde korumaya aldığımı o anda fark ettim ama Yağız bunu kırdı artık. O duvarın içine girdi ve benim kalbimi en derin yerinden fethetti.

Elini tutup geri ittim ve kendimi ona daha fazla bastırdım. Normalde de bunu yapmak istiyordum. Onu hissetmek, tadına bakmak... Ama şu anda çok farklı bir istek tüm bedenimi ve ruhumu resmen ele geçirmiş durumdaydı.

Yavaşça dilimle onun tadına daha çok bakarak ve erkeksi kokusunu içime çekerek kasıklarına doğru inmeye devam ettim. Burnumu tenine sürterek indiğim zaman gerçekten de her santimetrede ne kadar güzel koktuğunu daha iyi anlıyorum...

Erkekliğini bir kere daha okşadım ve zevk suları parmaklarımı kaygan hale getirdi.

Erkeksi kokusu her saniye artarken bacaklarımın arasındaki yangın da artıyordu... 

YASAK DÖVME(+18)Where stories live. Discover now