Kulak Misafiri

43.7K 504 141
                                    

Etrafı toplarken saate baktım. Neredeyse bire geliyor. Öğleden sonra bizimkiler gelecek. Yemek yapmak için hala vaktim var.

Hızlıca salona çeki düzen verdikten sonra mutfağa geçtim ve yemeği hazırlamaya başladım. Güzel kokular burnuma gelmeye başladığı zaman mutluluk tüm bedenimi sardı. Yemek yemeyi de yapmayı da gerçekten çok seviyorum. Normalde kilo alırdım ama son zamanlarda spora başladığım için böyle bir sorunum yok. Hatta daha fazla kalori almam gereken durumlar bile olabiliyor.

Güzel bir evim var. Ne çok büyük, ne de çok küçük. Mahallede hep tanıdığım insanlar, akrabalarım ve aile dostlarım var. Son zamanlarda hayatımda pek çok şey durağan bir hal alsa da aslında bu yıllardır hayal ettiğim bir durum... Eskiden beri hep düzenim yerinde olsun, evimde huzur içinde oturayım diye düşünürüm. Şimdi ise bu gerçek. Hem de her hali ile.

Oğlum ve yakın arkadaşı gelecek. Onlar için güzel bir masa hazırlamaya başladım. Oğlum, Ferhat 20 yaşında çok akıllı bir çocuk. Büyütürken üzerine çok titredim. Başlarda eşimle beraber çocuk sahibi olamıyoruz diye düşünmeye başladık. Ancak daha sonrasında Allah bize onu nasip etti. Her zaman onu bağrıma bastım. Gözümden bile sakındım. Sporda çok başarılı. Şu anda da okulunu okuyor. 2 yıl sonra mezun olduğu zaman başarılı bir avukat olacak. Benim gurur kaynağım...

En yakın arkadaşı Yağız ile yaşıtlar. Aile dostumuzun oğlu. Bizimle büyüdü sayılır. Evimizde olurlar hep ya da Ferhat onlara gider. Benim için aileden biri oldu. Aslında mahallede kalabalık bir aile gibiyiz. Bu ortamı çok seviyorum.

Yemekler olurken kapı çaldı. Elimi kurulayıp kapıya yöneldim. Üzerimi başımı biraz düzelttim. Kapıyı açtığım zaman Ferhat ve Yağız güler yüzlü bir şekilde karşıma çıktılar.

"Hoşgeldiniz. Yemek neredeyse hazır. Girin içeri hadi." dedim ve giymeleri için terlik alıp kapı önüne koydum. Ferhat terliği giymeden girdi içeri ama Yağız terliği giydi her zamanki gibi. Daha düzenli bir çocuktu. Ferhat'a göre daha olgun bir çocuktu.

"Merhaba Emine teyze. Nasılsın?" dedi.

"İyiyim Yağız. Sen nasılsın? Yoruldunuz mu?" diye sordum. Spordan gelmişlerdi. Beraber spor yaparken onları birkaç kere görmüştüm. Lisanslı futbolcu olduklarından beri de sürekli olarak antrenman yapıyorlardı.

"İyi geçti. Bayağı kendimizi geliştirdik. Bakalım haftaya maç var. Hazırız gibi. " dedi içeri geçerken.

"İyi bakalım. Hadi geçin. Yemek neredeyse hazır." dedim.

"Evet... Güzel kokuyor. Eline sağlık şimdiden Emine teyze." dedi ve içeri geçtiler. Ben de o sırada onların ayakkabılarını ayakkabılığa yerleştirdim. Hava güzeldi bugün. Kuşların ötüşünü kapıyı açınca duydum. Güzel bir gün... Eşim daha eve gelmedi. Bugün geç gelir. Bu aralar kahveye gitme huyu başladı. Normalde yoktu böyle huyları ama son zamanlarda başladı.

Tabaklara yemekleri koydum. Çocukları çağırmak için odalarına doğru yöneldim. O sırada kapıları biraz aralıktı. İçeride konuştuklarını duyabiliyordum.

"Oğlum öyle deme... Var ya dövmeli kızlar... Acayipler..." dedi Yağız. Daha önce de böyle konuştuklarını da duymuştum ama ilk defa dövmeli biri hakkında böyle konuşuyordu. Aktif olarak kızlarla görüşüyordu ikisi de. Ferhat ona göre daha pasif kalıyordu ama onun da görüştüğü bir kız arkadaşı vardı. Yaklaşık 5 aydır beraberdi. Mutluydu. Yine de kızı hiç görmedim.

"Manyak mısın oğlum ya... Şuna bak annem yaşında kadın neredeyse..." dedi Ferhat.

"Ne var oğlum ne olacak... Esas o yaşlarda kadınlar iyi oluyor. Deneyimli oluyor." dedi Yağız. Şaşırdım... Çünkü hiç olgun kadınlara ilgisi olduğunu duymamıştım. İlk defa onun bu yönünü görüyorum.

"Bırak oğlum ya sarkmış oluyor..." dedi Ferhat. Böyle konuşması çok şaşırttı beni. Çünkü ben öyle değildim. Belki çoğu kadın öyleydi ama spor yaptığımdan beri, hem kilo kaybedip hem de vücudumu sıkılaştırmıştım. Özellikle banyodan sonra çıplak bir şekilde kendime bakarken son bir yılda ne kadar büyük bir değişim geçirdiğimi anladım.

"Hiç de bile... Ne biçim şeyler izliyorsun sen öyle. Her kadın öyle mi..." dedi Yağız. O sırada büyük ihtimalle bir kadının fotoğrafına bakıyordu.

"Ne alaka oğlum dövmeli olunca ne değişiyor?" dedi Ferhat.

"Manyak mısın oğlum düşünsene bir kadın tam altında... Önünde domalmış. Kalçasına vuruyorsun orada bir dövmesi var ve sıkı kalçaları hafifçe hareket ediyor. İçine girerken canı acıyor ve bunu kasılan kaslarından görüyorsun. O kaslar kasıldıkça dövmeler sıkılaşıp hareket ediyor... Çok fena bir şey... " dedi Yağız. Gerçekten o böyle konuştuğu zaman bacaklarımın arasında bir hareketlilik hissettim... Uzun zamandır böyle olmadım. Kocamdan bir süredir uzak durumdayım ama beni her zaman yatakta mutlu etmiştir. Ancak bu anlattıkları... İlk defa bu olayı bir erkeğin gözünden hayal etme şansım olmuştu...

"Vay amk... Doğru lan... Aman ne bileyim. Anasını sikeyim ya bugün düştüm ya bacağım ağrıyor." dedi Ferhat.

"Bir şey olmaz krem sür..." dedi Yağız da ona. O sırada aklımdaki düşünceleri dağıtmaya çalıştım. Gerçekten de bacaklarımın arası ıslak durumdaydı... Hiç kendimi böyle düşünmedim. Daha öncesinde yatakta hep belli şekillerde eşimle beraber oldum. Ancak hiç kendimi bir erkeğin gözünden hayal etmedim. Özellikle Ferhat'ın doğumundan sonra hayatımda çok şey değişti. Özellikle aile hayatımda.

Eskiden çok daha tutkulu bir ilişkim vardı eşimle beraber. Özellikle bu anlamda çok istekli biriydi ama zamanla azaldı. Bunu normal buluyorum çünkü evliliklerde oluyor bunlar. Ama yine de insan böyle şeyler duyduğu zaman yine de etkileniyor. Ve daha önce hiç o gözle görmediğim birinden duydum bunları. Yağız'ın çocukluğunu bilirim... Onu hiç yatakta başka bir kadınla hayal etmedim. Ancak böyle söylediği zaman bir şekilde aklımda kendine yer etti. İstemsiz bir şekilde onu hayal ettim. Ve daha önce dikkat etmediğim pek çok ayrıntı dikkatimi çekmeye başladı.

Geçen yaz havuza beraber gittiğimiz zaman özellikle kaslı vücudu dikkatimi çekmişti. Yine de ona hiç o gözle bakmadım. Sonuçta sporcu gençler... Ferhat da kendini geliştirdi ama Yağız'ın vücudu daha toplu. Özellikle yeşil gözleri ve sarı saçları ile çok farklı görünüyor diğer çocuklardan sıyrılan bir görüntüsü var. Kendime itiraf etmesi bile zor ama oğlumun arkadaşının çekici özelliklerini düşünüyorum şu anda... Hem de çamaşırımda bir ıslaklık ile beraber...

Kafamdan bu düşünceleri dağıtmaya çalışsam da konuştukları aklımdan bir türlü çıkmıyor... 'Annem yaşında...' acaba baktıkları kadın kaç yaşındaydı...

Yine de bana o gözle baktı mı hiç acaba... Geçen yaz havuzda ben de mayo gitmiştim. Tek parça bir mayo olmasına rağmen sonuçta vücudumu göz önüne çıkaran bir parça... Ama o zamanlar daha kilolu bir kadındım... Şimdi ise çok değiştim. Acaba bunu biliyor mu? Sanmıyorum. Genelde eve gelip direk odalarına gidiyorlar. Yine de Yağız her zaman gözüme daha olgun bir delikanlı gibi gözüktü...

Bu düşünceleri aklımdan çıkarmam gerekiyor...

İlerleyip odalarının önüne geldim ve seslendim.

"Çocuklar hadi gelin. Yemek hazır."

"Tamam Emine teyze. Geliyoruz." dedi Yağız.

Geri döndüm ve salona doğru yürümeye başladım. Yüzümde bir kızarıklık olduğuna emindim...

YASAK DÖVME(+18)Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt