YASAK DÖVME(+18)

Mayın Tarlası

Kendi yatağıma gidip uyuduğum zaman saatin kaç olduğunu bile bakmadım. Hatırladığım kadarıyla sadece kabuslar içerisinde defalarca kere uyanmış ve kendimi yabancı bir yerde bulmuş bir kadınım artık. Burası benim evim değil.  Benim hapishanem... Şanslıyım çünkü telefonumu elimden alabilirdi... Telefonumu almadığı için belki Yağız'a ulaşma şansım var. Onu aramalımıyım...

Eğer ararsam ne diyeceğim ki? Oğlum benden böylesine utanırken... Ben ne yapacağım artık sadece bunları düşünmeye başlamıştım. Hayatımın geri kalanını nasıl geçireceğimi, nasıl bir insan olacağımı ve oğlumla nasıl bir iletişim kuracağımızı artık bilmiyorum. Artık kim olduğumu da bilmiyorum. Kendi oğlum benden utandığını söyledi. Kendi eşim benim yüzüme tükürecekti az daha...

Ben bunları yaptım, yaptığımın yanlış olduğunu bilerek yaptım. Ancak aşkın gözü kör... Bir insana aşık olduğun zaman gözün hiçbir şey görmüyor. Ben Yağız'ı bu kadar delicesine ve yoğun bir şekilde sevdim. Sonuçlarını düşünmeden, yarın ne olacağını düşünmeden sevdim. O yüzden bütün bunlara zaten hazır olmak zorundaydım. Ancak işte hazır değilmişim... Bugün bunu öğrendim.

Çantamdan telefonu çıkardım ve Yağız'ın numarasını tuşladım.

Onu rehbere kayıt etmedim. Başka biri bulur diye tamamen numarasını ezberleyene kadar defalarca okumuştum. Normalde numara ezberleme konusunda çok kötü bir hafızam olmasına rağmen kendimi zorlayıp bunu öğrendim.

Daha kendi numaramı bile ezbere bilmezken onunkini biliyorum. Ekranda parlayan sayıları görünce bir an kalbim duracak gibi oldu. Onunla olan güzel anları düşündüm... Beraber yaşadığımız harika zamanlarımızı... O anda içime bir burukluk oturdu. Belki de ailem beni her halükarda zaten terkedecekti. Ben belki de ben buraya en başından dönmemeliydim. Belki de orada kalmalıydım. Yağız haklıydı yine de... Ben ailemin yanına gelmek istedim, daha doğrusu oğlumun
.. Selçuk benim Bundan sonra umurumda bile değildi. Özellikle o söylediği son laflardan sonra kesinlikle umursamıyordum. Beni tamamen kırmak parçalamak ve üzmek için böyle konuştuğunu çok iyi biliyordum. Aramızdaki evlilik zaten uzun bir süre önce bitmişti. Kanıtlayamam ancak onun da görüştüğü başka insanlar olduğunu biliyorum. Bunu kalbimin en derinliklerinde hissettim. Önce o beni sildi. Ben onu değil...

Elim bir türlü arama tuşuna doğru gitmedi. O anda elimin titremeye başladığını hissettim ve ağlamaya başladım. Hüngür hüngür ağlarken oğlumun bunları duyduğunu biliyordum. Yine de umursamıyordu. Bana karşı o kadar acımasız ve öfkeliydi ki bu tavrı anlamak oldukça güçtü benim için. Çünkü hayatı boyunca ben onun yanında durdum, Selçuk değil. Babası sadece ona para verdi ve bazen onu gelmeye çıkardı. Başka hiçbir şey yapmadı. Ben ise onunla alakalı her konuda yanında vardım ve her zaman onun iyiliği için olan şeyler yapmaya çalıştım. Eğitimine, bakımına özen gösterdim. Yediğine, içtiğine çok dikkat ettim. Üzerine titrediğim günleri hatırlıyorum... Yine de bana böyle davranmasının sadece nankörlük olarak görüyorum ona kızamıyorum da... Haklı... Nenim başıma böyle bir şey gelse ben de kızarım. Ben de nefret dolarım kendi anneme karşı bile olsa... Ben bu yola zaten bunları bilerek çıktım. Oişman değilim. Yaşadıklarımdan asla pişman olmam. Bunu Yağız da çok iyi biliyordu. Ancak onu terk etmek zorundaydım...

Bir an cesaret geldi ve arama butonuna dokundum.

Telefon çalmaya başladığı zaman hiç olmadığı kadar kendimi gergin hissediyordum. Biriyle konuşmalı ve bu olanları anlatmalıyım. Bu kişi de sadece Yağız olabilirdi. Bu fotoğraflar nasıl ve ne şekilde ortaya çıkmıştı? Bunu da bilmiyorum ama bunları öğrenmeye hakkı vardı. Çünkü Ferhat bir şekilde Yağız'ı bulur ve bunları sorardı. Bunu kesinlikle iyi biliyorum. Telefon çalmaya devam etti. Çalma süresi arttıkça benim içinde bulunduğum gerginlik de daha da artmaya başlamıştı. O kadar fazla gerildim ki dişlerimi sıkmaktan çeneme  ağrı girdiğini fark ettim. O anda kendimi gevşetmek için uğraştım ancak hiçbir işe yaramadı. Yatağa uzandım ve gözümü kapattım. Telefonu çalma sesini dinlerken sadece içimden telefonu açması için dua ediyordum.