Nefesi Kalbimde

34.7K 380 96
                                    

Dudakları göğüslerime o kadar yakındı ki... Hafif hafif gelen klima esintisi ile beraber göğüs uçlarım oldukça sertleşti. Aynı zamanda bacaklarımın arasında da bir yanma hissediyorum. Hiç bu kadar yakın olacağımı düşünmedim ancak şu anda Yağız ile birbirimize o kadar yakınız ki... Dudakları iyice yaklaştığı zaman göğüs uçlarıma değen nefesini hissettim. Sanki kalbime doğru veriyordu nefesini. Ve kalbimde hiç doldurulamayacak bir boşluğa adını aynı bu dövme gibi silinmeyecek şekilde yazdırıyordu.

"Çok güzel... Çok güzelsin..." diye fısıldadı. O sırada dudağını diliyle ıslatıp daha da bana yaklaştırdı. Kalbim yerinden çıkacak gibi gerçekten de... En son ne zaman böylesine derin bir heyecan duydum hatırlamıyorum bile.

"Ah... Yağız..." diye inledim. Islak dudağı göğüs ucuma dokunduğu anda kendimden geçmeye başladım bile. Koltuğa iyice yaslandım ve o da benim üzerime doğru iyice yaklaştı. Gerçekten şu anda burada olduğuma inanamıyorum...

"Yağız..." diye hafifçe inledim tekrar. O sırada dudağı göğüs ucumu hafifçe kavradı ve diliyle nazikçe yaladı. Nefesimi zor bir şekilde ayarlıyorum. O kadar hızlandı ki kalbim yerinden çıkacak diye korkuyorum. "Ben evliyim... Yağız..."

O sırada hafifçe kendini geri çekti ancak başı göğüslerimin tam yakınında kaldı. Sıcak nefesini hala hissedebiliyorum. Gözleri yukarı doğru kalkıp, gözlerimi yakaladı.

"İstersen dokunmam... İstemediğin hiçbir şey olmayacak..."

" Ah... Bilmiyorum..."

O sirada kendini geriye doğru çekmeye başladı ama hızlıca iki elimle başını yakalayıp yeniden kendime doğru çektim. Saçlarının arasında kaybolan parmaklarım hem başını okşuyor hem de onu kendime daha da bastırıyordu. Dişleri, göğüslerime değdiği anda vücudumda bir elektriklenme oldu.

"Gitme... Altımı çıkarma sadece... Göğüslerim... Bugünlük..."

Bir şey demedi. Zaten cümlemi bitirmeme gerek bile yoktu. Düzgün cümle bile kurmaktan yoksun bir hale gelmiştim. Calvin Klein tangamın kadınlığımın suları ile ıslanmaya başladığını hissederken bacaklarımı birbirine bastırmaya başladım. Bu his çok güçlü... Ancak bir şekilde engel olmam lazım... Yağız... Çok güzel... Çok yakışıklı... Ancak... Şimdi olmaz. Şimdilik sadece ona ne kadar ciddi olduğumu göstermeye geldim. Dövmemi göstermeye geldim.

Yavaşça o güzel ve dolgun dudaklarının göğüs ucumu sardığını hissettim. Dişleriyle hafifçe tutup kendine çekerken aynı anda emmeye başladı. Diğer elini de sağ göğsümde hissedince... Artık aldığım zevk o kadar bariz bir şekilde ortaya çıktı ki kendimi kasmamın faydasız olduğunu fark ettim. Gözlerimi kapatıp iyice geri yaslandığım zaman saçlarını okşamaya başladım.

"Ah... Deli ediyorsun beni..."

Diliyle daireler çizerek zaten sert olan göğüs uçlarımı sanki çatlatmak için uğraş vermeye başladı. O kadar güzel yapıyordu ki bunu... Daha önce hiç böyle hissetmedim. Kendimi yeniden genç bir kadın gibi hissediyorum şu anda...

" Sanki... İlk aşkımsın gibi... Çok güzel..."

O sirada durdu ve hafifçe başını kaldırıp dudaklarını dudaklarıma yaklaştırdı. Dudaklarımız buluştuğu sırada sağ göğsümde olan eli de hem okşuyor hem de göğüs ucumu parmağının ucu ile tahrik etmeye devam ediyordu. O kadar fazla tahrik olmuştum ki üzerine atlamamak ve altımı çıkarmamak için kendimi zor tutuyorum. Yine de bunu yapmamalıyım.... Şimdi değil...

Dillerimiz buluştuğu zaman ağzımı biraz daha açtım ve dudağım onun dudağı ile vals yapmaya başladı. Hayatım boyunca sadece bir erkek ile öpüştüm. O da eşim. Başka bir erkek ile böyle bir deneyim nasıl olur bilmiyorum ama bu açıdan baktığım zaman ben hiç öpüşmedim diyebilirim. O kadar güzel öpüyor ki... Ağzını ne fazla açıyor ve de kapalı tutuyor. Tam anlamıyla oranı iyi ayarlıyor. Bunu nasıl yapıyor bilmiyorum ama birkaç saniye içinde kendimden geçmeme neden olacak kadar güzel bir şekilde yaptığını söyleyebilirim.

Belimde duran sağ eli yavaşça belimde bir yolculuğa başladı. Beni öperken aynı anda parmağının ucuyla belimde bir yuvarlak çizerek kasıklarıma doğru yöneldi. O anda içimi bir korku sardı ama yine de onu öpmeye devam ettim. Ellerim onun saçlarını okşarken parmağının yavaşça kasıklarıma doğru gidişi kalbimdeki çarpıntıyı daha da arttırdı.

"Ah..." diye inledim dudaklarından fırsat bulduğum anda. Onu ittirmek istemiyorum. Asla onu kötü hissettirmek istemiyorum. Belki de altımı çıkarmayacak... Ah... Yağız...

Göbek deliğime gelen parmağı yavaşça taytımın lastiğine doğru gittiği zaman tutkulu öpüşleri daha da alevlendi. Aynı anda benim kadınlığım artık alev alev yanmaya başladı. Bacaklarımı kasmaya başladığım sırada vücudumda anlık gelen titremelere engel olamadığımı fark ettim. Gerçekten de bu adam beni kendimden geçiriyor... Bu kadar güzel öpmeyi nereden öğrendi acaba...

Ve parmağı taytın tam üzerinden hafifçe hareket ederek kasıklarıma doğru yol almaya devam etti. Çıkarmadı... Ya da parmağını çamaşırımın içine sokmadı... Bana böyle saygılı bir adamın kollarında olmak gerçekten de paha biçilemez bir duygu...

O kadar yoğun hissediyordum ki... Bunu Yağız da anlamış olmalı. Çünkü bacaklarımın arasındaki ıslaklığı görebilir... Şu durumda parmağının ucunda hissedebilir. Parmağı yavaşça kasıklarıma geldiği zaman eliyle bacaklarımın arasını açmaya başladı. Ona direnemedim. Bacaklarımı kasmayı bırakıp hafifçe araladım ve beni parmakları ile keşfetmesine izin verdim. Parmağını yumuşak kumaşa bastırdığı sırada ıslaklığımı tamamen hissettiğine eminim. Nefes alışlarından bunu anlamak mümkün ancak hafifçe gözümü aralayıp kendimi geri çektiğim zaman pantolonunun altındaki kabarıklıktan bunu görme imkanım oldu. O kadar sertleşti ki... Benim için... Ona dokunmak için elimi çekmeye başladım ama hızlıca bana doğru bakıp başını geri çekti.

"Şimdi değil... Zamanı değil..." dedi ve parmağını kumaşın üzerinden kadınlığıma bastırdığı zaman yeniden kendimden geçip geriye doğru yaslandım.

Bu durum nedense beni daha da çok tahrik etti. Kendini böyle geriye çekmesi. Sol eliyle göğüs ucumu sıkmaya başladığı sırada yeniden dudakları dudaklarımı buldu ve deli gibi beni öpmeye başlarken istemsiz bir şekilde bacaklarımı kasmaya başladım. Kasıklarımda duran eli bir anda bacaklarımın arasına sıkıştı ancak bu yüzden parmağı sanki daha derine işlemeye başladı. Onun ağzına doğru istemsiz bir çığlık atmaya başladığım sırada göğsümü eliyle sıkıca kavradı ve ucunu hafifçe kıvırdığını hissettim. Hem acı hem zevk... Bu beni alıp bulutların üzerine çıkarmaya yeter zaten... Ki öyle de yaptı... Kasılmalar artmaya başladığı sırada gözlerim karardı. İstemsiz bir şekilde onun dudağını ısırdığımı, metalik bir kan tadı almaya başladığım zaman fark ettim. Hayatım boyunca bu kadar uzun süren bir boşalma yaşadığımı hatırlamıyorum. Hatta bazı zamanlar yatakta kocam üç dakika bile sürmeyen bir sevişmenin ardından boşalıp içimden çıktığı zaman ben boşalmamış olurdum. Ancak şimdi olan durum... Çok farklı.

Boşalmayı bıraktığım zaman koltuğa yığılmış bir durumda buldum kendimi. İstemsiz bir şekilde dudaklarım hareket ediyor ama kendimde değilim sanki. Zevkten kendinden geçmek... Demek ki bu anlama geliyormuş...

Yağız yavaşça geri çekildiği sırada gözlerimi hafifçe araladım ve onun güzel mavi gözlerine baktım.

"Harikaydı..." diye fısıldadım. Hala tam olarak kendime gelemedim.

"Sen harikaydın... Bu daha bir şey değil... Daha da güzel zamanlar geçireceğiz..." ve eğilip tam kalbimin üzerine, dövmeme bir öpücük kondurdu.

Yüzümde bir gülümseme vardı.

Ve aynı dövmem gibi kalıcı olacağına eminim... 

YASAK DÖVME(+18)Where stories live. Discover now