özel bölüm* kıyının dibi gökyüzü'

331 33 8
                                    

hasret gidermeyi sona sakladım ama bir hoş geldininizi alırım buradan! ahshahdhsh ❤

***

Kıyının bir dibi varsa, gökyüzüdür

Aradan belki aylar geçmişti belki de birkaç yıl ama o zorlu zamanlardan sonraydı kesinlikle. Çok mutluyduk bir kere. Çünkü yan yanaydık. O kıyının dibiyle o uçsuz bucaksız mavilik kavuşmuştu. Biz mutlu ama asla sonu olmayan o hikayenin kahramanlarıydık Batuhan'la. Tüm yorgunluklarını kenara koymuş, son gücüyle yine birbirini arayan iki kişiydik çünkü.

Birbirini arayan yollar, birbirine çıkar sonunda çünkü.

Biz nereye varacağını bilemediğimiz o dalgalarda ellerimizi hiç bırakmadan çıktık karaya.

Şimdi bu kavuşmuşluğu, dermansızlığımıza da borçluyuz. Yorulmasaydık ne kadar çabaladığımızı göremezdik.

“Ne yazıyorsun?” diyerek sallanan koltuğuma zıpladı Kaan. Bu ani hareketi beni yerimden sıçratmaya yetmişti. 

“Bu kadar korkacağını bilsem sessizce gelirdim.”

“Kızın kafasına atladın Kaan, ne kadar korksun isterdin?” Fiko elindeki çerez tabaklarıyla yanımıza doğru ilerledi. Ben kıkırdarken Kaan da ona söylenmeye başladı.

“Abart. Sessizce gelseydim daha çok korkardı. O yüzden şey ettim.”

“Mümkünse sen şey etme abicim. Şu sandalyeyi şuraya çeksene Alesya, şimdi aranıza oturursam tabağımı bitirir bu herif.” diyerek çenesiyle Kaan'ı işaret etti.

“Bir sürü almışsınız zaten nasıl bitsin?” dedim bir yandan elimdekileri yan taraftaki sehpanın üzerine bırakırken kalemi de defterin arasına koydum.

“Batuhan nerede?” diye sordum.

“Film seçiyor gelir şimdi.” dedi ve aramıza oturdu.

Ben de oturduğum yere iyice yerleşirken Fiko'nun omzuna başımı koydum ve tabaktaki patlamış mısırdan alıp yemeye başladım.

Televizyonda reklamlar geçerken hepimiz filmlerin gelmesini bekliyorduk.

“Aa kıza bak, senin seçmelerdeki giydiğin hırkanın aynısını giymiş.”

“Niye bu kadar şaşırdın?” diye sordu Kaan gülerek.

“Ben almıştım o hırkayı çünkü.” diye yalandan surat asarken yüz ifadesine gülmeye başladım, Batuhan da elindeki birkaç filmle içeri girerken ona seslenecektim ama mısır boğazıma kaçtı ve konuşmama izin vermedi.

Ben öksürük krizleriyle cebelleşirken birden hepsi bana döndü ve Batuhan da elindekileri koltuğa atıp hızla yanıma geldi.

“Ne oluyor? Ne yiyordu?” diyerek dizimin önüne çöktü.

“Helal, helal!” diyerek sırtıma hafif hafif vuran Fiko'yı Kaan homurdanarak kenara aldı.

“Mısır yiyordu,” diye cevapladı.

“İ-iyiy-im” demeye çalıştım tüm çabamla çünkü Batuhan ciddi manada korkmuştu. Yüzü bembeyaz kesilmişti bir anda.

gülüşüne yakılan bütün şiirler adına • yarı textingOnde histórias criam vida. Descubra agora