4.8

496 49 25
                                    

"Sana verdiğim tüm sözleri tuttum. yine tutacağım. seni yaşatacağım, ay ışığı. Yaşayacağız, söz veriyorum."

4

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

4.8 |Finale son iki...|

Arabanın camını sonuna kadar açıp elimi dışarı çıkardım ve tatlı tatlı esen rüzgarla dans etmesine izin verdim. Gerçek olmayan, benim olmayan her şeyi geride bırakıyor; dört tekerle kendi dünyamızı bulmaya gidiyorduk. Bunca zaman bizden alınanları bir kenara itip, göğe uzanıyorduk. Ulaşılması güç de olsa orada olduğunu biliyorduk ve böylece imkansız olmadığını da görüyorduk.

Yola çıkalı bir saat olmuştu ve yolda şarkılar söyleyerek, birbirimize komik anılarımızı anlatarak vakit geçiriyorduk. Bir ara radyoda Cem Karaca çıktığında bu anı ölümsüzleştirmek istedim ve telefonu çıkarıp videoya aldım kendimizi. Bu şarkı o zaman çaldığında bir yaranın şahidi olmuştu, şimdi ise heyecanıma şahit oluyordu. Bu ayrıntıyı kalbimde bir hevesle andım.

"Bizim hiç fotoğrafımız olmadı." dedim yolu izleyerek. O da bunu duyar duymaz,
"Olsun o zaman." dedi ve gülümseyerek arabayı yavaşlattı. Fotoğraf kısmını açtım ve telefonu havaya kaldırdım. O da kolunu omzuma attı yüzünü yüzüme dayayarak kocaman gülümsedi ben de gülümsedim ve ortaya çok güzel, hiç unutamayacağım bir fotoğraf karesi çıktı.
"Hadi bir daha." dedi ve ben de gülerek göz devirdim.
"Tamam bir daha olsun bari." diyerek havaya kaldırdım telefonu ama tam ona bakarken hiç beklemediğim bir anda beni öyle bir öptü ki neredeyse telefonu düşürecektim, elimden bıraktığımı sanarken o bu anı yakalamıştı bile. Fotoğrafı çektikten sonra benim utanmama küçük bir kahkaha patlattı ve elindeki fotoğraflara hayran hayran baktı.
"Allah'ım çok güzeller. Şuna bak, bak en güzeli bu." diye gösterip duruyordu. Özellikle beni öptüğü fotoğrafı açıp,
"Benim favorim bu." diyordu. Sonunda dayanamayıp telefonu elinden aldım ve fotoğraflara baktım. Her ne kadar beklemediğim bir kare de olsa sanki planlanmış gibi çıkmıştı ve bu, fotoğrafı gözümde daha eşsiz kılıyordu. Sonra birden ona döndüm ve göğsüne doğru vurup, "Eşek," dedim gülerek. "N'apıyorsun?"  O da gülüşüme karşılık kolunu boynuma doladı ve kendine çekerek saçlarımdan öptü, ben de usulca göğsüne sokuldum.

Yol boyunca birbirimizle uğraşarak, atışarak zaman geçirdik ve en son benzin sinyal gösterirken Batuhan, "Benzin istasyonu görünüyor ileride, ıssız yerde bitmedi Allah'tan." dedi ve benzin istasyonuna doğru ilerledik.
"Tamam ben de lavoboya girerim hem." dedim ona bakarak, o da kafasını sallayıp "tamam, ben markete de gireyim birkaç atıştırmalık alayım." dedi. Arabayı hafif yokuş olan yerden çıkardıktan sonra düzlüğe çıktık ve Batuhan çalışan adamların el hareketleriyle arabayı dolum yerine yaklaştırdı. Tamamen durdurduktan sonra emniyet kemerini açtım ve kapıyı da açarak dışarı çıktım. Sürekli oturmaktan kalçam uyuşmuştu artık. Batuhan çalışan adamla konuşurken ben de lavoboya doğru yol aldım. Market oldukça büyüktü, içerisi çok kalabalık sayılmazdı. Etrafıma bakınıp ileride lavobo işaretini gördüm ve oraya doğru yürümeye başladım.

gülüşüne yakılan bütün şiirler adına • yarı textingWhere stories live. Discover now