4.7

563 51 10
                                    


Merhabalar, yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın lütfen. düşünceleriniz benim için mühim, paylaşın. sizi seviyorum. keyifli okumalar.

&

Seninleyken,

yolumuz hep huzura çıksın

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

yolumuz hep huzura çıksın.*

"Dağ başında kahvaltı yapmayan da ne bileyim ya." Fiko elinde çaydanlıkla salona girerken Kaan da ona gülüp göz deviriyordu.
"Dağ başı mı? Hayatında kaç kere böyle dağ başı gördün acaba?"

"Bak ya." dedi Fiko elindekini masaya koyarken. "Oğlum insan biraz mütevazı olur, kaç kere böyle dağ başı görmüşmüşüm. Ailenden kalmasa sen de burayı görecektin sanki."

"Boş yapma, masaya otur."

"Masaya senin gibiler oturur. Ben sandalyeye oturayım."

"Hasta ya."

Gülüşlerimiz birbirine karışırken ben masaya geçmiştim bile.
"Daha ne kadar burada kalacağız?" diye sordum neşeli hava dağılırken. Batuhan da menemeni masanın ortasına koyarken bana kısa bir bakış attı ve yanıma oturdu.

"Yarın sabah yola çıkıyoruz. Ama otobüsle değil, arabayla gideceğiz Eskişehir'e." deyince içimde bir yer huzursuzlukla titredi.

"Neden?" diye sordum hepimiz Batuhan'a bakarken.

"Otobüs bana pek güvenli gelmiyor. Furkan arabayı bize verebileceğini söyledi."

Sonra Furkan'a bakıp, "Bir şey saklamıyorsunuz değil mi?" diye sordum. Ama Furkan ağzını açmadan Batuhan cevapladı.
"Yo, bir şey sakladığımızdan değil de içim rahat etmedi. Sen de rahat ol güzelim, bizim çekindiğimiz bir şey yok, olsaydı söylerdim-"
"Tabi, kesin söylerdin." dedim bakışlarımı masaya indirirken o da sessizce beni izliyordu.

"O adam artık bir şey yapamaz." dedi Kaan. Nasıl bu kadar kesin konuşabildiğini anlayamıyordum.
"Sen de aklına hiçbir şey takmadan buradan uzaklaş. Gittiğin yere buradaki hatıralarını taşıma."

"Kolay olmayacak. Hâlâ burada bir yerdeymiş gibi hissediyorum. Hem nasıl bu kadar emin konuşabiliyorsunuz?"

Aslında dördü de huzursuzdu ama beni etkilememek için belli etmiyorlardı ve bunu bilmek beni daha çok geriyordu.

"Hepimiz yanındayız çünkü. Ve güvendeyiz. Burayı bulamaz. Hareket etmemizi bekliyor, sığındığımız yerden çıkmanızı bekliyor ama bu olduğunda da eline fırsat vermeden gideceğiz. Furkan Fiko'yla beraber bir süre ortalığı kolaçan edecek, ben de sizin arkanızdan geleceğim. Bekir'in hareketlerinden de haberimiz olacak." Son cümleyi söylerken Batuhan'a baktı, soracağım soruyu onun cevaplamasını bekliyormuş gibi. Ben de Batuhan'a döndüm,
"Bekir'in hareketlerinden nasıl haberimiz olacak?" diye sordum. O da ağır hareketlerle yüzüme baktı ve dikkatle tepkilerimi izledi.
"Mirza." dedi sadece, kaşlarımı çatarak ona baktım.
"Mirza, Bekir'i takip ediyor."

gülüşüne yakılan bütün şiirler adına • yarı textingWhere stories live. Discover now