2.2

786 69 9
                                    

"Kahvaltı etmeden mi çıkacaksın?"

Evden sorunsuz bir şekilde çıkmaya çalışıyordum fakat bir türlü olmuyordu. Dış kapıyı açacakken babam ardımdan seslendi. O kadar solgun ve halsiz görünüyordum ki bu beni tedirgin etmeye yetti.

"Geç kalacağım." Dedim arkamı dönmeden. "Size afiyet olsun."

Ayakkabılarımı alıp kendimi dışarı attığımda bir sorun çıkmamıştı. Hemen kolumdaki saate baktım ve ilk dersin başlamasına on beş dakika kalmış olduğunu gördüm. Ayrıca bugün yine provam vardı, ilk provaya katılmadığım için de laf duyacaktım. Ayakkabılarımı giyerken sıkıntıyla iç geçirdim.

Karşı caddeye geçerken telefonum titredi.

Fiko: okula geçmediysen bekle, motorla geliyorum iki dakikaya

Alesia: geçmedim, bekliyorum.

Kaldırıma geçerken beklemeye başladım. Bu iyi olmuştu çünkü otobüsün gelmesine daha on dakika vardı. Sabaha karşı yaşadığım sancılı dakikalardan sonra kendimi hiç iyi hissetmiyordum ve midem aç olduğu için hâlâ ara ara bulanıyordu. Otobüse binersem daha kötü olacağımdan hiç şüphem yoktu. Elimdeki telefonun ekranını kaydırıp whatsApp'a girdim. Kıyı başka bir şey yazmamıştı ve son görülmesi de bana yazdığı son mesajla aynıydı. Muhtemelen uyumuştu çünkü sabaha kadar benden haber beklemişti. Mesajları okudum ama bir şey yazmadım, beni bu denli merak etmesi ona zarar verirdi.

Fiko caddenin ucunda görünürken telefonu cebime koydum ve kaldırımdan indim. Kafasıyla işaret ettikten sonra arka tarafa geçtim ve hızlı bir şekilde bindim. O da bindiğimden emin olduktan sonra devam etti.

Kaan ile Aslı'nın arasında çıkan tatsızlık grubu da etkilemişti. Kaan bizimle otururken Aslı gelmiyor, Aslı bizimleyken de Kaan yanımıza yaklaşmıyordu. Birkaç defa olayı halletmeye çalışsak da ikisi de birbirinden inatçıydı. Kaan ile Fiko'nun evleri yakın olduğu için normalde okula beraber gelirlerdi fakat Kaan kafasına ne zaman eserse o zaman geliyordu, böyle zamanlarda da Fiko kendi motoruyla geçiyordu okula.

Okula geldiğimizde dersin başlamasına az bir zaman kalmıştı. Hemen motordan indik ve koşar adımlarla okula ilerledik.
"Kaan yine gelmiyor demek."

"Sorma, ben hayatımda bu kadar inatçı insan görmedim. Adam okulla bile inatlaşıyor ya."

"Konuştunuz mu hiç olayla alakalı?" Diye sorduğumda kafasını iki yana salladı.

"Yok valla lafını etmiyor. Aslı desen o da ayrı telden çalıyor zaten."

"Doğru. Bugün konuşalım bakalım bir daha."

"İşe yarayacağını sanmıyorum ama deneyelim."

Cümlesini bitirdiğinde telefonum titredi ve Fiko'nun peşinde sınıfa geçerken cebimden çıkarıp mesajı açtım.

Kıyı: iyisin.

Kıyı: kahvaltı yapmadığından emin olduğum için sana bir şeyler ayarladım.

Kıyı: dikkat çekmedi merak etme, zaten arkalarda oturuyorsun.

Kıyı: tostu ye, sevdiğinden yaptırdım. Çayı da soğutma. Sonra geceyi konuşuruz.

Sayın anonim her şey iyi hoş da...

Alesia: Fiko'yu ve diğerlerini hesaba katmamışsın

Kıyı: napayım

Kıyı: onlara da mı yaptırsaydım

gülüşüne yakılan bütün şiirler adına • yarı textingWhere stories live. Discover now