2.4

773 76 13
                                    

"Alesya?"

Okulun geniş bahçesinde ilerlerken arada kalmış bir tonla seslenen kişiye döndüğümde Doğu'yu gördüm. Gözleri çekimser ve sakin bir şekilde bana bakıyordu. Kumral saçları dağınıktı, onları genelde böyle kullanıyordu sanırım. Çünkü onu ne zaman görsem böyleydi, biraz salaş biraz dağınık.

"Efendim?"

Aramızda az biraz mesafe vardı, onu birkaç adımla kapattı.

"Dün... Sana baktım ama göremedim, hemen kayboldun. Bir sıkıntı olmadı değil mi?"

Dün o sinirle hiçbir şeyi fark edememiştim ki. Sadece bir an önce oradan uzaklaşmak istemiştim.

"Hayır... Acele bir işim çıkmıştı. Bir şey mi söyleyecektin?"

Gözleri çok dikkatli bakıyordu bana. Yüz hatları sert duruyordu ama o bunun tam aksine sakin bir tavırla duruyordu karşımda. Ne diyeceğini kestiremiyordum.

"Mirza bir sıkıntı çıkardı mı?"

"Ne gibi?"

"Bilmem, herhangi bir şey. Canını sıkacak bir şey yaptıy-"

"Doğu," elimi kaldırarak sözünü kestim. "Canımı sıkarsa gerektiği cevabı veririm. Farklı dilleri konuşuyorsak anladığı dilden de konuşabilirim."

Bunu sevmiyordum. Buna gerek yoktu. Birisi beni sinir ediyorsa ona cevabını ben verebilirdim, bunu benim yerime kimsenin yapmasına ihtiyacım yoktu. Gözleri biraz daha şaşkındı şimdi.

"Yok, yanlış anladın beni... Tabiki sen cevabını verebilirsin. Ama ben de ondan pek haz etmiyorum. Sana karşı hareketleri de beni sinir edince..."

Mirza'nın bana olan tutumu Doğu'yu neden ilgilendirdiğini anlamasam da üzerinde durmadım.

"Merak etme. Sadece birkaç gün katlanacağım. Birisi için. Sonra istese de aynı ortamda bulunacağımı sanmıyorum."

Gözleri kısıldı, hafifçe gülümsedi. Bu, onunla tanışırkenki gülümseyişiyle aynıydı. Bana neden bilinmez alaycı geliyordu. Herhangi bir tepki vermeden ve Hiçbir şey demeden arkamı dönüp ilerledim. Son zamanlarda çevremde farklı insanlar ortaya çıkıyordu...

Bahçede yalnız oturan Sertap'a doğru ilerlerken telefonumdan bildirim sesi geldi. Bir anda durdum ve cebimden telefonu çıkarıp ekranı açtım. Mesaj tabiki kıyı denilendendi.

Kıyı: bu çocuktan da hiç hoşlanmadım.

Hızlıca etrafıma bakındım ve bir mesaj daha geldi.

Kıyı: bunu yapmaktan ne zaman vazgeçeceksin...

Alesia: Benimle oyun oynama.

Alesia: Asıl sen beni izlemekten vazgeç.

Alesia: Dün nereye kayboldun hem?

Kıyı: işim vardı küçük.

Alesia: Küçük? 

Kıyı: evet.

Alesia: Neymiş?

Kıyı: boşver. Ne diyordu Doğu?

Alesia: Sanane.

Kıyı: söylesene ya.

gülüşüne yakılan bütün şiirler adına • yarı textingWhere stories live. Discover now