Bölüm Yirmi Dört: "Balo Gecesi."

61 10 73
                                    

Multimedya,

Pharrel Williams,

Happy

Ve Mina'nın çizimi.

Herkese selam dolunaylarım 🌕

Yeni bölüm sizlerle keyifli okumalar dilerim. Umarım beğenirsiniz ve keyifle okursunuz. Yorumlarınızı, paragraf arası yorumlarınızı bırakmayı unutmayın okurken çok mutlu oluyorum ve gerçekten bana çok motive oluyor benim için. Güzel bir bölüm ve tam yerinde bölüm sonu sizleri bekliyor, bölüm sonunda bana kızdığınızı duyar gibiyim ama olsun :)

Şarkılarınızı da alayım.

Birde yeni kurgum geliyor yakında :) Yeni kurgumu da okur musunuz? Beğeneceğinizi düşünüyorum. Yeni kurgum ile ilgili düşüncelerinizi yazın lütfen. Bu konuda heyecanlıyım. Kurgunun adı Köstenceli :)

Haydi şimdi bölüme ✨

Bölüm Yirmi Dört: "BALO GECESİ."

Okuyun, bu masalımızı sonsuza dek okuyun.

Okuyun ki; ölü bir kızın ve adamın nasıl birbirine aşık olup yaşadığını, hayata döndüğüne sizde şahit olun.

Bizim aşkımıza şahit olun.

Ve birde aile olmasa bile nasıl aile olduğumuza...

Aile olmak için kan bağına gerek yoktu. Biz, hepimiz on iki kişilik kocaman aileyiz. Şu son günlerde içimde öyle huzur vardı ki anlatamam. Her şey aşırı derecede güzeldi. Biliyor musunuz? Artık şarkı dinlerken hâyâl kuruyordum. Birde kitap okurken. Hâyâllerim daha çok Alkan ile geleceğimizi kapsıyordu. Birde dostlarımız. Acaba bir kaç yıl sonra biz ne halde olurduk? Hatta en basiti altı ay sonra?

Hayat işte günden güne bizi farklı yerlere savuracaktı belki de.

Alkan yarın akşam olacak balo gecesi için hazırlıklarda annesine yardıma gitmişti. Bizi de eve bırakmıştı. Dolunay artık sık sık dinleniyordu. Bende yarım kalan roman kitabımı bitirdim. Kitaplığımda ki yerine koydum. Ardından biten roman kitaplarım için düzenlediğim defteri alıp kitap hakkında notlarımı yazdım. Çağdaş hâlâ bizdeydi ve amcam ile güzel anlaşmışlardı. Koyu sohbet ediyorlardı. Çağdaş ilk günler de gözümde ürkütücü olsa da özünde beyefendi ve kibar olduğunu anlamıştım. Amcam böyle adamları severdi ve mümkünse uzun uzun sohbet ederdi. Çünkü amcam da yaşına göre genç, kibar, düşünceli bir adamdı.

Bana yarım manevi babam olmuştu. Onun yerinde olsa kimse yapmazdı. Aygen ise yemeğe kalacak sevgilisi için şık bir akşam yemeği hazırlıyordu. Bu kız gerçekten aşçı olmalıydı. Gastronomiyi okuması için ikna etmem gerekliydi. Suyumu içip bir ağrı kesici içtim. Ara sıra kalbime bıçak saplanır gibi sancı giriyordu. Heyecandan ya da yorgunluktan olduğunu düşünüyorum. Eskiz defterimi ve kalem setimi çıkarıp masama koydum. Masamı, kitaplıklarımı ikimiz yapmıştık. Birlikte yaptığımız ilk şeylerdi.

Dudaklarımda oluşan derin gülümseme ile çizimime odaklandım. Anime tarzında bir kız portresi çizmeye başladım. Sırf karakalem değil bazı yerlerine renk de katmaya başladığım sırada telefonuma arka arkaya mesaj bildirimi düştü. Elimi ıslak mendil ile temizleyip telefonumu elime aldım. Kilidini açtığımda gördüm ki mesaj whatsapp daki gruptan gelmişti. Uygulamaya girip gelen mesajları okudum her zaman ki gibi geyik dönüyordu.

Mucize Bekleyenler whatsapp grubu.

Barlas: Dinle! Bu şarkım sana dinle! Söyle! Nasıl sevdiğimi söyle! Müptela oldum aşka seninle! Kayboldum gözlerinde! Uçurumsun sen bu bendende!

VECA. Where stories live. Discover now