Bölüm On: "Bir Gülüş Bin Mutluluk."

109 13 18
                                    

Multimedya:

Edis ve Emina,

Güzelliğine

Ve Mina'nın çizimi.

Şarkı için kitap-delisiii_ ' ne teşekkür ederim <3 şarkı önerin için çok çok teşekkürler bu bölüm senin :') 🖤

Herkese selam :) yeni bölümle karşınızdayım. Arayı açtık kusura bakmayın lütfen. Yavaş yavaş ilerliyoruz sıkılmadan, bıkmadan okursunuz inşallah <3 Paragraf arası yorumlarınızı bırakmayı unutmayın, kitap için tavsiyeler de verebilirsiniz bu beni çok mutlu eder. :)
Ve birde şarkılarınızı bekliyorum :')

Keyifli okumalar dilerim

Keyifli okumalar dilerim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Haydi şimdi bölüme. ✨

🌒

Bölüm On: "BİR GÜLÜŞ BİN MUTLULUK"

Elimde hayatımı silebileceğim bir silgi olsa baştan sona kadar seni silerdim. 

Hayatıma, bedenime, ruhuma açtığın yaralarımı silerdim...

Altı yaşındaydım, hatırlıyorum.. İlk ona baba dediğim gündü annem evde olmadığı için beni dövmüş ve ona baba  kelimesini ağzımdan kaçırdığım için ağzıma acı biber sürmüştü. Canım çok acımıştı ve acı biber yüzünden ağzım acıdan şişmişti buna bedenime aldığım yaralarda eklenmiş acım katlanılmaz bir hâl almıştı. 

Bedenim o anki hissettiğim acıyla sızladı, dudaklarımda...

Benim tanıdığım erkek yalnızca babamdı bu yüzden bütün erkekleri onun gibi sanıyordum ama daha sonra karşıma amcam çıktı ve herkesin o adam gibi olmayacağını kanıtladı ve şimdi de dünya da iyi kalpli erkeklerin de olduğuna Alkan sayesinde inandım. Bisiklet sürdükten sonra arabaya binip sahil kenarına gitmek için yola çıkmıştık ki yol üstünde eczaneye uğrayıp birkaç bir şey alıp arabada ki yerini aldı şimdide parmak uçlarım için aldığı kremi sürüyordu. Eczanede ki kadın iyi geleceğini söylemiş. Karışmadım, engel olmadım. Bütün parmak uçlarıma kremi yedirdi, işini yaparken çok ciddiydi ve parfümü gerçekten çok güzel kokuyordu. 

"Düzenli olarak bu kremi sür, iyi gelecek." Sessizce başımla onayladım. Kremi yeniden kutuya koyup çantama koydu. Bana bakıp gülümsedi, aynı şekilde bende gülümsedim. "Hadi inelim." Çantamı koltuğa bıraktım, "peki," diyerek arabadan aşağı indim arkamdan Alkan da indi ve sahil kenarında olan banklara oturduk. Gözlerimi yumdum deniz kokusunu içime çektim Alkan'a baktım. Dalgın dalgın denize bakıyordu, herkesin kendi içinde derdi vardı işte ama sormayacağım, üstüne gitmekten, üstüne gidip onu sıkmaktan korktum. Aklım onun yaşadığı hayatı merak etse de sırf bu yüzden sesim çıkmıyordu. 

Bana gülümsemeyi öğreten adam... senin de dudakların da gülümseme hiç solmasın. Sesi şiir gibi olduğu kadar gülüşü de roman gibiydi. Yanağında gamzesi vardı. Güldüğünde elimi gamzesine götürmek istedim, götürmediğim için parmak ucumda ki yara sızladı. 

VECA. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin