Bölüm On Beş: "Doğum Günü."

89 10 27
                                    

Multimedya,

Bilal Sonses ve Ziynet Sali

Yara.

Bölümün içinde de yer alıyor canlarım :)

Ve Mina'nın çizimi.

Merhaba dolunaylarım 🌕 Yeni bölüm sizlerle doya doya keyifle okuyun. Paragraf arası yorumlarınızı bırakmayı unutmayın, oy ve yorumlarınızı da. Umarım keyif alarak okuyacağınız bir bölüm olur.

Bu seferde Mina'yı bırakıyorum :')

Bu seferde Mina'yı bırakıyorum :')

Hoppla! Dieses Bild entspricht nicht unseren inhaltlichen Richtlinien. Um mit dem Veröffentlichen fortfahren zu können, entferne es bitte oder lade ein anderes Bild hoch.


Haydi şimdi bölüme ✨

🌕

Bölüm On Beş: "DOĞUM GÜNÜ."

Ben her şeyi sevdiklerim için yaptım, onlar benim için bir şey yapmasa da olur, yanımda olmaları yeter. Tek varlığım onlardı ki, ailem onlardı, kimsem yoktu amcam dan başka. Birde şimdi Alkan vardı, benim her zaman yanımda olan Alkan. Ben sevdiklerim için hep güzel ve anlamlı şeyler yaptım ama bu, akıl alır gibi değildi, sevgi kötü yollara baş vuracak kadar kötü bir duygu olmamalıydı, sevgi güzeldi güzel şeyler paylaştıkça, kötü yollara baş vurmak sevgiyi kirletirdi. Mantıklı düşünmeye başladığımda Çağdaş'a hak vermiştim. 

Aygen'in düşüncelerini değiştirmek istemişti, bencilliğini, yalnızca kendi düşünceleri değil sevdiklerinin de düşüncelerinin önemli olduğunu, karşısındakini dinlemesini öğretmek istemişti ve haklıydı. 

İnsan oğlu affederdi ama asla unutmazdı bende Aygen'in bana yaptığı haksızlıkları affetsem de asla unutmayacaktım, kendi düşüncelerine önem veren biriydi ve Çağdaş bunu değiştirmek istedi bunu Aygen'in gözlerine yalvarırcasına bakmasın dan anladım.

Ah Çağdaş bir adam olarak sevdiğinin karşısında ne kadar da çaresizsin.

Aygen merdivenlerden yavaş yavaş, şok olmuş bir şekilde indi hemen ardından Alkan da iniyordu, bana baktı, tebessüm ettim. Hemen yanıma geldi, beni yalnız bırakmak istemiyordu. Bedenimi kolunun altına aldı. Aygen Çağdaş'ın karşısına dikildi, gözlerinin en içine baktı, gözlerinden hangi duygu geçti anlayamıyorum. "Neden...neden Çağdaş?" Sessizce konuşmasını zar zor duyduk ve Çağdaş'tan bir cevap bekledik. Tuna' ya baktığımda karma karışıktı. "Aygen ben...yemin ederim köyü bir niyetle değil..." Cümleleri heyecandan ve kendini izah edememe korkusundan birbirine giriyordu. Yerimde huzursuzca kıpırdandım, Alkan omzumu okşadı, "şhh bebeğim sakin ol lütfen," başımı salladım ve kolunun altına sindim.

Çağdaş dayanamayıp derin bir nefes alıp verdi, "bencilsin, yalnızca kendi düşüncelerin, kendi duyguların önemli, mesela Mina'ya yaptığın haksızlıklar," derin bir sessizlik oldu, bu kez Alkan huzursuzca kıpırdandı, elini okşadım. "Bir kez olsun Mina'yı dinlemedin, neden? Ne oldu? Diye bir kez olsun sormadın, olayları kafanda değerlendirdin, düşündüğün gibi olduğunu düşündün," Aygen'in yanına yürüdü, nazikçe kolunu tutup devam etti.

VECA. Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt