Bölüm Otuz Dört: "Hasta Ruhlar."

43 7 43
                                    

Multimedya:

Cem Karaca,

Çok yorgunum.

Ve

A Great Big World, Christina Aguilera

Say Something.

Merhabalar dolunaylarım, yeni bölüm ile geldim. Umarım beğenirsiniz ve keyifle okursunuz. Yorumlarınızı, paragraf arası yorumlarınızı bırakmayı unutmayın okurken çok mutlu oluyorum. Oylarınızı bekliyorum lütfen destek olun gerçekten çok sevinirim. Uzun bölüm yazmaya gayret ettim umarım keyif alırsınız diyeceğim ama bütün duyguların bir arada olduğu bir bölüm oldu.

Haydi şimdi bölüme ✨

Bölüm Otuz Dört: "HASTA RUHLAR

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Bölüm Otuz Dört: "HASTA RUHLAR."

Bir yanımda yaşam diğer yanımda acı. Tanrı var ettiği bedenleri günün birinde ölüm için can vermişti. Elbet bir gün insanoğlu yaşamına son verecekti. Gün gelecek dünyanın sonu da gelecekti. İsrafil sura üfleyecekti. Zamanı Tanrı bilirdi. Öleceğini bile o bilirdi.

Mesala ben ne zaman ölürdüm bilmiyorum.

Yaşadığım acı, bedenime yüklenen acı tarif edilemezdi. Yirmi dört saat sonra ancak kendime gelmiştim. Sabah olmuş kahvaltı yapmıştım. Derya ablamın yardımıyla banyo yapmıştım. Acı çektiğim için elektro şok tedavisini Alkan reddetmişti. Dinlenerek, uyuyarak geçirdiğim günümde şimdi öğle yemeği yiyordum. Hemen hemen herkes buradaydı. Barlas neşe vermeye çalışıyordu. Kaan, Pınar'ın peşinde koşuyor, Tuna Gülsen ile ilgileniyordu. Amcam ise sürekli doktorlar ile görüşme içindeydi.

Alkan sabahtan beri yoktu.

Yemeğimi yediğim tabakları Derya abla görevliye vermek üzere odadan çıktı. Çağdaş ve Aygen Barlas'ı sinir etmeye çalışıyorlardı. Pusem ise koruma içindeydi.

"Bak oğlum valla kötü bir şey olacak."

"Ne olacak mesala." diyerek dalga geçti Çağdaş. Barlas sinirle bakıp Çağdaş'a dikildi.

"Küfür ederim."

"Allah aşkına küfür et Barlas."

Pusem' e, bana ve Çağdaş'a baktı, baktı, baktı ve yeniden baktı ve şunu dedi. "Salak adam." Bıyık altından gülüp camdan dışarı baktım. Alkan acaba neredeydi? Yanımda o olmayınca kendimi mutsuz hissediyordum. Yorgun ve bitkindim birde onun yanımda olmayışı beni çok üzüyordu. Yanımda olan Barlas'ın elini sıktım. Mutsuz ve düşünceli oluşu sıkkın canımı daha çok sıkıyordu. Omzunun üzerinden bana baktı. Bir şey diyeceğimi anlayıp bana yaklaştı.

"Alkan nerede biliyor musun?"

Gözlerini ovaladı, sıkıntılı bir nefes bırakıp bana baktı. Bir şeyler vardı ama ben anlayacak kadar bitkindim. "Kötü bir şey yok yakın zamanda gelecek," diyerek sakinleşmeye çalıştı. Başımla onayladım. Koluma takılı seruma üzgün üzgün baktım.

VECA. Where stories live. Discover now