Özel bölüm "MUCİZE"

33.8K 1.6K 1.6K
                                    


*Özel bölüm, çok merak ettiğinizi söylediğiniz için 1 yıl öncesi, yani Aybars'ın Arven'in babası tarafından bıçaklandığı andan itibaren başlıyor. Devamında zaman atlaması var ama bunu sahnelerin başına yazmak yerine aralara yerleştirdim. Okudukça fark edeceksinizdir. Ama yine de aklınıza takılan bir şey olursa bana Instagramdan yazabileceğinizi unutmayın.<3
Instagram: hayalleriminbaskenti

Keyifli okumalar🧚🏻‍♀️

Keyifli okumalar🧚🏻‍♀️

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


1 YIL ÖNCE

Şöyle derdi annem; Tanrı insanlarına borçlu kalmaz, eğer şimdi bize mutlu bir hayat sunmuyorsa bunun karşılığını ahirette ayaklarımıza serecektir.

Annem masum, hiçbir günahı olmadan babam tarafından eziyet çeken bir kuldu.

Ya ben?

Ben Tanrı ile pazarlığa oturmuştum. Ahiret hayatımı, dünya hayatıma değişmeyi tercih etmiştim. Sanırım Tanrı, insanları ile pazarlıkta yapmıyordu.

Şimdi oturduğum arabada başım ritmik hareketlerle soğuk cama çarparken yüzleşmiştim bu gerçekle. Tanrı, sunduğum pazarlık karşısında beni cezalandırıyordu.

Hemen yanımda oturan Deniz, hem benim hem de bebeğimin Azrail'i olacaktı. Bir veya iki saat sonra.

Mekândan ayrılalı oldukça uzun bir süre geçmişti. O kadar uzun bir süreydi ki tüm o kat ettiğimiz yol boyunca, gördüğüm her bir görüntü zihnimin içine adeta kazınmış ne kadar kaçarsam kaçayım düşüncelerim aynı kapıda son buluyordu.

Babamın o hâli... Kanla kaplı bedeninin üzerinde adeta yüzen yılanlar, etrafın darmadağın oluşu ve en kötüsü Aybars'ın olmayışı.

Aybars'ın o döküntüde yer almaması ve Deniz'in çıka gelip beni ücra bir orman yoluna götürmesi açıklıyordu, ölümünü.

Odada ne kadar kapalı kaldım bilmiyorum. Ama oldukça uzun bir süre olduğunu tahmin edebiliyordum. Öyle ki babamın bedeninden boşalan kanlar bile açıklıyordu bu süreyi.

Bilmiyorum. Zihnimde tek bir düşünce yoktu. Binlerce düşünce içinde sıkışıp kalmış kelimelerim, zihnimin duvarlarına çarpan harflerim vardı. Belki de kısa bir süre geçmişti. Belki de babamın oluşturduğu kan gölünde Aybars'ın da izi vardı. 

"Tanrım..." diye mırıldandım, Deniz'in duyamayacağı bir fısıltı ile. "Şükürler olsun ki benim için yolu sonu... Aksi takdirde o görüntüleri uzunca bir süre hafızamdan silemeyecek bu acı ile kahrolacaktım."

ONA İNANMA Where stories live. Discover now