26. Bölüm "KAÇIŞ"

95.2K 3.8K 533
                                    

26

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

26. Bölüm "KAÇIŞ"

🎼

Biliyorum, beni böyle alt edecekti. 

Her gün solmuş umutlarımı yeşertecek, ben o umutlara sıkıca sarıldığım an, hepsini acımadan yok edecekti. 

Ona izin veriyordum. Benimle oyun oynamasına izin veriyordum.

"Umrumda değil," diye fısıldadım.

Bu savaştan en az yara ile kurtulmak istiyordum. 

Yaptığı her şeyin farkındaydım. Bu kadar kolayca elinden kurtulmama asla izin vermezdi. 

Ama ona kanmaya ihtiyacım vardı. Bir gün kurtulacak olduğumu bilmeye, dışarıda özgürce dolaşan o insanların arasına karışmaya ihtiyacım vardı. Kurtulmak için elime geçen en ufak bir fırsatı değerlendirmeye ihtiyacım vardı.

Verdiği süreden daha erken bir zamanda hazırlanarak Şura'nın kaldığı odadaki dağınık yatağa iğrenen gözlerle bakıp odadan dışarıya çıktım. Adımlarımdaki heyecan kendini gizlemekte zorlansada güçlükle heyecanımı örtbas etmekten vazgeçmedim. 

Merdivenlerin sonunda biten adımlarımla, bakışlarımdaki beklenti solmadan, koltukta rahatça oturmuş Aybars'a döndüm. 

Kaba bir şekilde bacak bacak üstüne atmış, bir elini oturduğu koltuğun kolçağına yerleştirmiş, parmakları ritmik hareketlerle kolçağa çarparken, diğer eliyle düşünceli bir halde sakallarını sıvazlıyordu. İfadesiz bir biçimde, başı hafifçe önüne eğik beklerken, bakış açısına giren bedenimle gözlerini bacaklarımdan yukarıya kaydırarak gözlerime sabitledi. 

Yüzümün her bir ifadesini incelemek için bakan gözleri, görülmeyecek kadar kısılmıştı şimdi.

"Hazırım ben," dedim rahatsız bir kıpırdanma eşliğinde.

Oturduğu yerden yavaşça ayaklandı. Ne yapacağını asla tahmin edemediğim için içime düşen bilinmezlik hissi ile yeniden huzursuzca kıpırdandım. Önüme çektiğim bakışlarım parkenin yüzeyinde gezerken Aybars'ın yaklaşan adımları ile tedirginliğim katlanarak arttı.

Kendinden emin bir şekilde önümde dikilip bakışlarını aynı şekilde kısarak ürkekçe alttan bakan gözlerime bakmayı sürdürdü.  "Saçma sapan bir hareket yapmayacaksın değil mi?" Diye sordu incelemesinin sonunda.

Gözleri, gördüklerine emin olamamıştı ki, sorduğu soruyla emin olmak istercesine dudaklarımdan dökülmesini istediği sözleri bekledi. 

"Emin ol," dedim biraz da korkarak. "Yaptığım hiçbir şey, senin bana yaşattıkların kadar saçma olmayacak."

Benim bildiklerimi bilseydi Aybars, yaptıklarının saçma olduğunu savunur muydu? Kesinlikle hayır, diye fısıldadı tüm hücrelerim ve şöyle eklediler, kalbinde ölen çocukluğu, o cenazenin ardından dehşet verici bir canavar yaratırdı...

ONA İNANMA Where stories live. Discover now