37. Bölüm "TOKAT"

83.7K 3.4K 653
                                    

37

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

37. Bölüm "TOKAT"

🎼

Belki kaçmaktan vazgeçip ona güven verirsem, sık sık dışarıya çıkabilirdik. 

Bana güvenirse, kaçmayacağıma inanırsa bu kadar üzerime gelmezdi. 

Her dışarıya çıkmamızda, kelepçe misali parmaklarını bileğime sıkıca sarmazdı. 

Kısa bir süre ona zorluk çıkarmayacaktım. Kaçmak için bir fırsat bulsam dahi, kaçmayacaktım. Artık yenildiğimi sanıp, teslim olduğumu düşünsün istiyordum. 

Sadece kısa bir süre. 

Aslında oyunun kuralları basitleşmişti. Bana iyi davranmasının altından muhakkak bir şey çıkacaktı, biliyordum. O gün gelene kadar onunla inatlaşmayacak, sinirlerini bozacak bir tavır sergilemeyeceğim.

Kural basit; onun aynası olacağım. 

Madem bu onun kurduğu bir oyun, o zaman onun taktikleriyle oynanacaktı.

Kahvaltıdan sonra tekrar cehennemime gelmiş, sabırsızca Aybars'ın vaatlerimi yerine getirmesini bekledim. Gün sona erdi ama Aybars, hiçbir isteğimi gerçekleştirmedi.

Sanırım tek bir istekte bulunmadığım için vazgeçmişti ve bu yüzden de kendi isteğini söylemeye gerek görmemişti. Kısa bir bakışla mutfak tarafına baktım. Sırtını tezgâha yaslamış uzun süredir kaşları çatılı bir şekilde biriyle mesajlaşıyordu. Bakışlarımı yeniden önüme çektim. Gözlerim kitabın satırları arasında gezindi. Yorulan zihnim daha fazlasını okumama izin vermiyordu, kitabı kapattım. Orta sehpanın üzerine bırakarak oturduğum koltukta iyice yayıldım. Kısa bir süreliğine dinlendirmek için kapadım gözlerim, yavaşça uykuya esir olmaya başlayınca Aybars'ın bedenime sarılan kollarıyla gözlerimi araladım.

“Ne yapıyorsun?”

Cevap vermedi. Gözleri kısa bir an uykulu gözlerime uğradıktan sonra kucakladığı bedenimle doğruldu.

"Bırak, uyandım zaten. Ben çıkarım." Kucağından inmek için debelenirken kollarını daha da sıkılaştırdı. “Sorun çıkarma, Arven.”

Sıkıntılı bir soluk vererek başımı göğsüne düşürdüm. “Ben sorun çıkarıyorum, değil mi?”

Yatak odasının aralık kapısını ayağıyla geriye doğru itti. Kucağından inmeme izin vermeden, bedenimi yatağın ortasına doğru yatırdı. Yüzlerimiz birbirine değecek yakınlığa geldi ama bedenini geriye çekmekte aceleci davranmadı. Elleri kazağımın uçlarına uzandı.

İrice açtım gözlerimi. Dilim lal olmuştu.

"Krem süreceğim." Dedi kendini açıklamak için.

ONA İNANMA Where stories live. Discover now