3. Bölüm "ZORBA"

174K 5.7K 1.3K
                                    

Bölüme oy verip yorum yapmayı unutmayın lütfen, keyifli okumalar.❤️

❤️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

3. Bölüm "ZORBA"

🎼

İç içe geçmiş kirpiklerimi, ıslıklar eşliğindeki alkış sesleriyle birlikte memnuniyetle araladım. Koyu kahverengi gözlerimi, önümden kaldırarak karşımda sert gözlerini üzerime dikmiş adama, alaylı bir ifade takınarak baktım.

Koyu renk gözlerimle dahi inada tutuşan kara gözlerini kıstı. Yüzünde biraz önceki alaydan eser kalmamıştı. Sert çehresinin ardından bana bakarken önündeki içki dolu kristal kadehi, kemikli parmaklarıyla iyice kavradı. Parmaklarını önce sıktı, ardından gevşetti. Bu birkaç tur böyle devam etti. Sonunda, öfkesini bu hareketlerle dizginleyemeyeceğini fark etmiş olsa gerek, parmakları arasında sıkıca tuttuğu kadehi dudaklarına uzattı. Gözlerimin en içine bakarak kadehin dibindeki tüm sıvıyı boğazında aşağıya yuvarladı. Öfkesi hâlâ dinmemişti. Kadehi kıracak bir sertlikte masaya bıraktı.

"Teşekkürler," Avuçlarım arasındaki mikrofonu yerine yerleştirdim. Oturduğum sandalyeden kalkmadan hemen önce bedenimi son kez öne eğerek öz güven dolu sesimin yeniden mekânın içinde dalgalanmasına izin verdim. "Herkese iyi eğlenceler diliyorum."

Yüzümdeki gülümseme ve müziğin yeniden artmaya başlayan sesiyle yavaşça oturduğum bar sandalyesinden kalktım. Elbisemin yukarıya kayan eteği, kısa bir an göz devirmeme neden olsa da hızlıca düzelterek sahnenin sonuna doğru ilerledim.

Kalabalığın içinden yüzünde kocaman bir gülümseme ile bana el sallayan Bahar'ı görünce gülümsemem yüzümde daha geniş bir yer edindi. Adımlarıma eşlik eden neşem ile kalabalığa doğru ilerlemeye devam ettim.

İnsanların arasında güçlükle ilerlerken bileğime sıkıca dolanan parmakların tanıdıklık hissiyle gözlerimi devirerek omzumun üzerinden geriye döndüm.

Müziğin yüksek sesine borçlu olan ses tonumu iyice yükselterek tüm öfkemi, akıl sağlığından şüphe ettiğim adama kustum.

"Ne var yine?"

"Yürü!"

Gittiğim yönün ters tarafına sürüklenirken sıkılmış bir hâlde bileğimi saran parmaklardan kolumu silkeleyerek kurtarmaya çabaladım.

"Bırak beni," Sözlerim aksine parmaklarının tutumu daha da sıkılaştı. "Söyledim işte şarkımı," diye devam ettim, sağır kesildiği itirazlarıma. "Rezil de olmadım. Bitti, gitti ne diye uzatıyorsun?"

Tek bir tepki vermeksizin insanların açtığı yoldan hızlıca merdivenlerin başına gelerek aynı hız ile aşağı kata inmeye devam etti.

ONA İNANMA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin