58. Bölüm "TENLERİN KEŞFi PART/2"

93.2K 3.2K 2.8K
                                    

Oy vermeyi unutmayın❤️
Instagram/wattpad: hayalleriminbaskenti

Yetişkin içerik olan kısım Bahar ve Poyraz'a aitjsjssjsk
şaka şaka
Keyifli okumalar🧚🏻‍♀️

Bahar, dolap kapaklarına uzanmış eline aldığı iki kupayı tezgahın üzerine yerleştirirken omzunun üzerinden geriye döndü.

"Sen de kahve ister misin?"

Hızlı bir bakışı kış bahçesine atıp, gülümseyerek başımı olumsuz anlamda salladım.

"Hayır. Sen istersen Aybars'a da kahve yapma." Bakışlarımı yeniden kış bahçesine çevirdim. "Baksana kıpırdanıp duruyor. Birazdan kalkarız."

"Yok, olmaz öyle." Kupaları kahveyle buluşturduktan sonra su ısıtıcısındaki kaynamış suyu yavaşça kupalara doldurdu. "Ayıp olur. Sevgilim kızar bana."

Yüzümü buruşturarak Bahar'a döndüm.
"Sevgilim demesen olmaz mı?"

"Niye demeyeyim ki? Sevgilim o benim." Haylaz bir çocuk gibi gözlerini parlatarak başını hafifçe ileriye uzattı. "Bence artık sende sevgilim gibi şeyler desen çok iyi olur."

"Saçmalama, Bahar." İğrentiyle yüzümü buruşturup, ellerimi göğsümde çaprazladım. "O sürtüğü hatırlatmaktan başka bir işe yaramıyor, sevgilim demek."

Bahar, dudaklarını aralayacağı sırada kapının gürültüyle çalışıyla kupaları eline alıp, "Sen kapıyı açsana, Ali gelmiştir pansuman için. Ben de kahveleri götüreyim." Diyerek kış bahçesine doğru ilerledi.

Sıkıntılı bir soluk vererek göğsümde çaprazladığım ellerimi çözdüm. Ayaklarımı yere sürterek kapının önüne gelip yüzüme sahte bir gülümseme oturtarak kapıyı araladım.

"Hoş geldin, Ali."

"Hoş buldum." Olumlu anlamda başını sallayıp, göz ucuyla evin içine doğru baktı.
"Abi burada, değil mi?"

"Evet." Kalıbına yakışmayan çelimsiz hareketleri sinirlerimi bozuyordu. "Bahçede oturuyorlar, gel hadi."

Elindeki siyah çantanın bağlarını sıkıştırarak içeriye doğru adımladı.
"Nasıl bugün?"

Basitçe omuz silktim.
"İyi, yani en azından dikişlerini patlatmadı."

"Yok onu sormuyorum, kızgın mı?"

Sıkıntıyla soludum.
"Şimdilik değil ama iki saniye sonrası için bir şey diyemem. Biliyorsun, duyguları değişken."

Ali, çantasını yere bırakıp üzerindeki deri ceketini yavaş hareketlerle omuzlarından sıyırarak kapının yanındaki bir duvar boyu olan, işlemeli vestiyere astı.
"O genetik sanırım." Bedenini hafifçe eğerek yeniden çantasına uzandı. "Kış bahçesindeler, öyle değil mi?"

Başımı olumlu anlamda salladım. Yavaşça kış bahçesine doğru ilerlerken, "Poyraz şimdiye kadar hiç değişkenlik göstermedi," dedim. "Genetik olduğunu sanmıyorum."

Ali, içten bir şekilde gülümseyerek başını iki yana salladı.
"Aybars annesine benziyor sanırım ama Poyraz..." kısa bir an duraksadı.

"Poyraz'la annelerinin farklı olduğunu biliyorum." Diyerek Ali'nin yanında ilerlemeye devam ettim.

Ali, yavaşça adımlarını durdurdu.
"Başka ne biliyorsun?"

ONA İNANMA Where stories live. Discover now