61. Bölüm "VUSLAT Part/2"

97.9K 3.4K 4K
                                    

İyisi de kötüsü de üzerine alınacak diye bir şey söylemeyeyim söylemeyeyim diyorum ama lütfen bölümlerin hiçbirine oy verme gereği duymayan, 60 bölümdür sevdiği, okumaya devam etmesini sağlayan hiçbir yere yorum yapmayanlar zor görünce bana sitem ede ede yazmasın. Eleştiri kaldıramıyor mu dersiniz adına bilmiyorum öyleyse de evet ben desteğe değil kösteğe koşanların eleştirisini kaldıramıyorum da kabul de etmiyorum. Dikkat ederseniz sevinirim aksi takdir de artık sessize alıp geçeceğim.

Devam bölümü...

Banyonun duvarlarına çarpan sitemkar küfürleri oldukça eğlenceli, kasıklarımdaki sızı ise oldukça sinir bozucuydu. Bunu, mümkün olduğunca görmezden gelerek giyinme odasına doğru ilerledim.

Çıplak tenim ürpermişti. Evde çırılçıplak gezmeye alışık değildim. Sanırım en büyük sebebi de buydu.

Hayıflanır gibi başımı iki yana sallayarak raflara dizili, özenle katlanmış kıyafetlerimin önünde adımlarımı durdurdum.

Aslında uyurken de çıplak olmam Aybars'a layık bir ceza olabilirdi. Lakin bu konuda ne kendime güvenim ne de Aybars'a güvenim yoktu.

Parmaklarımı ileriye, kıyafetlere doğru uzattım. Alışverişe çıkmış olsak dahi üzerime giyecek doğru düzgün kıyafet alamamıştık. Birkaç parça kazak, gecelik ve iç çamaşırından başka evde giyebileceğim pek bir kıyafetim yoktu.

Derin bir nefesin ardından düşen omuzlarımla birlikte, parmaklarımı uzatttığım tişörtü kavradım. Aybars'ın üzerime bol gelecek olan tişörtü, banyo yapmak için bekleyeceğim süre boyunca rahat, gecelik görevini üstlenecekti.

Hızlı bir hareketle tişörtü üzerime geçirdim. Parmak uçlarımda giyinme odasından ayrılıp yatak odasına adımladım. Ciğerlerimi sızlatan erkeksi koku, kasıklarıma işlence çeşitleri sunmaya devam ederken geniş camın önünde adımlarımı durdurdum. Yatak odasının camından sarışının villasını az da olsa görebiliyordum.

Soluk, cansız bir ışık yanıyordu, camın ardında. Aradaki mesafe başka bir görüş açısı sağlamıyor, karanlıkta bu duruma oldukça destek çıkıyordu.

Sarışın hakkında merak ettiğim çok şey vardı. İstemsizce kıkırdadım. Benim bu garip aile hakkında merak ettiğim çok şey vardı.

Banyodan yükselen homurdanma sesleriyle omzumun üzerinden geriye döndüm.

"Homurdanma!" Tiz, aksi, yüksek bir sesle bağırmaya devam ettim. "Elini çabuk tut, ben de banyo yapacağım!"

Yerimden sıçramama neden olacak bir çarpma ve hemen ardından banyo duvarlarına çarpan ekolu sesi, kulaklarımda patladı.

"Evde başka banyo mu yok?!"

"Bana ne? Ben küvete girmek istiyorum!"

Gırtlağını tırmalayan bir haykırışın ardından yeniden ekolu sesi yayıldı. "Küvette var!"

Kısa bir an duraksadım. Ardından hızlıca kaşlarımı çattım.

"Bana ne diğer küvetlerden? Ben orada duş almak istiyorum!"

"Gel o zaman." Dedi, öfkeli sesine zıt, ılımlı ve kasıklarımdaki sızlamayı coşturan bir ses tonuyla.

Tuttuğum nefesimi usulca aralık dudaklarımdan dışarıya üfledim. Bir elim istemsizce karnımın üzerindeki yerini aldı. Sanki midemde uçuşan binlerce kelebek vardı. Kanatlarında ise kalbim.

"Tamam." Diye mırıldandım.

Bu da güzel bir ceza olabilirdi... Umarım benim için olmazdı.

ONA İNANMA Where stories live. Discover now