49. Bölüm Yeni

10.5K 467 4
                                    

Bu hep böyle olacaktı... Koray'ın güçlü duvarları Sude'nin kalbini kıracaktı... O küçücük kağıt ne kadar kocaman anlamlar içeriyordu aslında...

Kahvaltısını yaparken, sonrasında zamanının büyük bölümünü geçirdiği alt kattaki salonda otururken ve düğünü için neşe içinde arayan iki arkadaşıyla da yalandan mutlu mutlu konuşurken hep içi sızlıyordu aslında Sude'nin... Bebeğine, hafif hafif belirginleşmeye başlayan karnına sarıldı , zor bir durumdaydı. Saat ilerledikçe de mutsuzluğu yerini gerginliğe bırakıyordu... Böyle her seferinde karşı koyamadan itaat etmek zorunda kalmak gurur kırıcıydı. Çevresindeki kimseyi üzmeyeceğim, hayallerini yıkmayacağım derken kendinden vazgeçiyordu. Organizasyondu, çeyizdi, gelinlikti, babasıydı, Koray'ın ailesi ve herkesle uğraşmaktan kendini kaybetmişti. Düğüne iki gün kalmıştı ama belki de vazgeçmesi, bir yalanı yaşamasından daha kolay olabilirdi. O da geçmek bilmeyen şu son saatlerde bir karar verdi. Bu oyun bitmeliydi, bebekleri için bile olsa bitmeliydi! Kaldıramıyordu...

Bu gece Koray planlar içinde olabilirdi yine ama Sude bir şekilde bu duruma son verecekti...

Odasına hazırlanmak üzere çıkarken Nuran Hanım'la karşılaştılar, tatlı kadın Koray Bey'in aradığını şık bir elbise ve rahat bir ayakkabı giymenizi rica etti demesiyle sinir oldu yine. Lütfedip aramıyor kukla gibi uzaktan uzağa oynuyor diye düşünürken içinden, sevimli sevimli kendisini izleyen kadına yapmacık bir gülümseme gönderebilmişti Sude. Son kez itaat edecekti bu emirlere ve bitirecekti bu işi...

Dik ve kararlı bir duruş için, Koray karşısında güçlü olabilmek için de her anlamda özgüvenli olmak istiyordu, güzel bir şekilde hazırlandı. Saat yedi olmak üzereyken Halit kapıda belirmişti, o da etrafındaki herkes gibi mutlu mutlu kendisine sırıtıyordu. Usulca Boğaz'ın harika manzarası ile ilerlediler.

Bebek'te ara sokakların birindelerdi... Sude'nin evinin yokuşuna gelmeden araç yanaştı, kafasındaki düşüncelerle, söyleyeceği sözlerle boğuşan Sude etrafla ilgilenmiyordu ta ki Koray kapısını açana kadar... İşte yine başlıyorlardı, sahte gülen bir yüz, belki etrafta bir kaç magazinci ya da eş dost akraba... Hep bir kandırmaca hep bir tiyatro... Gerçek olan saf temiz tüm sevgileri bu saçma oyunlarla lekeleniyordu. Bunca oyuna bu kadar yalana artık tahammül edemiyordu Sude... 

Gözünden düşen bir damla yaş ile baktı Koray'a... 

Zaman durmuş gibiydi... 

Sanki gözlerindeki endişe gerçek bakışları farklıydı ama neden... Hissettikleri diline düştü...

-Neden yapıyorsun bunu bana? Diyebildi boynu bükük...

Koray ise bu anı bekler gibi uzattı elini...

-Gel buraya...

Bir kukla gibi yönetilen hayatı yine Koray'ın ellerinde yönetiliyordu  ama Sude için bu sondu...

Ellerini sımsıkı tutan Koray yüzündeki endişeyi belli etmekten çekinmeden belinden destek vererek çıkardı Sude'yi araçtan... Boştaki eliyle yaptığı küçük bir hareketle Halit'i gönderdiğinde tekrar tek sevdiği, aşkını yaşamak istediği kadına yöneldi. Kızıyordu kendine yine onu üzdüğü gözünden sakınması gerekirken harcadığı gözyaşlarına pişmandı ama bu sondu. O son inci tanesini Sude'nin teninden dudakları ile silerken artık mağlubiyetini de haykırmak istiyordu. Gururu kızgınlığı artık umurunda değildi... 

-Sude... Sudem... 

O yakınlıkta bu kadar güzel bir temasta Sude duyduğu sesle sanki mümkünmüş gibi daha da titredi. Hala bir oyun içinde olduğunu düşünse de yine de bir tarafı bunun bitmemesini diliyordu... Ufak bir hıçkırık kaçtığında dudaklarından Koray hafifçe uzaklaştırdı kendinden... Gözleri ona bakmasa da artık konuşması gerekiyordu...

Aşk İşi *Tamamlandı*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin