42. Bölüm

21.5K 1.1K 4
                                    

Bir hafta içinde arkadaşları sayesinde eski hayatına dönmüş gibiydi Sude. Artık Bodrum hayatlarına dönmesi gereken Buket ve Buğra hayatının en sancılı döneminde  gerçek bir dostluk göstermişlerdi.  Tıpkı babası ile kurduğu ilişki gibi, artık hayatları bir şekilde bağlıydı.  Ayrılık zamanı geldiğinde ise bu durumdan en çok etkilenen Sinem'di. Buğra ile artık adı konulmuş bir ilişkileri olmuştu, çok tatlılardı. Arkadaşının aşk serüvenini biraz bildiğinden şaşkındı Sude , Buğra gibi sade bir erkeğin onu etkilemesini hiç beklemiyordu. Sonuçta çok farklı insanlardı ama aşk kalıplara göre yaşanmadığından anlamamak gerekiyordu belkide. Arkadaşlarını uğurladıktan sonra, uzun zamandan beri ilk defa tek başına bir gece geçiriyordu. Dostları ile konuştuğu ve hatta onlara söz verdiği gibi yarın öğlen döneceğini öğrendiği Koray'a gidecekti. Tüm geceyi karnındaki mucizeye sarılarak, ondan güç alarak geçirmeye çalıştı. Kalbindeki acı çektiği belki en büyük fiziksel acılardan bile daha çok canını acıtıyordu ama bir şekilde buna dayanıyordu. 

Sabah erkenden uyanmasına rağmen bir süre çıkmadı yataktan, zamanın ilerlemesi de ilerlememesi de sıkıntı veriyordu Sude'ye. Karşı karşıya gelecekleri, konuşacakları anlarla ilgili geldiğinden beri senaryolar üretmişti kafasında ama hiç birinden emin değildi. Vereceği tepkiyi kestirmek mümkün değildi. Geceyi de bu düşüncelerle geçirmiş çok zor uyumuştu ama zerre kadar uykusu yoktu. Yavaş hareketlerle çıktı yatağından, havalar hafif hafif serinlemeye başlamıştı, üzerine ince bir hırka alıp alışkın olduğu, Koray'dan önceki sakin hayatı gibi, tek başına bir şeyler atıştırdı. Odadan odaya geçerken bile sıkıntı ile saati kontrol ediyordu, baktıkça geçmeyen saat nihayet öğlene geldiğinde duş alıp yine ağır hareketlerle hazırlandı. 

Dolabındaki bazı parçalar hafif hafif çıkmaya başlayan karnı yüzünden biraz sıkıyordu, denemeler yapmak zorunda kalmıştı. Zamanı nasıl yöneteceğini de bilmediğinden gergindi. En sonunda beyaz uzun ve bol bir gömlek, altına bir jean ve krem rengi bir deri ceket giydi. Fazla süslenmek istemiyordu çünkü Koray bunun altında başka sebepler arayacak kadar zeki bir adamdı, zayıf ve bakımsız olmakta istemiyordu çünkü bugün karşısında dik durmak güçlü olmak zorundaydı. Uzun zamandır anmadığı anneannesini de aynasından kendine son bir kez bakarken andıktan sonra çıktı. 

Evdeki gibi sakin ve yavaş hareketlerle Koray'ın iş yerine geldi. Aslında buraya ilk defa gelmiyordu ama Koray'ın ofisine hiç çıkmamıştı. Girişteki güvenlik işlemlerinden sonra Koray'ın ofisinin olduğunu tahmin ettiği en üst kata çıktı, asansör yukarı çıktıkça yalnızlaşmıştı. Nihayet istediği kata ulaştığında diğer katlardan çok daha şık ve modern bir alana çıktı. Hemen karşısında iki tane alımlı genç bayan , gülen yüzlerle karşılamıştı Sude'yi, daha önce görüştüğü asistanı Berna ile görüşmek istiyordu. Titreyen vücudunu kontrol etmeye çalışarak konuştu... 

-Merhaba, ben Berna Hanım'ı aramıştım.

-Merhaba benim... Siz? Kumral yuvarlak yüzlü tatlı kız gayet samimiydi. 

-Ben şey, daha önce görüşmüştük. Koray Bey'in evinin mimarı Sude. Kendisini böyle tanıtmak ağırına gitmişti ama bu koşullar altında daha iyi bir açıklaması yoktu.

-Hatırladım. Hoş geldiniz... 

-Ben Koray Bey ile görüşecektim. Bugün geleceğini öğrenmiştim. Müsait mi acaba?

-Şey, randevunuz yoktu galiba...

-Aslında yok ama geldiğimi söylerseniz görüşür diye düşünüyorum.

-Aslında Koray Bey, biraz katıdır bu konuda, gün içinde randevu vermez. Size bu hafta içinde bir gün için randevu yazsak? 

-Bakın, kendisini iyi tanıyorum, geldiğimi söyleyin lütfen... 

Aşk İşi *Tamamlandı*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin