40. Bölüm

22K 1K 11
                                    

Yüklerinden yavaş yavaş kurtuluyordu Sude, gördüğü güzel rüyaların da etkisiyle gülümseyerek erkenden uyandı. Eskisi kadar olmasa da enerjisi ve gücü de gün geçtikçe artıyordu. Dün yaşadıklarının gerçek olduğundan, Sinem'in gerçekten burada olduğundan emin olmak için de, odasının kapısından usulca baktı, oradaydı ve hala tatlı tatlı uyuyordu. 

Kendisi gibi erkenci olan babasının odasının önünden geçtiğinde çoktan kalkmış olduğunu gördü, evde ses yoktu , muhtemelen her gün düzenli olarak çıktığı yürüyüşteydi. Kahvaltı için hazırlık yapmaya başladı. Ona çok iyi gelen iki insan için bir şeyler hazırlamak mutlu etmişti, hafif hafif mırıldanıyordu bile. Arkasında onu izleyen babasını fark etmemişti bile, Tarık korkutmamaya çalışarak kibar bir ses tonuyla varlığını belli etti...

-Günaydınnn... 

-Hafif bir sıçrama ile daldığı dünyadan çıktı Sude... Günaydın...

-Hmmm... Güzel kokular geliyor...

-Evet, bugün kendimi iyi hissediyordum bir şeyler yapayım istedim. Dedikleri gibi kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı... 

-Gülümsemesi yorgun yüzünü aydınlatmıştı Tarık'ın... Seni böyle görmek çok güzel... 

-Teşekkür ederim! 

-Ben teşekkür ederim... İyi ki bana geldin...

-Bencede! 

-Dün gece Sinem sana güzel şeyler söyledi galiba, bakışların bile farklılaşmış... 

-Aslında biraz rahatladım diyelim, Sinem'in gelişi iyi oldu.

-Umarım seni doğru yönlendirir! Ben burada olmandan çok memnunum ama hayatını gözden geçirmen şart kızım. 

-Biliyorum bir karar vermem lazım burada sürekli kalamam... Yani aslında isterdim ama bir yol çizmem lazım kendime...

-Burada istediğin kadar kalabilirsin! Hatta keşke daha önce... Daha önce bir şekilde bir araya gelseydik! Daha iyi şartlarda daha normal! 

-Keşke... Kısmet... 

-Burada bir hayat kurman beni çok mutlu eder ama Sude'ciğim aşk çok kıymetli bir şey! Bunu en iyi ben bilirim, onu kaybettiğinde anlıyorsun ancak değerini, hiç bir suçu yokken bunu Koray'a da bebeğinize de yapmamalısın... 

-Biliyorum ama... Korkuyorum galiba...

-Korkma! Artık ben de yanındayım, seni bir daha asla yalnız bırakmayacağım... 

                                                                              ***

İstanbul bıraktığı gibi karanlık ve yağmurluydu, alana iner inmez hissettiği tek şey de çok kalabalık ama boş o dünyaya geri döndüğüydü. Etrafında hızlı hızlı hareket eden insanlar, yorgun yüzler, gülüşen çiftler ya da aileler, kavuşma sahneleri her şey  çok doğaldı, alışılagelmişti. O kadar çok insan o kadar çok farklı hayat vardı ama onu muazzam şekilde etkileyen, derinden sarsan tek kişi Sude'ydi. Yalnızlık hissetmesine tek sebep oydu! Hızla hayatına girmiş ve aynı şekilde hızla onu yaralayarak hayatından çıkmıştı. Onca yanlışına rağmen kopamıyordu ondan...

Arkasına bakamamıştı çünkü bu narin karakterli kadına, dayanamıyordu...

Halit her zaman beklediği çıkışta onu bekliyordu, Sude hayatlarına girdiğinden beri patronu ile arasındaki mesafeli ilişki biraz değişmişti, meraklı gözlerle inceliyordu Halit Koray'ı. Hala soramazdı açık açık ama görüntüsü yorgun ve suskun olan Koray'ın hala daha bu durumu atlatamadığı, bir çözüm bulamadığı ortadaydı. Zeynep'e gidelim dediğinde de hemen o sorgulayan bakışlardan çıkıp yola dikkatini verdi Halit. 

Zeynep ve Selim'in evine gitmişlerdi.  Ne zamandır uğramadığı için onları kapıda karşılayan Zeynep çok sevinçliydi, abisi olanlardan sonra çok konuşmamıştı onunla  ama o hasta kadını başına sardıkları için kızgın olduğu kesindi... İş yerine kendince ortamı yoklamak için geldiğini biliyordu, evine hiç uğramamıştı, Sude'nin gidişinden itibaren çok soğuktu ikisine de. Şimdi bu ani ziyaret şaşırtmıştı. 

Havadan sudan, gereksiz şeylerden zoraki bir sohbetten sonra en sonunda esas konuşacağı konuya geldi Koray...

-Ben Sude'yi buldum! Artık sizde rahatlayabilirsiniz... Hayatta ve gayet iyi! Pat diye söyleyivermişti... 

-Gözlerine hücum eden yaşlarla cevapladı Zeynep... Abii! Ben, ben çok sevindim! İyi değil mi? Yani konuştunuz mu? Neredeymiş?

-Konuştum, yanından geliyorum! Söylediğim gibi gayet iyi! Bodrum'da babasıyla yeni dostlarıyla bir hayat kurmuş kendine... 

-Olamaz... Yani bu kadar kolay mı? Anlattın mı her şeyi! Buse'nin saçmalıklarını! 

-Zeynep bizi bitirdi O farkında değil misin! Buse'nin ne dediği, ne de, ne istediği önemli değil. Saçmalamış tabi ki, bebek filan var demiş... Hiç biri önemli değil, üç koca ay geçti! Herkesi her şeyi terk etti O! 

-Yapma abi... Siz birbirinizi seviyorsunuz... Doğru dürüst tekrar konuşun... 

-Konuşacak bir şey yok! 

-Nasıl yok? Ben senin ona nasıl baktığını gördüm... Şimdi böyle saçma sapan bir olay yüzünden ayrılamazsınız! 

-Sana konuşulacak bir şey yok dedim Zeynep! Herkes hayatına devam edecek... 

-... Sessizdi Zeynep, Selim de öyle... Daha fazla yükseltmek istemiyorlardı Koray'ı... Tanıdıkları Koray'ı sadece Sude aşabilmişti şimdiye kadar, tekrar aşabilecek kişi de yine Sude'ydi... Öylece, hiç konuşmadan bir süre oturdular salonda... 

Sonra Selim bu gergin sessiz ortamı bozdu...

-Ailesine, arkadaşlarına haber vermemiz gerekmez mi? Ne dersin abi? Biz mi konuşalım?

-Hayır! Ne yapmak istiyorsa kendi yapsın, ben sizi rahatlatmak için söyledim. Bırakın artık vicdan filan da yapmayın! Korkak bir kadındı, sizinle ilgisi yok olanların... 

-Sen gene de hemen karar verme abicim... Bek..

-Selim! Bitti diyorum! Konu kapandı. Bir daha da ikinize de söylüyorum sakın bana onunla ilgili gelmeyin!

Koray o geceden sonra kaldığı otelde yalnız bir kaç gün geçirdi, işleriyle ilgilenecek kimseyi görecek hali yoktu. Kendini dinlediği, sakinleşmeye çalıştığı bir dönem yaşıyordu. Üç ay boyunca üzerinde hissettiği stres boyut değiştirmişti, Sude'nin sahildeki görüntüsü hafızasına kazınmıştı, o görüntüyle savaş veriyordu ki Sinem'in telefonu onu kaçmaya çalıştığı gerçeklerle tekrar yüzleştirmişti. Demek ki Sude iletişime geçmişti arkadaşıyla... Demek ki dönebilirdi... Ya da iletişime geçebilirdi... Ya da içinden olmasını istediği bu ihtimallere karşı, belki de  kendine Bodrum'da bir yol çizebilirdi.  

Hepsi olabilirdi... Ama Koray'ın uzak kalmak istediği bir gerçekti. Kontrollü olduğu, kadınlarla mesafesini koruduğu o eski hali daha güvenliydi. Aşk onu olduğu insandan başka birine dönüştürmüştü. Hemen asistanını aradı , ilk uçakla sadece gidiş için bilet aldırdı , Amerika'ya gidecekti, orada bir süre kalmak işleri içinde ruh hali içinde en iyisiydi. 


Aşk İşi *Tamamlandı*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin