22. Bölüm

32.3K 1.3K 16
                                    

Saat 7:00

Bir mesaj sesi ile gözlerini açtı Sude...

-Özledim, uyandın mı?

Allah'ım bu nasıl güzel bir sabah... Demek ki rüya filan değildi... Muhteşem bir uyanma haliydi saat umurunda bile değildi.. Hemen cevap yazdı...

-Bende özledim...

-O zaman hadi kapıyı aç aşağıdayım!

Nee aşağıda mı? Daha pijamaları ile yataktaydı Sude bu kadar erken gelinir miydi canım! Ne yapacaktı şimdi? Duş bile almamıştı bu halde nasıl açarım ben kapıyı diye düşünürken, zilin sesini de duydu... Fırladı yataktan, yüzüne bile bakamamıştı öyle koşturup duruyordu odanın etrafında sonra tekrar zil sesini duyunca koyverdi kendini inip kapıyı açtı. Koray simsiyah takım elbisesi, buram buram parfüm kokusu eşliğinde inanılmaz yakışıklı bir halde karşısındaydı. Haksızlıktı bu...

-Günaydın... Erkencisin ama! Beni fena yakaladın... Dudaklarını çocuk gibi bükmüştü Sude ama bu masum hareket Koray'ı çok farklı etkilemişti.

-Yakalarım ben! İçeri girmişti bile, Sude'nin boyun çukuruna başını gömdü ve derin bir nefes alarak sımsıkı sarıldı...

Sude tir tir titremişti bu sarılmanın etkisiyle...

-Erken biliyorum ama bekleyemedim Sudemm , bu kokuyu, senin kokunu özledim... Başına iş açtın sen farkında değilsin...

-Hala kollarındaydı ... Beni şaşırttın Koray... Pijamalı pijamalı yakalandım sana... Ben sana demiştim ben giderim diye erken işin vardı değil mi, beni kandırıyorsun sen...

-Koray muzip bir suratla belini daha sıkı sararak konuşmaya başladı... Bu halinle ne kadar güzelsin ama tehlikedesin ve sen bunun farkında değilsin biliyor musun? Seni birazdan gerçekten kandırırım o zaman anlarsın kandırılmak nasıl oluyormuş!

-Tamam! Tamam! Şok olmuştu Sude, usulca kollarından ayrıldı yukarıya doğru hiç konuşamadan yürüdü... Arkasından Koray'ın kahkahalarını duyuyordu...

Ateş basmıştı tüm vücudunu, neredeyse soğuk suyla duş almıştı ama hala biraz önceki hallerinin etkisindeydi. Hiç bilmediği hallerdi bunlar... Her zamankinden hızlı davranıyordu fakat böyle acele ettiği zamanlarda hep yaptığı gibi sürekli bir şeyleri düşürüp, etrafa çarpıyordu. Sonunda sağ salim saçlarını yapıp makyajını tamamladı. Dolabından sevdiği su yeşili incecik pantolonlu takımı giydi, içine askılı ipek beyaz bir bluz , krem rengi süet portföy bir çanta ve aynı krem rengi süet stilettolarını giydi. Çok zarif bir takımdı , Sude'nin gözleri böyle renklerle her zamankinden daha mavi olurdu... Anneannesi mavim derdi hep,nedense aklına gelivermişti şimdi, keşke bu mutluluğunu görebilseydi. Aynasına, anneannesine yaptığı gibi öpücüğünü gönderdi ve aşağıya salonda onu bekleyen Koray'ın yanına indi.

-Hmm... Harika görünüyorsun...

-Ahh bir dakika bir şey unuttum! diye koşup odasına döndü leylak kokulu parfümünü sıktı Sude. Daha önce sıradan bir kokuydu onun için ama artık Koray seviyordu bu kokuyu onun kokusuydu. Tekrar yanına döndüğünde kokuyu farketmişti Koray....

-Bugün de mi gitmesek dedi leylak kokusunu içine çekerek?

-Utanmıştı Sude ama belli etmemeye çalışarak konuyu dağıtmaya çalışıyordu... Yaa tabii sen patronsun sana karışan yok, benim patronum için çok fena bir adam diyorlar yakar beni..

-Bak sen, iki adımda beline sarılmıştı gene Sude'nin, ben de onu yakarım... Benim sevgilime kimse bir şey yapamaz!

-Sude al al olmuştu, sevgilim demişti, fazla mutluluktan kendinde değildi ama... Hadi Koray geciktin benim yüzümden zaten deyip kollarından kurtuldu hafifçe , bu kadar yakınlık onun alışık olmadığı bir durumdu, sarsıyordu. El ele evden çıktılar...

Aşk İşi *Tamamlandı*Where stories live. Discover now