Koray

55.2K 1.7K 42
                                    

Saat 07:30 alarm çalıyordu ama zaten Koray o alarmı bekliyordu yatakta... Bugün yapacaklarını düşünüyordu, sabah Erkan Bey gelecek toplantı bir saat sürer sonra yeni şantiyeye gidilecek yirmi dakika yol, yirmi dakika kontrol, iş güvenliği uzmanları ile değerlendirme toplantısı... Liste uzundu... Alarmı beklemek bile istemiyordu ama kontrol edemediği disiplin anlayışı yataktan çıkmasını engelliyordu. Neyse ki zaman gelmişti. Yataktan çıktı eşofman takımını seçti hemen üstüne geçirip evden çıktı. Boğaza doğru ilerlerken derin bir nefes aldı... Rahatladı... Evi bir çok insanın hayal edebileceği standartların çok üstünde konforlu bir evdi ama boğuluyordu. Bir şeyler eksik, bir şeyler fazla bir şeyler Koray'ı sıkıyordu.

Sadece koşmak vardı aklında odaklandı, kendini sabah güneşi ile daha da güzelleşmiş sahilin huzuruna bıraktı.

Koray çok keskin çizgileri olan başarılı bir erkekti. Ailesi genelde onun zekası ile baş edemiyor doğrusunu doğru kabul edip her durumdan sıyrılıyorlardı. Daha kolaydı daha tehlikesizdi. Annesi ve babası uzun yıllar emek vermiş ülkenin en önemli inşaat şirketlerinden birini kurmuşlardı. İşler büyümüş gelişmiş ama aile ilişkileri bu yoğun tempoda biraz yıpranmıştı. Ahmet Bey çocukları büyürken onlara iyi bir gelecek kurmanın peşinde aslında çok sevdiği iki evladının çocukluklarını kaçırmış , gençliklerini yaşayamamıştı. Hayatları hep Songül Hanım'ın ekseninde geçen Koray ve Zeynep bu duruma farklı sonuç vermişlerdi. Zeynep evin gözbebeği düşünceli, kibar, anlayışlı bir genç kadındı. Annesi gibi kumral kıvırcık saçları incecik vücudu, ela gözleri vardı. Onu gören herkesin aklında iz bırakır peşinden koşturabilirdi ama o İngiltere'de okurken tanıştığı Selim'e aşık oldu. Selim'de bu harika kıza...

Okulu bitirdikten sonra tüm sosyete dergilerinde manşet olan her anının tadını çıkardıkları muhteşem bir düğünle mutluluğa evet dediler. Her şey rüya gibiydi. Zeynep mutluluktan uçuyor, aşık olduğu adamla evliliğin tadını çıkarıyordu. Koray küçük kız kardeşinin mutluluğuna içten içe hep sevinse de aşka çok inanmıyordu. Annesi hep fedakar bir kadındı ama aşk görmemişti gözlerinde, bir alışkanlık gibiydi hayatları, tutku yoktu. Çevresinde gördüğü kadınlarda ise  hep aynı hevesi görüyordu ,güç ve zenginlik zehirlenmesi yaşıyorlardı. Kendisinden önce sanki imkanlarını görüyor o imkanlarla konuşup o imkanlarla aşk yaşayıp,  sevişiyorlardı. İşte bunları düşündükçe kardeşi için içten içe endişeleniyordu. Onlar ne kadar aksini savunsalar da elinde değildi işte endişeleniyordu , bir erkeğin bir kadına aşkla bağlanabileceği aklına yatmıyordu, bu duygular geçiciydi...

İki insan birbirini bu kadar tamamlayamazdı...

Zaman aslında Koray'ın aşk konusundaki tezlerini biraz çürütmüştü, sadece itiraf etmiyordu. İstemese de hep içindeki o kötü ihtimal kardeşinin üzülme ihtimali onu korkutuyordu. Zeynep çok seviyordu abisine takılmayı, kızdırmayı. Zaten Koray'ın duvarlarını da bir tek o geçebiliyordu ama zordu işte ağabeyi.

İki yıldır evlilerdi, Selim'in şirketinde tüm gün beraber çalışıyorlardı, tatiller, gece gezmeleri hep dip dibe yaşıyorlardı ve bu kadar birlikte olmalarına rağmen gözleri ışıl ışıl aşığım diye parlıyordu. Her fırsatta da aşklarını yaşıyorlardı , ağabeyi de anlasın rahatlasın diye ama asla burnunu düşürmüyordu Koray Bey... AŞK İŞİ çok küçük bir ihtimaldi ve ona uğramayacaktı... Anlamaya çalışmak hele aramak çok saçmaydı...

Bir çeşit işti işte aşk, kuralları vardı saatleri, rutinleri... Birini bul güzel olsun, alımlı olsun , biraz vakit geçir, çiçek al hediye al , yemeğe çık , saatlerce baygın baygın bakış, kadın bir konu bulsun kapris yapsın erkek alttan alsın, ne olduğunu bile anlamadığı bir konu için özür dilesin. Kriz atlatılsın zaman geçsin yenileri gelsin... Ay dönümü , yıl dönümü, doğum günü , piyasanın dayattığı bütün günler kadınlar günü sevgililer günü.... İşte bu düzene boyun eğdiğinde sana aşık diyorlardı halbuki bu durumun özeti ağır işçilikti... Sonuç karşındaki insana bağımlı hale geliyordun bir zaman sonra sevgili baskısı, çevre baskısı nikahında imza atarken buluyordun kendini , hayat geçiyordu... Taa ki bu iş yükü ağır gelene kadar...

Koray için böyle bir aşk kafası zaten hiç planlarına alacağı bir durum değildi... Hayatından memnundu! İstediği kızı elde eder, istediği kadar vakit geçirebilirdi, asla umut vermez kimse de üzülmezdi...

Koray'ın boynundan göğsüne doğru , içtiği suyunda etkisiyle ile bir yol oluşmuştu terden.Uzun bir koşu olmuştu , simsiyah saçları darmadağınıktı ama çok yakışıklı görünüyordu. Bu haliyle etraftaki tüm kadınların dikkatini çekerdi...Son kilometreye geldiğinde yanında ona yetişmek için çırpınan esmer kızı farketti. Sımsıkı taytın üzerine kısa bir tişört giymiş, spor yapmak için niye gerektiğini anlayamadığı makyajını yapmış tüm güzelliğini göstermeye çalışıyordu. Kesinlikle çok güzeldi ama belliydi işte aynı bakışlar aynı amaç...  Biraz tişörtü ile oynadı nabzının düşmesini istemiyordu, yanında ki kıza kısa bir bakış gönderdi ama o kadar! Çok işi vardı, belki başka zaman.. Yormadı kendini sadece biraz daha hızlandı ve oradan uzaklaştı...

Aşk İşi *Tamamlandı*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin