Aşk İşi *Tamamlandı*

41. Bölüm

Bodrum'da hayat Sinem'in gelişi ile gerçekten güzelleşmişti, arkadaşı her zaman olduğu gibi destek olmuştu, onun yerine Zeynep dışında herkesi aramış güzel haberi vermişti. Onun abisinden öğrenmiş olduğunu tahmin ediyordu zaten. Sude iyiydi, sadece kısa bir kafa tatili yapmaya gitmişti... Yanlış anlaşılmalar filan diye bir sürü palavra sıkmıştı etrafına ama hiç pişman değildi! Bir sürü meraklı tip Sude'nin özel hayatı ile ilgili gittiğinden beri zaten onu yeterince yormuştu. Ağızlarını kapatmak istiyordu Sinem... Yakında görüşürüz bende onunla beraber tatildeyim  filan diye de geçiştiriyordu herkesi... 

Normalleşmeye, eskiden olduğu gibi hissetmeye başlamıştı Sude... Günleri Sinem'in desteği ile daha iyi geçiyordu. Bodrum'u Sude dayanabildiği kadar geziyorlar, akşamları muhabbetin dibine vuruyorlardı.  Israrına dayanamamış bir kere de bebeği kontrole beraber gitmişlerdi. Her şey yolundaydı, üç buçuk aylık olmuştu bebeği,  belirginleşmeye başlayan karnı çok tatlıydı. Buğra ve Buket ile tanışmıştı Sinem, bir kaç kez birlikte yemek yemişlerdi. Hatta birlikte çıktıkları bir yemekte hafif kız çapkını olan arkadaşının Buğra'ya yakın davranması bile mutlu etmişti Sude'yi... Aslında hiç ona göre bir tip değildi ama aralarında bir sıcaklık olmuştu. Eksiği sadece Koray'dı... 

Yine birlikte geçirdikleri bir günün sonunda hepsi beraber Tarık'ın salonunda otururken Sinem artık daha iyi olduğuna inandığı Sude'ye ciddi bir konuşma yapmaya hazırlanıyordu. 

-Buğra sen İstanbul'a en son ne zaman geldin? Hafif cilveli hali gerçekten çok tatlıydı Sinem'in... 

-Ben okul zamanından beri gitmedim aslında... Çok kalabalıksınız Sinem! 

-Ama çok güzeliz de! Yani sen her yeri biliyor musun İstanbul'da?

-Aslında çok gezmezdim ben, daha çok derslerle uğraşırdım! 

-Buket atlamıştı tatlı tatlı da sırıtıyordu! Ya da Duygu ile saçma sapan yerlerde takılırdın değil mi abi?

-Nereden çıkardın Buket! Gayet derslerle uğraşırdım ben! Kaş göz yaparken keyifle izliyordu Sude onları... 

-Hmmm, demek Duygu! Doktor Duygu gezdirmiş seni yani... 

-Takıldık biraz diyelim... Kıskanıldığını hissetmek Buğra'yı acayip keyiflendirmişti aslında...

-Bir de ben gezdireyim seni ister misin? Öyle güzel mekanlar var ki... Hem Sude'nin de harika bir evi var! Bence İstanbul'un en güzel yerlerinden birinde... Her yere yakın... Değil mi tatlım? Artık biz de dönsek mi? 

-Birden kendisine dönen bu konuşma ile afallamıştı ama Sinem'in yapmaya çalıştığı şeyi de biliyordu... Canım bilmiyorum dönsek mi? Diyebildi...

-Sude... Sinem güzel giriş yaptı, bak ben de hatta Buket ayarlayabilirse o da gelsin beraber götürelim seni. Artık hayatına dönmen gerek, tabi bir de O'na... 

-Bilmiyorum ki! Babamla da konuşmadım daha... Yani biz çok alıştık... Şimdi belki kırılır...

-Sude Tarık Amca niye kırılsın, artık zaten berabersiniz, görüşeceksiniz yani.. Bence O'da bunu ister. Bunu sakın bahane etme...

-Buğra haklı Sude... Senin hayatın başka tatlım, burada bu şekilde başlayamazsın! Baban da burada bir hayat kurmuş bırakmasını bekleyemezsin ama artık zaten bir şekilde görüşürsünüz...

-Korkuyorum galiba, hala korkuyorum ben... Tepkisinden çok korkuyorum çocuklar... 

-Bunu yaşamak zorundasın! Güçlü olacaksın, ilk geldiğin günlere göre çok iyisin sen Sude! Bence de artık hazırsın... Bize de tatil fırsatı oldu Buket! Valizleri hazırla İstanbul'a gidiyoruz... Gülüşüyorlardı iki kardeş...