43. Bölüm

23K 1.1K 15
                                    

Normal şartlar altında birbirini seven, gelecek planları kuran bir çift için harika olan bu haber Koray'ın muhteşem dizayn edilmiş İstanbul manzaralı büyük ofisinde buz gibi bir hava estirmişti. Sude büyük bir kabahat işlemiş çocuk misali gözlerini yerdeki bir noktaya sabitlemiş, ıslanmaya başlayacak gözlerini kontrol etmeye çalışırken, Koray elinde konuşmanın başından beri sinir bozucu şekilde oynadığı kalemle kalakalmıştı. İkisi de konuşmuyorlardı. 

Dakikalar süren bu sessizliği artık sırtında taşıdığı yükten kurtulmuş olmanın rahatlığına rağmen aşık olduğu adamın duygusuzluğu yüzünden kalbi acıyan ve bir cevap , küçücük bir tepki alamamış Sude bozdu... 

-Bu durumu bilmiyordum ben... Uyanınca öğrendim... Kendini biraz da küçük düşmüş hissettiğinden dilinin ucuna ilk gelen sözcüklerdi bunlar. Savunma ihtiyacı duymuştu... Ben uyandığımda da çok geçti zaten... Ne yapmam gerektiğini bilemedim! 

-İyi mi? 

-Sorusu şaşırtmıştı Sude'yi, ne anlamda sorduğunu da anlayamamıştı ama sonuçta bir tepki vermişti ! İyi yani kazaya rağmen iyi, mucize gibi bir şey... 

-Bir doktora gidelim! Durumu öğrenelim...

-Ne durumu Koray! Sana iyi dedim... Yoksa sana yalan söylediğimi filan mı zannediyorsun! Nasıl bu kadar kötü oldun sen! Tanıdığım insan değilsin! Canımı mı yakmaya çalışıyorsun! 

-... Sude'nin nefessiz bir şekilde sıraladığı sorulardan sonra, yüzüne bakmadan cevap vermeden kalkıp yine dışarıyı izlemeye başlamıştı Koray! Arkası dönüktü...

-Tamam ben söyleyeceğimi söyledim. Bundan sonra görüşmek istersen, mecburen iletişimde olacağımız zamanlar olacak ama benden bu kadar! Senin bu tavırlarını çekecek değilim! Bir hata yaptım ama bedeli bu kadar ağır olmamalı! Senden zaten hiç bir şey de beklemiyorum. Gidiyorum ben... 

Kalkıp kapıya doğru hızlı adımlarla ilerliyordu Sude, tutamadığı gözyaşlarını Koray'ın görmesini istemiyordu. Kalbi buz kesmiş gibiydi. Arkasına bile bakmadan odasından, katından, binasından belki de hayatından çıktı gitti... 

Arkasından onu takip eden aracı da kimseyi de görmüyordu gözü. Trafikte göz yaşları ile ağır ağır ilerledikten sonra zorla da olsa evine ulaştı. Hırsla kapıyı açıp uyuşmuş gibi hissettiği vücudunu yatağına bıraktı, hiçbir şey düşünmek istemiyordu sadece uykuya sığındı... 

Saatler sonra, çalan telefonun sesiyle açtı gözlerini, başı çatlıyordu. Telefon sesi ile birlikte alt kattan gelen kapı sesini de duydu. Aslında evde ciddi bir ses vardı ama daha yeni fark ediyordu Sude. 

-Tamam tamam geldim... Telefondaki ismi Sinem olarak görünce kapıdakinin de o olduğunu anlamıştı.

-Sude'ciğim deli oldum! Niye duymuyorsun telefonunu! Herkes seni arıyor, baban meraktan çıldırdı...

-Uyumuşum Sinem... 

-İyi misin? Ne oldu anlatsana! Öldüm meraktan, kapıya güvenlik gelmiş gene! 

-Ne, ne güvenliği! 

-Bayaa güvenlik işte. Eskiden olduğu gibi! Ne oldu Sude barıştınız mı? Kavga mı ettiniz? Ne oldu! 

-Ne yapmaya çalışıyor bu adam! Hızla kapıdan girişteki güvenliğe bir bakış attıktan sonra tekrar Sinem'in yanına geldi Sude... Geç anlatayım, anlatayım da nasıl bir adama aşık olmuşum öğren!

-Sakın bebeğinizi kabul etmedi deme!

-Ne yapmaya çalıştığını anlamadım ki! Beyimiz kabul etmedi beni, kapısından çevirdi! Randevu almam gerekiyormuş onaylanınca arayacaklarmış! Zorla girdim bende! Rezillik...

Aşk İşi *Tamamlandı*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin