Otostopçu Kız (Tamamlandı)

Bölüm 5

"Bir dakika bir dakika sen Semra Hanım mı dedin az önce?" diyerek Ece'nin üzerine yürümeye başladım. 

"Evet tam da öyle dedim ne o bir sorun mu vardı Barış Bey?" diyerek o da benim üzerime yürüdü ve burun buruna geldik. Güzelliği aklımı başımdan alırken başıma gelenlerin bu güzelliği yüzünden olduğunu biliyordum. 

Annem nasılda anlamıştı Ece'nin peşinden gideceğimi. Ah anne ah neden beni kendi halime bırakmıyorsun? Neden hep peşimdesin? Ben artık küçük bir çocuk değilim neden bunu anlamıyorsun!

"Ne o sus pus oldun sana diyorum Barış Bey." diyerek diklenen kızın üzerine daha çok gidince geri çekildi ve bir anda bocalayarak "Ee peki tamam sen burada biraz dinlen ben teftişe gidiyorum." diyerek yanımdan ayrıldı. Hatta uçarak kaçtı desek daha doğru olurdu. Kaçmasaydın güzelim o bal dudaklardan bir öpücük verseydin ne olurdu. 

Demek Semra Hanım yüzünden beni yanınıza aldınız Ece Hanım. Şimdi işler çok değişti tabi. Bu asi tavrınız bana sökmez artık. Ama dur sen göreceksin. Bana aşık olunca da böyle diklenebilecek misin bakalım merak ediyorum. 

Odaya şöyle bir göz gezdirdim öyle süslü püslü bir kız odası değildi. Ama çok düzenliydi. İçinde ebeveyn banyosu ve kenarda küçük bir mutfak bile vardı. Özel yapıldığı belliydi. Otel odasına benziyordu ve içinde yok yoktu. 

Kendimi yatağa attım ve kapanan gözlerime engel olmadım. Kaç saat öyle uyudum bilmiyorum ama üzerime damlayan sular yüzünden gözümü açmak zorunda kaldım. 

Elinde sürahi üzerime doğru eğilmiş olan Ece'nin kızgın yüz ifadesiyle karşılaştım. 

"Hey sen! Kimin yatağında uyuduğunu sanıyorsun. Derhal yatağımdan kalk emrediyorum!"  dedi. 

Karşımda sinirden köpüren Ece'yi böyle görmek beni oldukça neşelendirmişti. Çok güzeldi çok. "Emir mi ahh tatlım sen beni hiç tanımamışsın. Semra Hanım anlatmadı mı sana? Biz çok zenginiz sürekli insanlara emrederiz diye! Ah ne yazık eksik bilgiler gelmiş sana demek ki. Buyur gel yanımda sanada yer var."dedim alaycı bir tavırla yana kayarken.

Elini yumruk yapmış bana savururken "Seni ukala" diye bağırmayı da ihmal etmedi. Havada yakaladığım eliyle onu üzerime çektim. "Bırak, bırak diyorum sana" diye saldırmaya başladı diğer elini de kavradım. Kızıl saçları göğsüme düşmüştü. Saçlarından yayılan şampuan kokusu başımı döndürmeye yetmişti bile. 

"Beni başına sen sardın küçük hanım. Ve çok da iyi bir şey yaptığını itiraf etmeliyim." dedim gülümseyerek. Dudaklarına uzamaya çalışırken birden kalktı ve beni itti. 

"Seni, seni çok fena yapacağım duydun mu beni!" dedi. Hızlıca kalkıp odadan çıkarken bende keyifle ıslık çalarak mini mutfağa doğru ilerledim. Bende bunu istiyorum zaten kızıl cadım.

...