Bölüm 31

146 11 10
                                    

Bilge'yi salona götürüp koltuğa oturttuktan sonra mutfağa döndüm ve toplamaya başladım. Zaten amerikan mutfaktı ve beni oturduğu yerden rahatlıkla görebiliyordu.

Onun aksine telefonu mini hoparlörüme Bluetooth ile bağlayıp son ses  "Seni çok ama çok seviyorum" şarkısını açtım. Ve bağıra bağıra şarkıyı söylemeye başladım.

"Sen kaderimsin, aşkın ta kendisisin
İçimde kocaman bi dünya kurdun
O dünyanın kalbisin
Sen kaderimsin, aşkın ta kendisisin
İçimde kocaman bi dünya kurdun
O dünyanın kalbisin
Yazılmış aşk türküleri, sanadır sana
Bu yangınlar bu yağmurlar, sanadır sana
Sana bir şey söylemek istiyorum kulak ver bana
Seni çok ama çok ama çok seviyorum, seviyorum
Ve bunu bağıra çağıra söylemekten hiç utanmıyorum
Sevdiğini söylemekten utanan insan korkağın biridir
Sen benim yanımdayken hiç bir şeyden korkmuyorum. "

Elimdeki çatalı mikrofon yapmış ona doğru söylerken bir yandan da göz kırpıyordum. Bana bakarak gülüyor utanıyor arada yüzünü kapatıyor sonra da parmaklarıyla kalp işareti yapıyordu.

Bir yandan mutfağı toplamaya devam ettim. Kahvaltılıkları dolaba, bulaşıkları da makineye yerleştirdikten sonra Bilge'nin yanına geçtim. Alnına bir öpücük kondurdum.

"Eline sağlık hayatım teşekkür ederim." dedi elimi tuttu.

"Her zaman bir tanem benim. Ben şimdi gidip hazırlanayım şirkete geçeyim. Sonra gelip seni alırım partiye birlikte geçeriz. Hediyeleri hallettim zaten arabadalar merak etme." dedim.

"Tamam canım benim ben hazırlanır seni beklerim biraz uzanayım şuraya." dedi uzandı koltuğa. 8.ayında olduğu için ağırlaşmıştı biraz. Çabuk yoruluyor beli ağrıyor uzanmak istiyordu. Bizim yavrumuz için bütün cefayı o çekiyordu. Bende o yüzden elimden geleni yapmalıydım ona yardımcı olmak için.

Ona ve çabucak kapanan gözlerine baktım gülümsedim. 'Seni ahh yani sizi uykucular' dedim ve odaya doğru yol aldım. Miniğimin odasının önüne gelince durdum. Kapıda güzel bir kapı süsünün içinde "Beste" yazıyordu.

Bu bizim üniversitedeyken hayalimiz olan isimdi. İlerde çocuğumuz olduğu zaman erkek olursa Burak kız olursa Beste koyacağız demiştik. Burak benim seçtiğim isim Beste de Bilge'nin seçtiği isimdi.

Kapı kulpunu yavaşça indirdim ve kapıyı açtım. Sağ tarafta beşiğimiz yanında şifonyeri karşısında dolabı ve emzirme koltuğu vardı. Hepsini tek tek birlikte seçmiştik. Güzel kızımız için azdı bile. Sonra aklıma düştü annesi gibi güzel olacak kesin o zaman ne yapacaktım ben. Benim gibi erkekler peşinden koşarsa kırardım onların bacaklarını acımazdım hiç.

Düşündüğüm şeye kendi kendime gülerken perdesini gidip açtım. Pembe üstünde yıldızlar olan fon perdesini açınca dışarıdan güneş ışınları içeri girdi. Özellikle güneş gören odayı kızımız için seçmiştik.

Şifonyerin üzerindeki ayıcıkları sevdim birazda. Onların yanında da yakışıklı babası ve güzeller güzeli annesinin resmi vardı. Kolumdaki saate baktığımda fazla oyalandığımı anlayarak odadan çıktım.

Koridorda Kayra'nın bin bir emekle yaptığı ve bize hediye ettiği tablo vardı. Kayra benim kardeşten de  öte canımdı. Kendisi ressam olmuş atölye açmıştı. Diğeri de Buğra tabi. Benim kardeşim olmamıştı. Babamı ilk okuldayken kalp krizinden kaybetmiştim. Kayra ve Buğra bana kardeş olmuşlardı. Onlar ailem dediğim insanlardı.

Buğra'nın doğum günüydü bugün ve yeni aldığı evinde bir parti verecekti. İşlere bir bakıp eve gelecektim. Güzel karımı aldıktan sonra gidecektik bizde partiye.

Odaya geçtim önce bir battaniye aldım dolaptan ve Bilge'nin yanına gidip üzerine örttüm. Uyuyanın üzerine kar yağar derler. Eğildim sonra yanına alnının terlediğini ve ters bir şeylerin olduğunu anladım. Sanırım rüya görüyordu. Birden sıçradı ve ağlamaya başladı.

Beni görünce boynuma sarıldı "Barış Barış, Beste! " dedi ve sustu.

"Şşş sakin ol bebeğim iyisin bir şey yok tamam mı rüya gördün sadece. Bak buradayım." elini tuttum karnına götürdüm "Bak bebeğimiz de burada ah işte bak tekme de attı 'merak etme anneciğim ben iyiyim' dedi duydun mu?" dedim. Yavaşça kafasını salladı.

Gözyaşlarını sildi rahatlamış görünüyordu. Kalktım hemen bir bardak su doldurup getirdim. Suyunu içti biraz sakinleşti. Peçeteyle alnındaki terleri sildim ve yanına oturdum. "Sadece bir rüyaydı hadi bakalım  biraz daha dinlen sen saat daha erken." dedim saçlarından öperken. "Tamam" dedi uzanıp yanağımı öptükten sonra yeniden yattı. Battaniyeyi örttüm üstüne ve odaya gittim yeniden.

Hızlıca bir duş aldım ve hazırlandım. Bir an önce gidip gelsem iyi olacaktı.

...

Şarkı: Sinan Özen-Seni çok ama çok seviyorum

Otostopçu Kız (Tamamlandı) Where stories live. Discover now