Bölüm 13

1.4K 30 8
                                    

Barış...

Hasan'ın benim için gidip getirdiği kıyafetlere baktım. Bakmasam daha iyiydi gerçi. Bana bir tık küçüklerdi sanki bunlar. Hasan kıyafetleri bırakıp "Sen giyin daha sonra geleceğim" diyerek gitmişti. Ece Hanım'ın çok kıymetli bornozundan da kurtulmuş oldum böylece. Pantolon biraz kısa tişört tepemde kalmış olsada bu şartlar altında başka bir lüksüm yoktu. Mecburen giydim yani.

Şeker geldi hemen kucağıma tırmanmak istedi aldım kucağıma. "Ahh bu körpe yerde ki yegane dostum. Bilseydim seni buralara benimle sürükler miydim hiç. Üzgünüm sevimli dostum affet." dedim başını okşayıp yere bıraktım.

Mini mutfağa gittim kendime su doldurdum bir dikişte içtim. Sonra banyoya gittim ve yüzüme soğuk su çarptım. Biraz kendime gelmemde yardımcı olurdu. Sonra aynada ki aksime baktım. Neydi bu halim bana neler oluyordu. O gördüğüm rüya da neyin nesiydi. Rüyadan daha derin gibiydi.

Neyse diyerek tam çıkacaktım ki buharın kaybolmasıyla gitmiş ama benim dikkatle bakınca belli olan gülücük işareti orada kalmış bana göz kırpıyordu. Keşke hayat her zaman gülücüklerini sunsaydı bize. Biraz ortalığı kolaçan etmek istedim. Kapıya yöneldim.

Kapıyı açıp çıkmaya yeltenince Şeker de gelmek istedi ama ona engel oldum. "Beni nelerin beklediğini bilmiyorum cici kız o yüzden burada beklemelisin. Hadi uslu bir kız ol bakalım, söz geleceğim." dedim ve kapıyı kapattım.

Biz 2 kat çıkmıştık şu an 2.kattaydık o kesinde, sağıma baktığımda yukarı doğru uzanan daha pek çok merdiven olduğunu gördüm. Bu benim merakımı çoktan cezbetmişti tabi. Neydi? Nereye gidiyordu? Kimler vardı? Bu mafya kılıklı insanlar ya da harbiden mafyalar bilmiyorum henüz. Ya da onların maşalarıdır. Gerçi Ece de pek maşa olacak tipte yok ama. Belli mi olur. Dokunsa canımı alacak kadar güçlü bir kız.

Buraya geleli sanırım 2 gün olmuştur ama ben hala neyin içine düştüm ve neredeyim bilmiyorum. Telefonum yok beni merak eden dostlarım var. Onlara geleceğim demiştim ama 2 gün oldu gitmedim. Eminim merak edip evi aramışlardır. Ah tabi ya annem. Annem onlara benim iyi olduğumu söyler bir kaç da bahane üretir ve başından salardı.

Ah Kayra ahh Buğra şimdi sizde burada olsaydınız keşke. Annemin bana neler yaptığına sizde şahit olurdunuz hem. Herkese her şeyi yaptıramayacağını anlasaydı. Bizi altında emir verdiği şirket çalışanları ya da evdeki hizmetlilerden sanmasaydı. Ee Semra Soylu bu her şeyi yapar. Soyadını her zaman hakkıyla taşır. Tam bir soylu olmak için bütün çabalarıyla uğraşırdı.

Yavaş yavaş merdivenleri çıkmaya başladım. Nedense kalbim ağzımda atmaya başladı. Bir adım iki adım üç adım derken merdivenin sonuna gelmiştim.

Burada 4 tane kapı vardı. Arkalarında acaba ne vardı? Birinci kapıya yavaşça ilerledim. Ayaklarımı o kadar sessiz kaldırıp indiriyordum ki birisi duymasın diye. Hayır gören de hırsızlık yapıyorum falan sanacak canım.

Tam bir adım daha atıp kapıyı açacaktım ki duyduğum sesle yerimde kaldım.

"Hey sakın bir adım daha atayım deme." dedi bir kadın sesiydi ama Ece değildi.

Arkamı dönmeye çalıştım ki ayağımda ki şiddetli acıyla yere yığıldım.

Tıkır tıkır topuklu sesiyle yanıma geldi ve "Sana bir adım daha atma demiştim." dedi ve gerisi karanlık.

...

Otostopçu Kız (Tamamlandı) Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon