Bölüm 6

2.8K 37 28
                                    

Ece...

Semra Hanım'ın isteğini kabul etmiş olmam bana yıllarca yapmış olduğu anneliktendi. Yetiştirme yurdunda elimden tutup her istediğimi yapan oydu. Ben onu anne yerine koymuştum. Ama ukala oğlunu daha yeni tanıyordum. Adını şanını çok duymuştum tabi ama böyle uyuz biri olduğunu bilmiyordum. Hoş bilsem de bir şey değişmezdi sonuçta işin içinde bir minnet borcu vardı. 

Evden yeller estirip çıktığında benimde orada olmam tabiki de planın bir parçasıydı. Arabasının bozulmasını sağlayan da bendim sonuçta. Gizemli hava takınmak onu daha da cezbetmişti. Küçük beyi kandırmak aslında çok kolay oldu diyebilirim. Ehh güzelliğim işe yarıyordu bazen işte. Saçlarımın kızıl olmasıda 1 hafta falan olmadı sanırım. Ama bu renge alıştım hatta çok sevdim. Keşke daha önceden yapsaymışım dedim. Böyle daha bir çekici olmuştum kabul. Hayat bana gülmemişti belki ama güzellik konusunda gayet iyiydim. Tanımadığım anneme çekmiştim belki de kim bilir?

Sinirle aşağıya indiğimde patron yüzüme bakıp neler olduğunu anlamaya çalışıyordu. Patron diyorum evet ama o da çok sevdiğim bir ağabeyimdi. Patron demem de planın bir parçasıydı aslen.  Semra hanım için olan bu fedakarlığa o da tamam demişti ve benimle bu işe girmişti. 

"Ne o Ece burnundan soluyorsun" dedi patron elindeki sigarasını içine çekerek. 

"Bu çocuk elimde kalacak patron inan korkuyorum. Şeytan diyor ki as bacağından tavana." derken hala elim ayağım titriyordu. Birde utanmadan üstüme gelmeye çalıştı beni yatağa attı hatta bıraksam öpecekti diyemedim tabiki. 

Patron neşesine neşe katmış gülerken "Siz harika bir çift olacaksınız bunu görebiliyorum." dedi. Ne alaka ya ben onunla çift mift olmam ıykk düşüncesi bile iğrenç. "Ne çifti abi ya sokakta görsem kemiklerini kıracağım bir tip. Zaten bir mıymıntı ki sorma. Yolda gölgesini görse altına yapar o derece. Ya gülme bak abartmıyorum. Tam bir süs bebesi." dedim sinirle topuklarımı yere vururken. 

"Tamam tamam sakin ol daha ilk günü o da alışır merak etme." dedi.

"Ben ona yapacağımı bilirim zaten. Biraz çalıştıralım da kendine gelsin küçük bey. Burası kraliyet sarayı değil malum haddini bilsin. Neymiş herkese emredermiş çok zenginmiş. " dedim hemen kafamda plan yaparken. 

"Neyse hadi görüşürüz patron" dedim ve diğer elemanların yanına gittim. Buradaki herkes benim gibi kimsesizdi. Biz birbirimizin ailesi olmuştuk ve zalimlere zulum yapanlara karşı insanları korumaya çalışıyorduk. Sami Bey yani bana sahip çıkan babam dediğim adam burayı bizim için yaptı. Bize savunma sanatlarını öğretti. Racon da keseriz icabında. 

"Hasan neredesin?" diyerek bahçede onu aramaya çıktım. "Efendim abla buyur?" diyerek yanıma gelen Hasan aslında benimle yaşıttı. Ben patronun sağ kolu sayıldığım için herkes saygıdan bana abla diyordu. 

"Hasan yeni getirdiğim ukalayı gördüm değil mi? Onu al ve burnundan getirene kadar çalıştır. Sakın acıma süt bebesine. Her yeri bal dök yala yapsın yapmazsa sık topuğuna acımadan. Sonra yemekhaneye götür oraları temizlettir. Ne bileyim yaptır işte bir şeyler. Pis pis sırıtmasın karşımda anladın mı beni? " dedim hala öfkem geçmemişti. Peki kızaran yanaklarıma ne demeliydi. 

Hasan yüzünde gülümseme "Hmm küçük bey bayağı sinirlendirmiş seni anlaşılan tamam abla ben hallederim sen hiç merak etme. Eti benim hatta kemiğide benim sen rahat ol" dedi ve gitti. 

Sen şimdi görürsün süt bebesi. Akşama kadar haşatın çıksında göreyim seni... 

...  

Otostopçu Kız (Tamamlandı) Where stories live. Discover now