6.Prens Loki:)

1.7K 146 16
                                    

•○●❄●○•°❄°•○●❄●○•°❄°•○●❄●○•°❄°•○●❄●○•

Ludvig rahat bir nefes aldı Rina'nın dudakları arasından çıkan kelimeleri duyunca.
-En iyi karar Rina..,-kızı göğsünden ayırarak,yanaklarını okşadı,-İnan bana o iyi biri.Anlaşacağınızdan eminim güzel kardeşim..
Kafasını olumlu şekilde sallamıştı kardeşi.
-Bak bundan sonra ablandan ve kocası olacak adamdan da uzak duracaksın. Hatta iletişimi kes bence,-Ludvig hazır konusu açılmışken vakit kaybetmeden uyarısını da yaptı hemen.

Loki kendisine yapılan muameleyi sindiremedi. Gözlerini kısarak,öfkeyle Ludvig'i süzdü.Rina onu tanımıyordu bile,ama abisi ondan uzak durmasını söylemişti az önce.Hemde onun gözü önünde.Keskin bakışlarını kıza çevirdiğinde yine başlamıştı sırıtmaya.

-Ağabey seni çok seviyorum.Her şeyden,herkesten çok,bunu unutma tamam mı?,-dolu gözlerini ağabeyinin kaygılı ve hüzünlü mavi gözlerine dikti Rina.Sonra yanağına öpücük kondurarak gülümsedi.
-Elbiseler için teşekkürler.Yardım ettiğin içinde..
Ludvig de gülümseyerek bir parmağını onun kanamış dudağının üzerine götürdü.Büyüyle iyileştirdi.

Onları dikkatle izleyen Loki buna da şaşırmıştı. Demek ki,abi abla büyücüydü.Tek özel gücü olmayansa Rinaydı.
-Hadi şimdi de elbiselerini değiştirelim,-kızı baştan aşağı şekilde süzdü sarışın çocuk,-Ne renk istersin?
Kafasını olumsuz şekilde sallayarak,-İstemiyorum.Bunlar senin,sen verdin bana,özenle çıkarmalıyım.,-diye gülümsedi Rina.
Açıkçası bir daha böyle rahat kıyafetler giyineceğini sanmıyordu.
-İyi o halde,gidelim geç olmadan.Akşam Yüce Odin'in karşısına çıkacaksın.

Odin'in ismini duyunca göz devirerek, abisine sarılmış,sonraysa birlikte sarayın yolunu tutmuşlardı.
Siyah saçlı Tanrıysa onların arkasından bakarak, düşünceli kafayla kendi odasına ışınlandı vakit kaybetmeden.

❄❄❄

Onun için düzenlenen odada oturmuş, Yüce Odin'in huzuruna götürülmesini bekliyordu Rina. Onca olaydan sonra duş almış,kendisine verilen elbiseyi giyinerek,yatakta sessizce bekliyordu.
Aklına Thorla evlendirileceği geldiğinde yine kalbi sıkışmaya başladı. Artık başka çaresi yoktu,kabul etmişti.

Kapının çalınmasıyla irkildi.İçeri bir kadın girince hızla ayağa kalktı. Üzerindekilerden hizmetliye benzediğini anlamıştı.Siyah sık saçlarını arkadan düşük topuz yaparak toplamıştı.
Kadın zehir gibi yeşil gözlerini onun üzerine dikerek bir süre süzdükten sonra çokta naif olmayan bir sesle konuşmaya başladı.
-Beni takip et!
-Nereye gidiyoruz?,-merakla çıkan sesine engel olamamıştı Rina.
Odin'in huzuruna çıkarılmasına çok vardı. Şimdiden mi gideceklerdi?
-Prens seni huzuruna bekliyor,-kadın arkasını dönerek kapıya yönelince düşüncelerinden sıyrılmıştı Rina.
Herhalde Prens Thor'un huzuruna götürüyor diye çaresizce peşine düştü kadının. Aslında bunun onun için iyi olduğunu düşünüyordu.Prens'le önceden konuşup,ona her şeyi anlatmalıydı.Umuyordu ki, Thor onunla bir antlaşmaya varabilirdi.

Sessiz bir şekilde kadının peşinden yürürken ablası ve kendi odaları olan koridordan diğer bölümlere geçtiler. Geçtikleri koridorlarda ne hizmetli vardı,ne de gardiyan. İlerledikçe meş'aleler de yok olmaya başlamıştı. Prens Thor'un odası neredeydi acaba?
Etrafa bakınarak kadının durmasıyla Rina da durdu.Büyük ve bordo bir kapının önündeydiler şimdi.
Kapı kendiliğinden açılınca korkarak hayretle kadına baktı.Hizmetli reverans bile yapmadan eliyle içeriyi gösterdikten sonra mecburen odaya girmekten başka bir seçeneği olmadığını düşünmüştü.
-Bekle,-diye,içeriye adım attıktan sonra kadın kapını sertçe kapattı.

Onun sesiyle irkilerek önüne döndü. Yeşil ve siyah renklerle düzenlenmiş odayı süzdü hayretle.Nedensizce içini bir korku sarmaya başlamıştı.
Prens Thor'un cidden böyle bir odası mı vardı? Oysa çok neşeli ve iyi birine benziyordu.Onu bahçede gördüğünde yüzünü anımsamış, incelemesine öyle devam ediyordu Rina.

Antlaşma🤍Where stories live. Discover now