43.Beyaz ışık/*

1.3K 115 138
                                    

~••☆☆☆☆
~•☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆
Kaç saattir koşuyor kendisi de bilmiyordu Rina'nın. Artık kesik-kesik çıkan nefesi üzerinde durmadan koştuğu karın hışırtısına karışmıştı .Kapüşonu düşmüş uzun ıslak saçlarındaki su damlaları yerini küçük buz sarkıtlarına bırakıyordu her geçen saniye.
Bir taraftan az önce onu iğrenç dudaklarıyla öpmek isteyen yaratıktan daha da uzaklaşmak için çalışırken,diğer yandan Batildayla geldikleri mağaraya ulaşmanın peşindeydi.
Arkasından boğuk gür bir bağırtı geldiğinde nefesini tuttu, elindeki hançeri daha da sıkı kavradı.Kalın çizmelerin içinde olmasına rağmen parmak uçlarını his etmiyordu artık.Ama bunu önemsemeden hızını artırdı.

Karşısında geldikleri tepeyi görünce içinde oluşan umut ışığına engel olamadı.Tek istediği buradan bir an önce çıkmaktı.
Ablasının yardımıyla indiği tepeyi daha zorlukla çıkmayı başardı.Mağaraya girmeden önce arkasını döndü kat ettiği yola baktı bir kaç saniye. Jotunheim'in fırtınalı havası o kadar keskindi ki, ayak izleri bile kalmamıştı.Bu peşindeki canavarları bir az olsun yavaşlatır,yönlerini karıştırır diye düşündü.Fazla beklemeden mağaraya girdi. Portalın açıldığı tarafa kadar hızlı şekilde yürüdü.

Önünde çıkmaz duvar gördüğünde omuzları düştü.Göz yaşları soğuktan donmuş yanaklarına saldırdı.Ne düşünmüştü ki?Geçitin hàlà açık olacağını mı?
İnanmayarak bir az daha ilerledi,sargılı eliyle buzdan duvarları kontrol etti.
-Hayır...hayır...Lütfen..,-diğer elindeki hançeri de yere fırlatarak her iki elini buz mavisi duvarlara sürttü.
Bir çıkış noktası bulmayı umuyordu.Sonuçsuz olduğunu görüp bu kez yumruklamaya başladı sert duvar zeminini.
Soğuktan his etmediği ayakları daha fazla dayanamadı,durmadan yumrukladığı duvarın önüne çöktü.
Kıp-kırmızı olmuş ellerini yanına salarak daha da ağladı.
-Sonsuza kadar burada kalacağım!,-diye göz yaşlarıyla kaplı gözlerini mağarada gezdirdi.
Bir umutla bir geçit,bir işaret arıyordu hàlà. Soğuktan uğuldayan buz duvarlardan başka hiç bir şey olmadığını görünce tüm umutları tükendi.Her şeyin buraya kadar olduğunu düşündü.
-Onu terk etmemeliydim!,-hareket ederek sırtını duvara yasladı.
-Loki...Duy sesimi lütfen..,-kafasını kaldırarak mağaranın tavanına baktı.

Aklına eşi,Asgard,Frigga geldi.Acaba onlar onun burada olduğunu bilmiyor muydu?Neden onu aramıyorlardı?
Tamam Loki ona küstü,ama ya diğerleri?
Arkadaş bildiği sarışın Prens?Ya da ablası yerine koyduğu Sif?Anne bildiği Kraliçe?
Tek gözlü Odin,kudretli Odin bile onu buraya terk mi etmişti öylece?Bu kadar değersiz miydi?
Başını salladı hemen. Batilda'nın en son söylediklerini düşündü.Büyük ihtimalle onları da kandırmıştır.Belki kendi kopyasını bile yaratmıştır diye daha da ağladı donmuş ellerini pelerinin içine sokarak.

Tüm bu düşünceler beynini yormaktan,kalbine üzüntü ve yıkıklık getirmekten başka bir şey yapmıyordu.
Kafasını bir kez daha kaldırıp Loki diye bağıracaktı ki, aklına gelen ilk şeyle hızla doğruldu çöktüğü yerden.
-Heimdall!...Heimdall!,-bu kez bekçinin ismini bağırdı umutla.
Asgard'da öğrendiği önemli bir şey varsa, o da Bekçinin tüm diyarları gördüğü gerçeğiydi.
Hàlà boş tavandan başka bir şey olmadığını görünce,belki de mağara büyülüdür diye düşünerek çıkışa doğru koştu.
Tekrar mağaradan çıkarak girişinde ayak saklayıp, gri bulutlarla kaplı gök yüzüne doğru bağırdı.
-Heimdall!...Heimdall! Buradayım lütfen..Duy sesimi bekçi!
Nefesinin ve sesinin yettiği kadar tekrar-tekrar aynı şeyleri bağırdı.Ama hiç bir şey olmamıştı hàlà.

Umutsuzca kafasını indirdi,etrafını süzdü.Ağlayamıyordu bile.
-Heimdall lütfen..,-o kadar cılız bir şekilde söyledi ki,,-Lütfen..buradayım gör beni,-sesi fısıltıdan başka bir şey değildi artık.
Tekrar kendisinde güç toplayarak kafasını bir kez daha kaldırdı gök yüzüne karşı.
-Heimdall!...Duy beni!Jotun...

Antlaşma🤍Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin