54.Sihirbaz🪄

1.2K 84 118
                                    

•○●❄●○•°❄°•○●❄●○•°❄°•○●❄●○•°❄°•○●❄●○•

•○●❄●○•°❄°•○●❄●○•°❄°•○●❄●○•°❄°•○●❄●○•

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Bir hafta...Sarışın Tanrının marifetiyle toprak kokusuyla birlikte buram-buram aşk kokan günün üzerinden tam bir hafta geçmişti.Zemini kaplayan mor renkli tül elbise içinde olan sarı saçlı naif Kraliçe narin elleriyle özenle yetiştirdiği çiçeklerine su veriyordu. Asgard'a has olan bu bitkilerin büyük yapraklarını da okşamayı unutmuyordu.

Yüzündeki parlak gülümseme gözlerinin mavilerine yansıyordu her saniye.Kulağına gelen kuş sesleriyle bakışlarını sarayın bahçesine indirdi. Sonra uçsuz-bucaksız Diyarını seyre durdu. Aklına güzel fikir gelmişti.
Yaşanan tatsız olaylardan dolayı bahar şenliklerini yapamamışlardı. Asgard bu yıl yaza şenliksiz girmişti.

Tüm her kes sıkıcı olaylarla birlikte bunu da unutmuştu kesinlikle.Ama Aşk Tanrıçası daha bunamamıştı. Ve her yıl adeta Sevgiyi temsil eden,kendi diyarlarıyla birlikte diğer 8 diyara da mutluluk ve neşe yayan bu şenliği geçte olsa yapmak istiyordu Tanrıça.
Çiçeklerinin bakımını yapar-yapmaz düşüncesini eşiyle paylaşmak için taht salonun yolunu tuttu.Şimdiden törenler için planlar yapıyordu bile.

❄ ❄ ❄

Kütüphane salonunun büyük kapısının önünden geçerken gülümsemesi daha da artmıştı.Çünkü kitap raflarıyla kaplı,duvarlarının her birinden bilgelik akan ve adeta antik çağın havasını içinde bulunduran bu kocaman salonun ortasındaki kırmızı kanepenin üzerinde bir-birinden güzel iki peri uyuyordu mışıl-mışıl.

Kızın mavi tül elbisesinin etekleri Tanrının siyah deri pantolonunu örtü gibi kaplamıştı.Yeşil tuniği ve yüzü siyah saçlar arasında kaybolmuştu. Salonun büyük penceresinden sızan güneş şuaları ikisinin de üzerinde sim dökülmüş gibi etki yaratıyordu.Doğa onların peri olduklarını kanıtlamak istiyordu sanki.

Rina'nın kıpırdanmasıyla kendi bedeniyle Tanrının göğsü arasında sıkışıp kalan kitap kayarak özgürlüğüne kavuştu. Diyarların eşsiz sırlarıyla dolu olan kitap fazla neşeli olacak ki,onun sesine zümrüt gözlerini anında açmıştı Tanrı.İlk önce yüzünü kaplayan zifiri saçlardan gece olduğunu sansa da,mest olduğu kokuyu içine çektiğinde onların sadece sevdiği tüy parçacıkları olduğunu anladı.

Yüzünü eşinin saçlarından kurtarır-kurtarmaz, Rina'nın belinde olan ellerinden birini gözlerini ovuşturmak için yüzüne götürdü. Tamamen uykusunu üzerinden attıktan sonra yeşillerini bir kaç saniye altınlarla işlenmiş bordo tavana dikti.
Tavanın beyaz olmadığını fark ettiğinde,kafasını yana çevirdi,çocukluk arkadaşlarını görünce ikinci kez kütüphanede uyuduklarını anladı.

Derin nefes alarak,bakışlarını üzerinde uyuyan kıza çevirdi.Diğer elini de kızın belinden çekerek,Rina'nın uzun saçlarını tek hamlede topladı,sırtından uzun şerit gibi süzülmesine izin verdi.
Her sabah yaptığı gibi eşinin uyumuş halini bir az izledikten sonra,kızın sıcaktan dolayı kızarmış yanağına öpücük kondurdu.

Antlaşma🤍Where stories live. Discover now