52.*Malurus Splendens💙

1.2K 96 104
                                    

°•○●❄●○•°❄°•○●❄●○•°❄°•○●❄●○•°❄°•○●❄●○•

Tanrıların diyarında bir yaz sabahıydı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Tanrıların diyarında bir yaz sabahıydı.
Parlak,mavi bir yaz sabahı...
Gecenin sessizliğinin aksine ağaçların, ağaç dalları üzerinde minik gözlerini aynı sabaha açan tür-tür kuşların sesi,adeta tüm doğanın nefes sesleri karışıyordu Mavi gökyüzüne.

Yalnız bu da değildi.Tüm ihtişamıyla 9 diyarı geride bırakan Tanrılar Diyarının etrafını saran,gür sularını Yggdrasil ağacından diğer dünyalara gösteren engin lacivert denizin kızgın dalga sesleri de kulak batırıyor,doğayla ahenkli bir şekilde melodi okuyordu sanki.

Aynı kızgın beyaz dalgaları dizginleyecek, onları yönetecek olan küçük Tanrıça beyaz çarşafların üstünde,Tanrı eşinin kollarında uyuyordu içinde barındırdığı güçten habersiz şekilde.Parlak gök yüzünün mavisiyle aynı olan ela gözlerini açar-açmaz bakışlarını terasa dikti.

Bir iki kez gözlerini ovup,iyice uykusunu kaçırdıktan sonra dün olanları beyninde canlandırmaya başladı.Ne kadarda acınası bir hareket yapmış,onun için ölen arkadaşı, ailesinin,eşinin mücadelelerini yok sayarak kendisini öldürmek istemişti.

Sonra eşinin söylediklerini hatırlayınca yüzünde gülümseme belirdi. Babaannesine verdiği sözü tuttuğu için mutluydu.Onu saran kolları süzdüğünde ise Lokinin ona verdiği sözü düşündü.Dudaklarını ısırdı kendi kendine.İçini bir üzüntü kapladı,eşine öyle söz verdirdiği için.Ama iyice düşündüğünde içten-içe buna mutlu olmuştu. Lokinin böyle bir konuda onu zorlamayacağını bildiği için seviniyordu,çünkü asla kendisini öyle bir şeye hazır hissetmiyor,aksine birde korkuyordu.

Bunları göz önüne getirdiğinde arkasında ona sarılarak uyuyan Tanrının ne kadar iyi olduğunu,her kesin söylediğinin aksine pamuk kalpli biri olduğunu düşündü Rina.Elini götürdü belini saran pürüzsüz kola. Parmak uçlarıyla okşamaya başladı.O kadar ince hareket ediyordu ki,sanki zarar vermek istemiyordu Tanrıya.

Tabii tüy gibi hafif dokunuşların eşine ne yaptığını bilseydi utanırdı,yapmazdı herhalde.Zümrüt gözlerini, üzerini örten kendi kıvrım saç tellerinin arasından yüzü ona dönük olmayan eşine dikmişti Loki.
Kız parmak uçlarını usulca dirseklerinden parmaklarına kadar ince bir şeritle her gezdirdiğinde, bedenin de oluşan karıncalanmalara engel olamıyordu.

Arada derin-derin nefesler alıyor,bu da yüzündeki saç telinin uçuş-uçuş olmasına neden oluyordu.Rina elini çekince yüzünü astı,tüm gün onun dokunuşları altında eriye bilirdi diye düşündü.

Tam kolunu çekip,yüzünde onu rahatsız eden saç telini çekecekti,Rina tekrar okşamaya başlayınca durdu.
Bu kez şarkı da mırıldanıyordu eşi. Yüzünü bir az daha yaklaştırdı fısıltı gibi çıkan sesleri duymak için. Rina'nın söylediği kelimelerin elfçe olduğunu duyduğunda şaşkınlıkla baktı.

Antlaşma🤍Where stories live. Discover now