27.Aptal cesareti;)

1.4K 117 25
                                    

•○●❄●○•°❄°•○●❄●○•°❄°•○●❄●○•°❄°•○●❄●○•

Kızıl Gezegen o kadar ışık saçıyordu ki, altınlar içinde parlayan Asgard sarayının her bir odasının duvarından yansıyordu.O ışıkların en parlağının açık terastan sızdığı,hafiften esen rüzgarla beyaz tül perdelerin yellendiği odada burnuna gelen güzel koku ve yumuşaklıkla gözlerini sabaha açmıştı Genç Prens.
Gözünün önüne gelen siyah saçları çekerek nerede olduğunu anlamaya çalıştı bir süre.

Boşta kalan elini alnına götürdü. Hàlà kafası acıyordu.En son olanları hatırladığında derinden nefes almıştı. Yine yenilmişti kas yığını olan abisine. Ama dert etmemeliydi,sonuçta sarışın abisi yufka yürekliydi.Bir şey yapmasa bile kendi-kendine üzülecekti. Thor fiziksel olarak yenmiş olabilirdi ama, zihinsel olarak ondan daha güçlü olduğunu biliyordu neyseki.Thor'u iyice çöktürmek için önündeki günlerde azıcık psikoloji baskı yapması yeterdi ona.

Zevk alacağı planlarının içinde kaybolurken kollarında olan bir şeyin kımıldamasıyla irkilmiş,gözlerini hızla aşağıya çevirmişti.Örtüyle karışık saçları çektiğinde kızı gördüğünde şaşalamıştı.Rina neredeyse ona yapışıktı ve bu onun kalbinin hız trenine çevrilmesine neden olmuştu.

Ne yapacağını bilemeden panikle onu ayırdı kendisinden.Eşinin başı yastığa düştüğünde dudaklarını ısırıp endişeyle süzdü onu.Dün nasıl kucağına çektiğini hatırlamıştı.Tüm gece bir-birilerine sarılarak uyumuşlardı demek.Yüzünde beliren gülümsemeye engel olamıyordu Tanrı.

Rina'nın yüzünü kaplayan saçlarını çekmek için elini götürdüğünde eşine dokunamadan panikle fırladı yataktan. Nasıl olmuştu bu?Ne zaman oldu ki?Neden şimdi olmak zorundaydı sanki? Mavi kollarını hayret ve üzgünce süzerek tekrar eşine döndü.İç çekip, kendi odasına ışınlandı.

❄❄❄

Dakikalar geçmiş,yüzünü yalayan serin havayla gözlerini açmış,saçlarını tamamen yüzünden çekerek terasın karşısında sallanan perdelerle bakışıyordu Rina.
Kàinatın en huzurlu,en güzel uykusunu çekmişti bu gece. Asgard'a geldiği günden ilk defaydı,hatta İstari'de bile böyle huzurlu uyuduğunu hatırlamıyordu. Bunları düşünürken kendi-kendine gülümsedi.Böyle hissetmesinin sebebi arkasında uyuyan adamdı kesinlikle.Belki de o kadar kötü biri değildi?
Cevabını bilmiyordu ama,şu an içinden ona teşekkür etmek geliyordu.

Derinden nefes aldı ve doğrularak diğer tarafa döndü.Gördüğü boşlukla yüzündeki gülümseme solmuştu bir anda.
Tanrı nereye gitmişti ki?Hem de yaralı şekilde?Yataktan kalkarak etrafa göz gezdirdi,banyoya yaklaştı hızla.
-Loki??,-kapıyı tıklattı ama bir ses yoktu.Kapıyı açarak baktı,burada da değildi.
Bir süre odayı süzdükten sonra endişeyle eşinin kendi odasına doğru yol aldı.

Yeşil ve siyahlarla süslenmiş odaya ayak bastığında soğuk hava onu titretmişti.Loki'nin odasında kış gelmişti sanki,tüm gece terasın kapıları açık kalmış olmalıydı.
-Loki??Neredesin?,-etrafa göz gezdirerek merakla baktı her köşeye.
Banyodan ses gelince hızla oraya yöneldi.
-İyi misin Loki?,-kapıyı tıklatmıştı endişeyle.

Onun sesini duyduğunda öylece donmuş aynada kendisini izleyen Loki irkilerek panikle kapıya döndü, açılmasın diye büyü mırıldandı. Herhalde eşinin onu böyle görüp,çığlık atmasını,ondan korkmasını istemezdi değil mi?

Onun sessiz kalması Rina'yı daha da endişelendirmişti.Neden cevap vermiyordu ki?Belki de bayılmıştır. Bunu düşündüğünde elini kapıya götürdü tedirgin şekilde.
-Loki?,-elini kapıya vurdu sertçe,-Ses etsene!İyi misin?
Loki bıkkınlıkla kapıya yaklaşmıştı.Bu kadar inatçı olduğunu bilmiyordu.
-İyiyim,ölümlü!,-çatallaşmış sesini ciddi tutmaya çaba sarfetti.
-Yardım ede...
-Odana dön hemen!,-bir anda terslemesiyle elini kapı kolundan çekti Rina.

Antlaşma🤍Where stories live. Discover now