PAYEDÂR(TÖRE) /TAMAMLANDI\

~8.Bölüm~

Okunma oranına göre oylar çok az. Oyları biraz yükseltelim mi?🤍

🌹🤍

Tüm vücudunu havlu ile kurulayıp,dolabından çıkarmış olduğu kırmızı pijama takımını üzerine geçirdi Gülhanım, gün aymasına daha bir kaç saat vardı. Bacak arasındaki tatlı sızı ile geçip yatağın üzerine oturdu. Kendisi duşta iken, Yusuf Mirza çarşafı değiştirmiş, dağılan kıyafetleri toplayıp bir araya koymuştu. Belli belirsiz tebessüm etti Gülhanım, kayınvalidesi haklıydı Yusuf Mirza, oldukça düzenli ve titiz adamdı. Bedeninin üşümesi ile üzerine yorganı çekti. Kendi kokusu ve Yusuf Mirza'nın kokusu birbirine karışmıştı. Bu durum oldukça hoşuna gitmişti. Daha bir kaç saat önce şu yatakta çıplak oluşları aklına geldikçe yanakları al al oluyordu. Alt dudağını dişlerinin arasına aldı. Düğün öncesi konuştuğu kadınların çoğu ilk gecenin çok korkunç ve ağırlı geçtiğini söylemişlerdi. Ama öyle birşey olmamıştı aksine ilk geceleri çok güzel rüya gibi geçmişti ve Yusuf Mirza çok naif davranmıştı. Belli belirsiz canı yanmıştı... Yusuf Mirza gibi kocası olduğu için çok şanslıydı. Derken banyonun kapısının açılma sesini duydu. Daha sonra gördüğü manzara ile sertçe yutkundu. Kocası elindeki havlu ile saçlarını kurutuyordu. Beline sarmış olduğu siyah havlu ise  dokunsalar düşecekti. Esmer teninden akan sular ile fazla çekici duruyordu. Mavi gözlerini kısıp önüne döndü Gülhanım, eğer biraz daha bakarsa kocasının üstüne atlayabilirdi!

- Saçlarını kurutun mu?" Kocasının sesini duymasıyla başını iki yana olumsuz anlamada salladı. Saçlarını kurutmayı sevmiyordu. Islak ıslak yatmak çoğu insanı rahatsız ederdi ama Gülanım'ın hoşuna gidiyordu. Hala önüne bakarken dolabın kapağının açılma sesini duymuştu. Kocası üzerini giyniyordu büyük ihtimalle. Yaklaşık beş dakika sonra kocasının tekrardan banyoya girdiğini görünce kaşlarını çattı. Daha sonra  Yusuf Mirza, bir elinde pempe baş havlusu bir elinde tarakla banyodan çıkmış ve  yatağın üstüne oturmuştu.

- Geç bakalım önüne Gülhanım, saçlarını kurutalım. Hasta olmanı istemiyorum." Dedi yüzündeki tebessüm ile. Gülhanım kocasının bu haline gülüp yorganın altından çıktı ve yatağın ortasında oturan kocasının önüne arkasını dönerek oturdu. Kocasının iri ellerini saçlarının arasında hissetmesiyle heyecanlandı.  On üç yaşında kendi isteği ile tesettüre girmişti. Anası her ne kadar 'kızım ilerde kapanırsın acelen ne?' dese de dinlememişti. Kapanmak tesettüre girmek çok hoşuna gitmişti. Kendi ailesi hariç kimse saçını görmemişti. Herşeyi ilerdeki kocasına özel olsun istemişti ve bunu başarmıştı. Yusuf Mirza'nın saçlarını ilk gördügü an o yüzündeki şaşkınlık ve mutluluk herşeye değerdi. Kocasının saçlarını kokladığını ve yine birşeyler mırıldandığını duydu. Aynısını saatler öncede yapmıştı merak etmişti Gülhanım.

- Saçlarımı koklarken ne mırıldanıyorsun?" Diye sordu Gülhanım.

- Eskiler gül  koklarken, kelimeyi şahadet getirirlermiş"dedi Yusuf Mirza karısının gül kokan saçlarına öpücük kondurdu.

Önce karısının saçlarının güzelce kurulamıştı Yusuf Mirza, daha sonra incitemeden taramıştı. Bir çocukla ilgilenir gibi karısıyla ilgilenmişti. Şimdi ise saçlarını örmeye çalışıyordu ama bir türlü becerememişti. Biraz daha taramış ve saçlarının kuru olduğundan emin olunca elindeki tarağı komodinin üzerine koymuştu.

- Saçlarımı kurutmak gibi bir huyum yoktu. Ama bundan sonra olacak gibi." Dedi Gülhanım yüzündeki tebessümle, kocasının saçını taraması ilgilenmesi çok hoşuna girmişti. Yusuf Mirza gülümsedi ve yorganı açıp önce kendisi uzandı daha sonra karısını göğüsüne nazikçe çekip yatırdı. Gül kokan saçlarına öpücük kondurdu.