~24.Bölüm~

82.5K 5.3K 801
                                    

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.🌹Sanki oylar düşmüş.  :)

Birkaç hafta sonra

Anasından kalan oyalı mendili buruna götürüp kokaldı Yağmur, günlerce ağlamaktan helak olmuştu Şahan dediğini yapmış ve gitmişti... Yusuf ağa onu İstanbul'da ki şirketin başına göndermişti, giderken vedalaşmamıştı bile öyle zoruna gidiyordu ki Yağmur'un bazı şeyler dayanacak gücü kalmadığını hissediyordu, tüm bunları hak edecek ne yapmıştı? Hayat ona öyle bir yerde kazık atmıştı ki resmen eli ayağı bağlanmıştı... Derin bir nefes aldı ve göz yaşlarını sildi bugün Şahin ağa'nın sözü vardı. Üç gün önce Haşim ağa arayıp Hayırlısı olsun hepimiz için diyerek kabul ettiğini açıklamıştı. Ama onun gitmeye zerre hevesi yoktu keşke evde kalıp doyasıya ağlasa idi derken kapısının tıklatılması ile kendine geldi. Kısık bir sesle Gel demişti ve içeri tüm güzelliği ile eltisi Gülhanım girmişti.

-Ya! Yağmur baksana elbisem çok mu dar olmuş?" diye dert yandı üzerindeki buz mavisi  elbisesi ile sanki dar olmuş ve vücudunun hatları beli oluyor gibi düşünüyordu. Ve durum hiç hoşuna gitmiyordu derken Yağmur'un halini görmesiyle kaşlarını çattı. Siyah dar bir pantolon ve üzerine beyaz bir kazak giymişti o güzelim kızıl saçlarını ise at kuyruğu yapmıştı.

- Hayır, çok çok güzel olmuşsun." dedi Yağmur beğeni dolu bir sesle eltisinin zaten tüm Mardin'in dilinde olan bir güzelliği vardı, ama hamilelik daha bir güzelleştirmişti.

- Ay Yağmur! beni boş ver sen hazır değilsin." demişti

-Ben böyle geleceğim." dedi

Deniz gözlerini Yağmur'a karşı ciddi misin? derecesinde devirdi ve elindeki siyah çantasını çalışma masasının üzerine koyup  giysi dolabının önüne geçti, tabiki de Yağmur'un böyle gelmesine izin vermeyecekti! Üstelik Gülsüm hanım ve kızı Nehir kesin bir laf söylerdi o yüzden Yağmur'u süslemesi lazımdı biraz. Geçen hafta çarşıdan aldıkları kahverengi eteği üzerinde siyah noktlar vardı  ve onun üzerine uyumlu güzel bir kazak çıkardı ve Yağmur'un yatağının üzerine koydu. Biraz emri vaki yapmış gibi olmuştu ama olsundu!

- Bunlar eminim sana çok güzel yakışacaktır. O kızıl saçlarını da aç dalgalansın biraz." demişti sevecen bir tavırla günlerce Yağmur'un neler çektiğini gözleri ile görmüştü onun toparlanmasını istiyordu. Yağmur tam itiraz etmeye kalkışmıştı ki Gülhanım sağ elini kaldırıp durdu. Daha sonra aklına gelenle hemen az önce bıraktığı siyah çantasını açtı ve içinden küçük pembe bir kutu çıkarıp Yağmur'a uzattı. Yağmur anlamaz şekilde ona uzatılan kutuyu aldı ve nazikçe kapağını açtı. Gördüğü kolye ile resmen kahverengi gözleri parlamıştı, kolyenin ucunda bulut ve onun altında küçük yağmur damlaları andıran şekiller vardı.

-Çok... çok teşekkür ederim bu çok güzel." dedi eltisine sıkıca sarılarak ve anında karşılık almıştı .

- Doğum günü unuttum sanmadın İnşallah! İyi ki doğdun Yağmur, umarım bu yaşın sana bolca şans getirir." demişti sevecen bir tavırla bir pasta alıp kutlamayı düşünmüştü ama araya Şahin ve Melek'in söz günü girince yarına kalmıştı Yağmur'u yarın çarşıya götürecek ve bir kafede küçük bir pasta keseceklerdiYağmur dolan gözlerini saklamak için havaya kaldırdı ve Gülhanım'ın yanağına kocaman bir öpücük kondurdu kendisi bile unutmuştu bugün doğum günü olduğunu bu kadın resmen kanatsız bir melekti. Biraz daha sohbet ettikten sonra Gülhanım eltisinin rahat giyinmesi için odadan çıkmıştı.  Adımlarını terasa yönlendirdi ve gördüğü ana kız ile suratını astı normalde insanlara karşı ön yargılı olmazdı ama bu kadına karşı adını veremediği bir duygu vardı içinde. Birazdan da büyük ihtimalle  Devran ağalar gelirdi ve o zaman yola çıkarlardı. Dudaklarını küskünce büzdü ve ellerini karnın üzerine koydu üç gün sonra bebeklerinin cinsiyetini öğreneceklerdi ve öyle heyecanlıydı ki, kalbi resmen küt küt atıyordu. İster kız ol,ister erkek biz seni çok seveceğiz dedi içinden.

PAYEDÂR(TÖRE) /TAMAMLANDI\Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin