~28.Bölüm~

79K 5.7K 611
                                    

Öncelikle şunu söylemek istiyorum ki, Payedâr 1 Milyon oldu.🎉 Şimdiye kadar yanımda olduğunuz ve desteklediğiniz için çok teşekür ederim.❤️

Okunma oranına göre oylar düşük:) Oy sınırı koymak istemiyorum lütfen oyları yükseltelim.


Gülhanım elindeki lastik tokayı az önce banyo yaptırdığı Ela'nın saçlarına güzelce bağladı. Daha sonra tam saçlarının üzerine öpücük kondurdu. Düğün biteli saatler olmuştu ama kendiside bitmişti. Oradan oraya koşturmaktan resmen ayaklarının altına kara sular inmişti. Barut ise düğünden sonra alacağı dağ evine bakmaya gitmişti ama geri dönmemişti  Yusuf Mirza'nın dediğine göre bugün orada kalacakmış, derin bir nefes aldı koltuğun üzerinde bayılmak üzere olan Yağmur'a baktı az önce oda banyo yapmıştı  yüzündeki gülümseme ile eline tarağı aldı ve  elini beline koyarak geçip Yağmur'un arkasına oturdu. Kızıl saçlarını nazikçe okşadı daha sonra taramaya başladı. Yağmur'da halinden memnun şekilde gülümsedi. Birkaç dakika daha taradıktan sonra güzelce ördü saçlarını. Karnını tutarak tekrardan ayağa kalktı ve karşısında ona bakan ikiliye gülümsedi Şahin ve Melek düğünden sonra balayı yapmak için Nevşehir'e doğru yola çıkmışlardı Melek'in en büyük hayali Nevşehir'e gidip peri bacalarını görmek olunca Şahin'de kıyamamıştı.

- O zaman size iyi geceler, ben gidiyorum." dedi

- Yaa yenge! sende bizimle kalsana kızlar gecesi yapalım." diye konuştu Ela, yatağın diğer köşesine geçmiş ve yatmıştı. Yağmur yüzündeki imalı bir gülümseme ile yatağa Ela'nın yanına geçti. Bugün Ela onunla birlikte kalacaktı, Gülhanım bizimle kalsın demişti ama Yağmur red etmişti. Zaten kaç gündür hamile hali ile koşturup duruyordu bugün bari rahat rahat uyusundu.

- Dayın gece kapımıza dayanır Ela, karımı verin diye." cümlesi bitter bitmez kahkayı bası vermişti Yağmur, Yusuf'un karısına olan düşkünlüğü herkesin dilinde idi. Gülhanım eltisine göz devirmişti. Ela'da sanki anlamış gibi küçük ellerini dudaklarının üzerine koymuş ve gülmüştü. Koltuğun üzerinde olan küçük yastığı almış ve ona gülen kızlara nazikçe atmıştı. Birkaç dakika daha odada durduktan sonra çıkmış ve kendi odasına doğru yol almıştı. Sağ elini karnının üzerine besmele ile koydu.

- Mehran Efe'm... bugün pek bir sessizdin anneciğim." İçindeki korkuyu büyütmemeye çalışıyordu. Her sabah onu tekmelerle uyandıran oğlu bu sabah uyandırmamış ve  gün içinde de hiçbir şekilde hareket etmemişti. Belki de oda yorulmuştu günün yorgunluğundan ve uyumuştu içinden dua ederek odasına girdi. Kocası arkası dönük pencerenin önünde elinde telefon duruyordu, pijama takımlarını giymiş ve banyo yapmış olduğu odayı dolduran mis kokusundan belli oluyordu. Gülhanım sabah yapacaktı banyo çünkü tüm enerjisini Ela'da kullanmıştı şuan sadece uyumak istiyordu. Ama kocasından dünden beri bir haller vardı.

- Yusuf'um birşey mi oldu?" dedi yanına doğru adımlarken, Yusuf Mirza karısının sesini duyar duymaz anında ona doğru dönmüştü.  Ve ona doğru gelen karısını anında kolları arasına almıştı. Gergindi ve gerginliğini anca karısının gül kokusunu soluyarak atabilirdi.

- Yok yavrum, bir çalışanıma birkaç gündür ulaşamıyorum da canım ona sıkıldı." Nazmiye hanımı defalarca aramıştı ama açmamıştı kötü birşey olsa şimdiye kadar duyarlardı Mardin'de laf çabuk yayılırdı sonuçta belki de meşgüldü

-Tanıyormuyum ben o çalışanı."  Diye sordu merakla Gülhanım bir yandanda esneyen ağızını kapatmıştı... Çok uykusu  vardı.

Yusuf Mirza başını olumsuz anlamda salladı ve kolları arasında duran karısının başına öpücük kondurup ayrıldı. Elleri ile karısının eşarbını açtı ve sadece ona ait olan saçlarını serbest bıraktı. Kokusunu ciğerlerine çekerken bu seferde elleri karısının elbisesinin fermuarına gitti ve açtı. Karısı yorulmuştu onu bugün kendi giydirecek ve uyutacaktı. Giysi dolabına doğru yürüdü ve karısının rahat edeceği bir pijama takımı çıkarıp, tekrar karısının yanına döndü çıplak vucuduna bakmamaya çalışarak pijamayı giydirdi çünkü bakarsa dayanmazdı. Elinden tutup yatağa yatırdı. Gülhanım halinden memnun şekilde  başını kocasının göğüsüne koyarken, bir eliyle karnını seviyordu. Hala oğlunda bir hareketlik yoktu.

PAYEDÂR(TÖRE) /TAMAMLANDI\Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin