~29. Bölüm ~

74.6K 5.4K 436
                                    

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.🌹

Önce markete uğramıştı baba kız, yeni evlerine güzelce alışveriş yapmışlar daha sonra korumalar eşliğin de dağ evine doğru yola çıkmışlardı. Ela ise arka koltukta geçtikleri heryeri dikkatli şekilde izliyordu. Mardin'i çok fazla sevmişti hatta öyle çok sevmişti ki buralardan hiç gitmek istemiyordu. Barut kızının bu mutlu hallerini gördükçe kendisi resmen daha çok mutlu oluyordu. Daha sonra aklına gelenle duraksadı ve dikiz aynasından kızına baktı.

- Ela, yeni evimizde bir misafirimiz var biliyor musun?" dedi şimididen Ela'ya herşeyi anlatmak istiyordu ki, gidince her hangi bir sorun olmasındı.

Ela heyecanla yerinde dikleşti, merakla babasına baktı. Onların misafileri çok olmazdı sadece Yusuf dayısı olurdu.

- Misafir mi? Peki kim babacığım?"

Barut tek eliyle ensesini kaşıdı hala genç kızın ismini öğrenememişti. Bu konuda Ela'ya ufak bir yalan söylemesi lazımdı.

- Gidince sen sorarsın güzel kızım. Ama seni birkaç konuda uyurmak istiyorum." dedi Ela, başını olumlu anlamda salladı ve babasını pür dikkat dinlemeye başladı. " Evimizdeki misafir konuşmayı pek sevmiyor, bazen ağlıyor, yüksek sesler onu korkutuyor. O yüzden bebeğim, eve gidince sürekli soru sormak, bağırmak ve yüksek ses çıkarmamaya çalışacağız tamam mı?" diyerek kızına son uyarılarını yapmıştı. Ela başta anlamasada başını olumlu anlamda salladı.

- Tamam babacığım, söz veriyorum çok konuşmayacağım ve yüksek sesler çıkarmayacağım" Barut kızına gülümseyerek baktı. Beş yaşında olmasına rağmen çok akıllı bir kızı vardı.

Dağ evine gelince arabadan ilk inen Ela oldu, Barut, arabanın barajından poşetleri çıkardı o sırada Ela ise kocaman olan dağ evini inceliyordu. Barut birkaç saniye elinde poşet kızının dağ evini incelmesini izlemişti. Korumalar yavaş yavaş etrafa yerleşirken baba kız da eve doğru yol almışlardı. Cebinden çıkardığı anahtarı kızına uzattı ve kapıyı açtı Ela, içerdeki misafiri merak etse de sakin adımlarla ileriyordu. Daha sonra mutfağa girmişler ve poşetleri bırakmışlardı. Barut, dizlerinin üzerine çöktü ve kızına kollarını açtı. Ela hemen babasınına sarılmıştı. Barut kızını kucakladığı gibi ayağa kalkmış ve yanaklarına öpücük kondurmuştu.

Ela onun yaşama sebebiydi...

- Ben yokken neler yaptın anlat bakalım." dedi içeri doğru adımlarken, Ela'da babasının yanağına öpücük kondurdu.

- Yengem beni banyo yaptırdı saçlarımı taradı, Çeyrek yengem'de masal anlattı, Dayım'da senin yerine beni kocaman öptü."

Barut kaşlarını çattı.

- Çeyrek yenge kim?" diye sordu

- Yağmur... Şahin dayım ona hep çeyrek yenge diyor" kendisini açıklaması ile Barut istemsizce kahka attı.

- Gülhanım'a ne diyor tam yenge mi?"

Ela başını olumsuz anlamda salladı ve gülümsedi.

- Ona yengellerin gülü diyor."

Barut dayanamadı ve kızının yanağına birkez daha öpücük kondurup, genç kızın kaldığı odanın kapısını yavaşça açtı. Sakin adımlarla içeri girdi, başını hafiften içeriye doğru uzattı koltukta uyuyan kızı görünce hafifçe tebbesüm etti. Ve Ela'ya sessiz olması için ufak bir hareket yaptı. Daha sonra içeri girip yavaşça kapıyı örttü, Ela koltukta yatan kıza dikkatlice bakıyordu. Barut geçti ve diğer koltuğa oturdu. Ela, babasının kucağına daha rahat oturdu ve yatan kıza baktı daha sonra tekrar babasına baktı ve sessizce konuştu.

PAYEDÂR(TÖRE) /TAMAMLANDI\Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin