~11.Bölüm~

143K 6.9K 1.2K
                                    

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum ❤️

~Üç hafta sonra~

Kaynamış olan,  sade kahveyi güzelce fincana koydu Gülhanım. Bol köpüklü bir kahve yapmıştı Yâde Zelal'e kahvenin yanınada küçük bir  bardak ile  limonlu bir su koymuştu. Daha sonra küçük bir  tepsiye yerleştirdi. Tam mutfaktan çıkacaktı ki, akılına gelenle alt dudağını dişlerinin arasına aldı ve alt çekmeceyi açıp bir tane çikolata aldı. Deniz gözleri ile de mutfağın girişini konturel ediyordu. Almış olduğu çikolatayı siyah yeleğinin içine koydu. Yusuf Mirza, Yâde'sinin şekerli şeyler yemesine asla izin vermiyordu! Ama ara sıra yerse bence bir sorun olmazdı. Derin bir nefes aldı ve mutfaktan çıktı. Adımlarını merdivenlere doğru yönlendirdi. Merdivenlerin sonuna gelmiş ve Yâde Zelal'in odasına doğru gidiyordu ki, görümcesi Ayşe'nin sesini duymasıyla durdu.

-Yengeee! Yengeee!" Arkasını döndü ve merdivenlerden koşarak çıkan Ayşe'yi gördü. Sırtındaki siyah çantasından anladığı kadarıyla okuldan yeni gelmişti. Nefes nefese yengesinin yanına vardı Ayşe, hızlı atan kalbini biraz sakinleştirmek için sağ elini kaldırdı ve kalbinin üzerine koydu. Yengesini odaya girmeden yakaladığı iyi olmuştu.

- Ne oldu Ayşe?" Diye sordu Gülhanım mavi gözlerini kısıp merakla nefes nefese kalmış olan görümcesine baktı. Ayşe ile asla iyi anlaşmıyorlardı gün içinde bile doğru düzgün konuşmazlardı. Çünkü Ayşe her seferinde Ödevim var, işim var  gibisinden sözler söylüyor ve odasına gidiyordu. Oysa Yağmur olayında en büyük desteği Ayşe'nin vermesi lazımdı. Okula giden oydu ve eve gelip Yağmur'a öğrendiklerini anlatabilir veya birlikte ders çalışabilirlerdi ama Ayşe bunların hiçbirini yapmıyor kendi halinde takılıyordu. Hatta Yusuf Mirza'ya Benide açık öğretime alın diye yalvarmıştı. Ama üç ağabeyinde buna karşı çıkmıştı.

- Yengelerin gülü! Çok seviyorum kız ben seni." dedi  sesindeki heyecanla, bir konuda yengesinden yardım alması lazımdı. Ondandı bu sevgi gösterisi... Gülhanım ise kaşlarını çattı. Şuan görümcesi asla gözüne samimi gelmiyordu. Yağmur ile bazen terasta kahve içerken sürekli Ayşe'yide çağırmışlardı. Ama yok gelmiyordu! Sürekli soğuk yapıyordu! Şimdi bu sözlerde o yüzden samimiyet göremiyordu.

- Birşey mi isteyeceksin Ayşe? Yâdem kahvesini bekliyor geç götürsem kızar." Dedi elindeki kahve tepsisini gösterirken ve bir yandanda Ayşe'nin niyetini  çabucak öğrenmek adına. Ayşe dudaklarını küskünce büzdü ve konuştu.

- Yenge şimdi  cumartesi günü benim doğum günüm. Artık on sekiz oluyorum. Diyorum ki, ağabeyim ile konuşsan da ben o gün arkadaşımda kalsam." Dedi yavru kedi bakışları atarken. O geceyi Miran ile geçirmek istiyordu! On sekizinci yaş gününü Miran ile kutlamak istiyordu. Yusuf ağabeyi arkadaşların ile kutlayabilirsin diye izin verirdi. Lakin o gece kalmasına asla izin vermezdi! Bu yüzden yengesini kullanacaktı! Çünkü ağabeyi karısının hiç bir sözünü ikiletmiyordu.

Derin bir nefes aldı Gülhanım ve başını olumsuz anlamda salladı. Ayşe'ye karşı içinde güvensizlik vardı. Birde Azra'nın nişan gecesi dedikleri aklına geldi. Ayşe'nin sevgilisi var.  Belkide Ayşe, arkadaşımda kalacağım diye sevgilisinde kalacaktı? Bunu bilmezdi değil mi? Üstelik başına birşey gelirse, kendini suçlu hissederdi o yüzden Ayşe'ye bu konuda yardım etmeyecekti.

- Üzgünüm Ayşe. Bu konuda sana yardım edemeyeceğim, bence sen bu konuyu direkt ağabeyine aç. Ben artık Yâdem'in kahvesini götüreyim, yoksa o meşhur bastondan bende bir taraflarıma yiyeceğim." Dedi şakayla karışık bir sesle ve görümcesinin birşey söylemesine fırsat vermeden Yâde Zelal'in odasına doğru gitmeye başladı. Ayşe, konusunda hiç bir şekilde sorumluluk almak istemiyordu. Birşey olurdu falan, sonra kocası ile arası açılabilirdi. Ayşe ise giden yengesinin arkasından, üzgünce baktı. Hayır ne vardı yani yardim etse ölür muydu? Ofladı ve kendi odasına adımladı ne olursa olsun Cumartesi günü Miran'a gidecekti! Gerekirse Kaçardı!

PAYEDÂR(TÖRE) /TAMAMLANDI\Where stories live. Discover now