47. Oyun Arkadaşım

28.1K 1.2K 1.2K
                                    



*


Varlığını sevebiliyor musun? Uzviyetine dua edebiliyor musun? Ey gözüm, ey boynum, ey kollarım, karanlıklarım ve aydınlıklarım... Size şükrediyorum, bu dakikanın sarayında, bu anın mucizesinde beraberce var olduğumuz için; anları birleştirip düz ve yekpare zaman kurabildiğimiz için!


Ahmet Hamdi Tanpınar, Huzur



*

Ups! Ten obraz nie jest zgodny z naszymi wytycznymi. Aby kontynuować, spróbuj go usunąć lub użyć innego.

*


2024, İSTANBUL


*




Efendi, kolunun altında gazetesiyle evinin yolunu tuttuğu bir pazar sabahında, sokağın başında Yabancıya rastladı. Ah bu eski alışkanlıklar... Güleç yüzlü adamın ismi belliydi de hep bu göbek adına gidiyor, dili Yabancıya kaçıyordu. "Günaydın," dedi pürdikkat bir şeyleri seyreden Âşıka.

"Günaydın komşu," diyen Âşık kısacık baktı Efendinin yüzüne ama sonra seyrini sürdürdü. Efendi onun yanı başına kadar yürüyüp başka zamanlarda pek sohbet canlısı olan adamın dikkatini neye verdiğini merak etti. O zaman sokağın girişindeki boş arsanın tanımadığı adamlar tarafından, bir uçtan bir uca ölçülüp biçildiğini fark etti.

"N'oluyor burada?" diye sordu Âşıka.

"İnşaat başlıyormuş," dedi Âşık. Efendinin kaşları çatıldı. Gözü kör olasıca müteahhitler bütün şehri yiyip bitirmişti de şu güzelim sokağa mı gelmişti sıra? Ah ki ah, vah ki vah!

Baharda yeşil başakların boy verdiği arsanın bir ucunda harıl harıl çalışan üç insancık vardı. Onlara bakınca Efendinin içi cız etti. Oysa bu güzelim arsada komşu mahallelerin çocukları uçurtma uçurur; inekler hantal hantal otlayıp kimi kez güneşlenirdi. Börtü böcek sazlı sözlü eğlenceler tertip edip insanların kulaklarının pasını silerdi. Karınca yuvaları vardı, yolcuların yönünü tayin eder, bir kimsecik onların yuvalarına ilişmezdi. İnekler, hah inekler bile karıncalarla komşuluk ederdi de toynaklarını onların evlerine gölge etmezdi. Bazen çığırtkan bir köpek gelir sırtını otlara vererek kaşınır dururdu. Yahut bir kedi peşine köpekleri takıp akşam koşusuna çıkardı. Arsayı boylu boyunca koşarlardı ve fakat bir karıncanın kılına dahi zarar vermezlerdi.

Uyumadan Önce Tuttuğum DilekOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz