18. Bölüm

64 5 9
                                    

𝗜̇𝗸𝗶 𝗴𝘂̈𝗻 𝘀𝗼𝗻𝗿𝗮

Bazen insan yalnız kalmak ister ama yalnız kalmaması gerektiğini de çok iyi bilir. Yalnız kalırsa üzülür, çünkü gerçekler bir tokat gibi suratına çarpar. Ve bende şuan aynı öyle bir durumdayım. Sabah Emre'nin bana söyledikleri beynimin içini kemirirken, ben askeriye de kendimi herkesten uzak durmak için bahçeden içeriye giremiyorum. Yanıma gelen asker ile kafamın içinde ki savaştan kurtuldum.

"Komutanım Çınar Albay sizi toplantı odasında bekliyor." Dedi. Kafam ile onayladıktan sonra askeriyeye girdim. Toplantı odasının kapısını açıp içeri girdim. Ben girdikten hemen sonra Çınar Albay geldi. Hep birlikte ayağa kalktık. Çınar Albay kendi yerine geçip oturduktan sonra eliyle oturmamız için işaret verdi. "Yeni bir operasyon var. Ve bu operasyon da sizden özellikle istediğim bir şey var. " Dedi. Eli ile yanındaki askere işaret verdi. Asker bilgisayardaki görüntüleri karşımdaki tahtaya yansıttı. "Sizden isteğim şey bi adamı yok etmeniz. Yoksa önümüzdeki süreçte başınıza bela olacak. En önemlisi ise bu adamın gölgenin kim olduğunu bilmemesi gerekiyo. " Dedi kaşlarım ister istemez çatıldı. Konuşmak için dudaklarımı araladım ama Ömer bende  önce davranıp

" Gölge ile ne alakası var? Neden illa Gölge? "dedi Çınar Albay bakışlarını ilk önce bana daha sonra yere dikti. "Bu adam Siyah'ın suç ortamlarından sadece biri. " Dedi . Gözlerim ister istemez kapandı ve derin bir nefes aldım.

"Ve bu adam Gölgenin kim olduğunu öğrenirse Ateş'in baş düşmanı olduğu gibi Gölgenin de baş düşmanı olur. " Dedi alaycı bir şekilde güldüm. "Bu adam benim baş düşmanım olamaz komutanım. Benim zaten baş düşmanım onun sâhibi. Ve merak etmeyin o adamı yok etmeden dönmem, dönmeyiz" Dedim gözlerimi fırtına timinin üzerinde gezdirirken.

Kalan sürede  operasyon hakkında detaylı bilgileri alıp hazırlanmak için aşağı indim. Üniformamı giydikten sonra teçhizat odasına girdim. Kapıyı açar açmaz hepsi sustu. Kendi dolabımın önünde durup ekibe bir bakış attım dolabımı açtım. "Ben gelince neden sustunuz, acaba sorabilir miyim? " Dedim

"Bence sorma, yani aslında sorabilirsin ama sen yine de sorma"

"Aras kafamı bozma operasyon hakkında konuşuyorsunuz, fark ettim. Sesiniz dışarı kadar çıkıyordu. Bir Allah'ın kulu beni tutarsa adamı bırakır ona dalarım haberiniz olsun. " Dedim beni tutmayacaklarını biliyordum ama yine de söylemek istedim.

"O zaman, OPERASYONA ÇIKIYORUZ RIZA BABA. "




𝗜̇𝗸𝗶 𝗴𝘂̈𝗻 𝘀𝗼𝗻𝗿𝗮

Fırtına timi olarak iki gündür dağda bekliyorduk

" Of, çok sıkıldım be! "Diye isyan etti Mehmet

" Bende sıkıldım be Memo ama yapacak bir şey yok şerefsizler gelmiyorlar ne yapalım. "

"𝗙ı𝗿𝘁ı𝗻𝗮 𝘁𝗶𝗺𝗶 𝘀𝗲𝘀 𝘃𝗲𝗿!" Diye ses geldi telsizden

"Fırtına timi dinlemede komutanım. " Diye ses verdi Ömer

"Şimdi dört kilometre uzaklıkta güney de bir depo var. Aradığınız adam orada ve o deponun içinde kadın ve çocuklar olabilir. Dikkatli olun. Ve o adamı yok etmeden buraya gelmiyorsunuz. Allah yâr ve yardımcınız olsun fırtına timi. "

"EMREDERSİNİZ KOMUTANIM"
Dedik hep bir ağızdan telsizden ses kesildikten sonra, Ömer konuştu.

"Evet, toparlanın fırtına timi gidiyoruz"

~

"Komutanım görüş alanım olumlu " Dedi Mehmet.

"Etrafta kaç kişi var? " Dedi Ömer

Ölü Ateşin GölgesiWhere stories live. Discover now