28. Bölüm

41 4 1
                                    




Hepimiz birlikte karargahın bahçesine çıktık. Bahçe de olan herkese göz gezdirdi. Daha sonra tekrar bana bakıp

" Hani nerede siyah? "Diye diretti. Hemen arkamızda olan köpeklerin önündeki kemikleri göstererek

" Yanlış yere bakıyorsunuz komutanım " Dedim kaşlarını çatıp benim gösterdiğim yere baktı. Adımlarını köpeklerin yanına doğru attı. Köpeklerin önünde durduğunda bana baktı.

"Bu ne? "

"Siyahın kemikleri"

"Sen siyahı mı öldürdün? "

"Öldürmedim komutanım. Eğer öldürseydin bir mezarı olurdu. Ben siyahı yok ettim. "

"Ha yani bunu sen yaptın? "

"Evet komutanım. Alacak bir intikamım vardı. Onu aldım. "Dedim güldü ve kafasını gökyüzüne çevirip sabır çekti. Daha sonra ciddi bir tavır ile bana baktı. " Manyak, kim sana verdi böyle bir emri? "
"Kimse vermedi. Ama bana intikamını almayacaksın diye bir emir de vermediler. Bana illa siyah buraya sağ gelecek diye bir emir de vermediler. "

"Ama onu öldür diye bir emir de vermediler. "

"O zaman verseydiler. " Diye direttim. Sınırlarımı zorladığımın farkındaydım. Ama kimse bunu yapmama engel olamazdı. Çınar Albay bakışlarını benden çekip Tuğrul'a baktı. "Bir hafta boyunca izinlisiniz. Burda beni bekleyin,Umay sen benimle şuraya kadar bir gel" Dedi ve bahçenin ortasına ilerledi. Bende onun arkasından ilerledim. O durunca bende hemen karşısında durdum. Az önce yüzünde olan sinirli ifade gitmiş yerine ise merhamet dolu bakışlar gelmişti.

"İçin soğudu mu? " Dedi

" Soğudu komutanım "dedim. " Şuan beni komutanının olarak değil bir amcan gibi gör kızım. İçin soğudu mu? İçinde ki yangın söndü mü? "Dedi gözlerim yandı. Ama ağlamayacaktım. Hele ki komutanımın karşısında asla!

" Soğumadı. Değil siyahı yok etmek. Tüm örgütleri o şekilde yok etsem içim soğumaz. "Dedim ve gözlerine baktım.

" Size bir şey açıklamak istiyorum. Tam iki yıl önce yaşanmış olan bir olayı anlatmak istiyorum. "

"Anlat."

"Ben siyahı yok etmeye başladığım zaman baş aşağı astım. Islak odun ile ö-" Ben daha devamını getirmeden o konuştu. "Anladım."dedi " İşte o anladığınız şeyi çok kez tekrarladım. Ama bir sebebi vardı. "Dedim gözümden bir damla yaş aktı ama umursamadım.

" Sebebi var derken? "

"Belki duymuşsunuzdur poyraz timindeyken siyah beni kaçırdı. Ve işte o gün bana tecavüz etti. "Dedim tek nefeste. Başımı yere eğmiştim.

" Niye söylemedin "dedi sesinde olan acımayı kemiklerime kadar hissetmiştim. Ama yine de başımı kaldırmadan cevap verdim. " Söylemek istemedim. Çünkü biliyordum bir gün intikamımı alacağımı. İşte bugün o gün. Bana tecavüz ettiği gün. "Dedim hala başım eğikti.

" Kaldır kafanı. Bu senin utanman gereken bir şey değil. "Başımı kaldırıp gözlerine baktım. " Bu olay iki kişi arasında yaşandı. Zevk alan kişi oydu. Utanmadı. Ama utandırdı. "Dedim beni kendine çekip sarıldı. Şaşırmıştım ama daha sonra bende ona sarıldım. Kulağıma " Sana orda kızdım ama çok iyi yapmışsın. Ellerine sağlık "dedi ve ayrıldı.

" Komutanım sizden bir şey isteyebilir miyim? "Dedim " İste bakalım"

"Bizim şehitlerimiz bugün mezarlarında rahat uyuyacaklar. Onları uğurlamak istiyorum" Dedim

Ölü Ateşin Gölgesiحيث تعيش القصص. اكتشف الآن