39. Bölüm

70 4 1
                                    


Yaklaşmışlardı. Hançer timi yemin vermişti. Bulacaklardı yüzbaşı Umay'ı. Hepsinin gözünde hüzün vardı.

Ne de olsa komutanlarının kız kardeşiydi Umay.

Evet. Umay'ın yıllar önce adını daha doğrusu doğduğunu ve kaçırıldığını dahi bilmediği bir abisi vardı.

Yüzbaşı Murat kardeşinin olduğunu bilmiyordu.

Ta ki Umay yüzbaşının dosyalarına bakana kadar. Bundan bir kaç gün önce öğrenmişti.

Onunla konuşmak için yanına gittiğinde spor salonunda deli gibi kum torbasını yumrukluyor ve bağırıyordu.

Korkuyordu yüzbaşı. Hem de çok korkuyordu. Bir kere bile kokusunu içine çekmediği kız kardeşine, miniğine bir şey olacak diye ödü kopuyordu.

Biraz daha ilerledikten sonra karanlık havada bembeyaz karın üzerinde bir beden gördü yüzbaşı.

Bulmuştu. Güzelini kardeşini bulmuştu.

Koşarak yanına gitti. Buz gibi olmuştu. Kuş gibi titriyordu. Murat elindeki silahı yere bıraktı ve üzerini çıkarıp Umay'ın omuzlarına örtmüştü.

Kucağına aldı Umay'ı. Sayıklıyordu.

"Git.. Yaklaşma.. Babam geliyor.. Git... Ben babama gideceğim.. " Diyordu.

Her yeri yara bere içinde kalmıştı. Yüzü gözü her yeri kana bulaşmıştı. Dudakları ise mosmor olmuştu.

Kollarında kanlar bacağından ise kırbaç izleri vardı.

Koşmaya başladı. "Süleyman! Telsizi ver! "Süleyman telsizi koşarak Murat'a yetiştirdi. Bir yandan koşuyor bir yandan ise telsizden karargah ile iletişime geçmeye çalışıyordu.

"Hançer timi komutanı kıdemli yüzbaşı Murat Yaman. " Dedi. Bir kaç saniye sonra telsizden ses geldi.

"Yuva dinlemede. "Dedi Çınar Albay

" Komutanım Yüzbaşı Umay Karaca'yı bulduk. Helikopter istiyoruz. Fazla dayanamaz. Durumu çok ağır. Nabzı çok yavaş. "

"Helikopteri gönderiyorum. "

Koştu Yüzbaşı. Durmadan koştu. Kucağında sanki kardeşinin naaşını taşıyor gibi hissediyordu. Boğazında yumru oluştu. Gözleri doldu ve sol gözünden bir damla yaş firar etti.

"Yapma.. " Dedi yalvarırcasına.

"Yapma abim.. Bırakma beni.. "

Helikopter gelmişti. Koşarak içeriye girdi. Tim de binince havalandı.

Sayıklamaya başladı yüzbaşı yine. "Baba.. Beni götür.. " Sol gözünden bir damla yaş firar etti. Bir daha ne gözünü açtı. Ne de sayıkladı.

Murat kucağına çekip sıkıca sarıldı kardeşine. Tutamadı kendini. Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. Tim ilk defa böyle görüyordu onu. Hatta ilk defa yüzünde farklı bir duygu vardı.

Helikopter hastanenin çatısında durdu on beş dakika sonra. Hemen indi. Sedye buradaydı. Oraya yatırdı ve peşinden gitmeye başladı.

Saniyeler geçti, dakikalar geçti. Hatta saatler geçti. Umay ameliyattan çıkmadı. Çıkacak mıydı orasıda muammaydı.

Herkes buradaydı.Kainat hanım, kasırga, hançer, Umay'ın amcaları yengeleri , kardeşim dediği kuzeni. Herkes burada onun sağ salim çıkmasını bekliyordu.

Ömer kızıyordu. Kendine kızıyordu. Çok kızıyordu. Onu orada bırakmasaydı böyle olmazdı.

Kâinat hanım ise perişandı. Altuğ, eşi, Cihangir ve eşi kâinat hanımı kafeteryaya indirmişlerdi.

Ölü Ateşin GölgesiWhere stories live. Discover now